Doğu Akdeniz denkleminin önemli  bir parçası olan Kıbrıs,  aynı zamanda Türkiye için uluslararası ilişkiler  konularında da kritik bir bölge olarak değerlendirilir. Müdahaleye açık bir konumda bulunması ve  enerji kaynaklarına giden yolda konumlanacak dengeler ilişkisi  ve özellikle “Mavi Vatan” açısından da tüm detayları ile ele alınması gereken  bir bölge. Çözüm bekleyen Kıbrıs, bu zamana kadar fazlaca sayıda müzakerelere, anlaşmalara hatta harekâtların ana konusu haline geldi. Tatmin edici bir sonuca varılmamakla birlikte, adanın büyük bir kısmına hatta tamamına sahip olmak isteyen Rumlar ve destekçileri tarafından çözüme uzak bir problem olarak varlığını sürdürmeye devam ediyor. Öyle ki bu durumdan rahatsız  Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Türkleri de düğümleşmiş ilişkiler gerilimini yansıtan görüşlere sahip ve kendi gelecekleri adına kararsız bir tutum içine girmiş haldeler.

KKTC geçtiğimiz pazar günü, 8’inci Cumhurbaşkanını seçmek için sandık başına gitti. Türkiye, Kıbrıs Türkleri ve geleceği için önemli ve kritik bir seçimdi. Avrupa başta olmak üzere bütün dünyanın da takip ettiği seçimde 4 partili aday ve 7 bağımsız aday olmak üzere 11 aday yarıştı. Sonuçlara göre seçimler ikinci tura kaldı. Yüzde 32,45 oranında oy alan Ersin Tatar ile yüzde 29,76 ile ikinci sıraya yerleşen Mustafa Akıncı, 18 Ekim'de yapılacak ikinci tur seçimlerde Cumhurbaşkanlığı için tekrar yarışacak.

Diğer yandan 1974 Barış Harekâtı sonrası askeri bölge ilan edilen ve Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi’nin aldığı karar uyarınca hem yerleşime hem de iskâna kapatılan Kapalı Maraş  seçim öncesi Başbakan Ersin Tatar’ın halkın kullanıma açma müjdesi ile yeniden gündeme gelmişti. Zamanlama bakımından dikkat çeken karar, Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı'nın aksi görüş ve düşüncelerinin yer aldığı konuşması ile gündemde daha çok yankı uyandırdı. Seçim öncesi beş günlük siyasi demeç verilmesinin yasak olduğu KKTC’de bu açıklamanın Türkiye’de Ersin Tatar tarafından yapılması yasak ihlali ve Türkiye’nin seçimlere müdahalesi olarak değerlendirildi.

Kapalı Maraş’ın 46 yıl sonra tekrar açılması ne anlama geliyor?

Yapılan açıklama sonrasında Güney Kıbrıs Rum Yönetimi konuyu ivedilikle Avrupa Birliği’ne ve Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’ne taşıdı. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi ise  KKTC'ye Kapalı Maraş'ın halka açma kararı alan KKTC'ye bu karardan geri adım atması çağrısında bulundu. Ayrıca Kıbrıslı taraflara ve garantör ülkelere KKTC'deki seçimlerin ardından yapıcı diyalogda bulunmaları çağrısında bulundu.

Rusya Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada ise Kıbrıs’ta 46 yıldır sivil kullanıma kapalı olan Maraş’ın açılmasının endişe verici ve kabul edilemez olduğu belirtildi.

Maraş’ın özellikle stratejik önemi ve bulunduğu konum itibariyle KKTC ekonomisine ciddi ivme katacak potansiyele sahip bir bölgede bulunması, verilen tepkilerin gerekçesini açıklayan bir nitelik taşıyor. Bu kararın dünya üzerinde de yankı uyandırması,  uluslararası barış ve güvenliği tehdit edici bir karar olarak değerlendirilmesi  alınan karar mesajının net bir şekilde iletildiğini gösteriyor. Tek egemenlik anlayışı içinde olan Rum Kesimine karşı, federal çözümün olumsuzluğunu savunan Türkler, Türkiye’nin garantörlüğünü destekleme yolunda ilerlemelidir. Aynı zamanda KKTC’nin egemenliğini savunan tek ülke olan Türkiye’nin de, karar mekanizmasındaki etkin rol oynayan yani siyasi yönlendirme tutumunun dışında bir rol izlemesi gerekiyor. Aksi takdirde bu tutum çözümsüzlükten bıkmış ve kararsız olan  bazı KKTC Türklerinin tepkilerine ve yanlış seçim yapmalarına neden olabilir.

Sonuç olarak; uluslararası güç savaşını çoklu cephede yeni bir düzene karşı ve  istikrarlı bir şekilde yöneten Türkiye, Doğu Akdeniz’in kalbi ve  hassas noktası olan Kıbrıs konusunda stratejik gözlem çalışmalarını en üst seviyeye çıkarmalıdır. Emperyalist müdahaleye açık Kıbrıs’ın geleceği ve Türkiye’nin dış politikası açısından önemli ve zorlu günleri lehimize çevirecek adımlarla her ihtimalde ilerleyeceğimize şüphem yok. Kıbrıs düğümünün etkin ve iradeli diplomasiye ihtiyacı var. İkinci tur seçimlerinde Kıbrıs Türklerinin doğru kararı vereceğini ümit ediyorum.

Mutlu günler dilerim.