Rusya alacaklarını tahsil edemediği ayrıca Avrupa ve Türkiye’ye gönderdirdiği gazı izinsiz aldığı gerekçesiyle Ukrayna’nın doğalgazını kesmesiyle 16 ülke krize girdi. Avrupa gazının yüzde 25’i Rusya’dan geliyor ve bunun da yüzde 80’i Ukrayna üzerinden geçiyor. Yani toplamda Avrupa’nın kullandığı gazın yüzde 20’si Ukrayna üzerinden geliyor.. Aynı durum bizim için de geçerli. Ukrayna üzerinden gelen “Batı Hattından” aldığımız gaz kesildi. Gerçi Rus gaz şirketi Gazprom’un sözcüsü Türkiye’nin alamadığı miktardaki doğalgazı Ukrayna dışındaki alternatif yollardan göndermenin yollarını araştırdıklarını söyleyerek bizi rahatlattı. Türkiye, “Mavi Akımdan” gelen gazı 34 milyondan 48 milyon metreküpe çıkararak, İran’dan gelen gazın arttırılmasını sağlıyarak, diğer üretici ülkelerden gemilerle sıvılaştırlmış doğalgaz (LNG) getirerek, doğalgaz dışında hidroelektrik, termik elektrik üretimine giderek ve enerji santrallerinde ikincil yakıta geçilerek sorunu çözmeye çalışıyor. Konutta kesinti veya kısıtlama olmayacağı güvencesi verildiği için vatandaşın soğukta kalması söz konusu değil. Rusya ile Ukrayna arasındaki anlaşmazlığın nedeni şöyle; Geçen yıl 1000 m3 gazı Ukrayna’ya 179.5 dolardan satan Rus şirketi Gazprom, 2009 yılında fiyatı 250 dolara çıkardı. Ukrayna 235 dolardan fazla ödemiyeceğini söyleyince Ruslar tam bir bezirgan gibi davranıp fiyatı önce 418 dolara, sonra da 450 dolara çıkarttı.(Gazeteler) Bu gelişmelerin sonucunda iyice anlaşıldı ki doğalgaz temininde sürekliliğin önemi çok fazla. Ayrıca kaynak çeşitliliği şart. Aksi halde yaşanan örnekte de görüldüğü gibi tekelleşebilme durumunda olan bir ülke keyfi uygulamalarıyla ekonomide de ciddi sıkıntılar yaratıyor. Bu durumda Rusya’ya bağımlılığı azaltacak alternatif arayışında yıllardır ayak sürülen “Nabucco” projesinin yıldızı parladı. Nedir Nabucco; Türkiye, Avusturya, Romanya, Macaristan ve Bulgaristan arasında imzalanan ve 2007’de başlayıp 2010’da bitmesi planlanan 3300 km.lik doğalgaz hattı projesidir. Bakü-Tiflis-Erzurum boru hattının Avusturya’ya kadar uzatılmasını öngörüyor. Yılda 31 milyar m3 gaz taşınacak. Başlangıçta Azerbaycan’dan temin edilmesi öngörülen gaz için sonradan Türkmenistan, İran (ABD’nin şiddetli muhalefetine rağmen AB’nin desteği var) son olarak ta Irak’ın kuzeyindeki gaz yataklarının devreye alınması söz konusu. Bu projeyi Türkiye açısından eleştirenlerin de düşüncelerini değerlendirmek lazım; 3300 km.lik hattın yarıdan fazlası Türkiye’den geçiyor. Proje maliyeti başlangıçta 4.6 milyar Euro olmasına rağmen sonradan fiyat artışlarına bağlı olarak 8 milyar Euro’ya çıkmış şimdilerde 6 milyar euro’ya inmiştir. Bu kadar büyük maliyetli ve boru hattının en büyük bölümü Türkiye’den geçecek bir projede Avrupa ülkeleri tarafından “Karar mekanizmalarında yer almıyacaksınız” yönünde baskı yapıldığı,(1) Projede yer alan ülke şirketlerinin (Türkiye’den BOTAŞ) haklarını Avusturya merkezinde kurulu Nabucco Gas Pipeline İnternational GMBH’ye kayıtsız şartsız devretmeyi kabul ettikleri,(1) Projede yer alan 6 ortağın Nabucco Gas GMBH.deki ortaklık hissesinin ne kadar olduğu,(1) Nabucco Gas GMBH’nin Avusturya’ya ödeyeceği vergilerden ortak ülkelerin nasıl faydalanacağı,(1) Nabucco Gas GMBH’nin ilgili ortaklara sadece taşıma tarifesinden iletim bedeli ödiyeceği,(1) Boru hattındaki tasarrufun sadece Nabucco Gas GMBH’nin yetkisinde olacağı, Türkiye’nin payının yetkisinin ne olacağının bilinmediği belirtilmektedir.(1) Büyük bir bölümünün finansmanının Türk halkının cebinden çıkacak bu kadar büyük projede aydınlanmamış hususların bazı basın mensupları ve konuya ilgi duyanlar tarafından sorgulanmasına rağmen yetkili ağızlardan aydınlatıcı bir cevap gelmediği ifade ediliyor. Türkiye’nin enerji nakil hatlarının geçişindeki önemi hepimizce malum. Ama bu ticaretten karlı çıkmak ta lazım.