Muhterem okuyucularım; Denizcilik tarihimizin unutulmayan fakat az bilinen ecdat yadigârı kahramanlarımız ve hikâyeleri ile Türk Denizcilik tarihimizin kısa özgeçmişini anlatmaya devam ediyorum. Eşref-i Beşer olan Aziz Milletimiz’in mâzîsi ve bugünü ile ilgili bilinmesi ve hatırlanması gereken her şey, birer ibret vesilesidir. Mâzîmiz bizim aynı zamanda varlık nedenlerimizdendir. Bu düşünce çerçevesinde amacım bir dönemi ve zihniyetini kendi şartlarına uygun hatırlatmaktır. Bu yazımda birkaç cümle ile deniz zaferlerimizin PREVEZE DENİZ SAVAŞI’ndan bahsedeceğim. Osmanlı Pâdişahı Kanuni Sultan Süleyman Han döneminde Barbaros Hayreddin Paşa, Osmanlı Devleti hizmetine girerek kaptan-ı derya olduktan sonra, Türklerle Avrupa devletleri arasındaki deniz savaşları şiddetlendi. Osmanlı donanması, Balear adalarını tahrip etti (1535); Ege Denizi’nde Venedik’in elinde bulunan adaları ele geçirdi; Girit’e seferler düzenledi. Bunun üzerine Papa ile V.Carlo’nun teşvikiyle İspanya, Venedik, Portekiz, Malta ve Floransa donanmaları, Türklere karşı birleştiler. Meydana gelen donanmanın başına, Andrea Doria getirildi. Haçlı donanması, Korfu adasında toplandı; daha sonra Preveze kalesini kuşattı. Barbaros Hayreddin Paşa, Preveze, düşman donanması tarafından bombalandığı sırada, İstanköy körfezinde bulunuyordu. Durumu öğrenince, Eğriboz adasına geldi. Düşman hakkında bilgi edinmek için, 20 parçalık bir donanma ile Turgut Reis’i Preveze’ye gönderdi; kendisi de asıl Osmanlı donanması ile Modon’a girdi. Bu sırada Haçlı donanmasında 60 000 asker ve 308?i büyük savaş gemisi olmak üzere 600?den fazla gemi vardı. Türk donanması ise, 122 savaş gemisi ve 20 000 askerden meydana geliyordu. Türk donanmasında 166, Haçlı donanmasında ise 2500 top vardı. Barbaros Hayreddin Paşa, Kaptan gemisinde toplanan savaş meclisinde, diğer paşaların düşüncelerini de alarak, körfezden çıkacağını ve Haçlı donanmasına saldıracağını bildirdi. Ona göre, bu kadar büyük bir Haçlı donanması yenilirse, Akdeniz’de Türklerin üstünlüğü uzun süre devam edebilirdi. 27 Eylül 1538?de Osmanlı donanması, Narda körfezinden çıktı; yarım daire şeklinde yayılarak, düşman donanmasına baskın tarzında saldırdı. Osmanlı donanmasının bu saldırısı karşısında Andrea Doria, savaşı kabul etmedi; kendisi için daha elverişli bir durumda savaşa girmek üzere Santa Maura adasıyla İthake adası arasına çekildi. 28 Eylül gecesi, iki donanma tekrar karşılaştı. Osmanlı donanmasının merkezine Barbaros Hayreddin Paşa, sağ kanadına Salih Reis, sol kanadına Seydî Ali Reis kumanda ediyordu. Turgut Reis de ihtiyatta idi. Osmanlı donanması, çektiri cinsi (kürekli) gemilerden meydana geliyordu. Haçlı donanmasında ise hem kalyon, hem de kürekli gemiler vardı. Türk donanması Haçlı donanmasından beş kat daha azdı. Buna karşılık manevra ve ateş kabiliyeti yüksekti. Savaş boyunca Haçlı donanması, yelkenli gemilerle kürekli gemilerin hareketlerini düzenleyemedi. Savaşın başlangıcında kuvvetli bir güney rüzgârı, Türk donanmasının hareketine engel oluyordu; fakat bir süre sonra rüzgâr hafifleyince, Barbaros, hareketsiz kalan düşman gemilerini çevirerek, uzaktan top ateşine tuttu. 128 düşman gemisi ve birçok nakliye gemisi battı. Türk donanması gemi kaybetmedi; sadece 100 şehid ve 800 yaralı verdi. Panik içerisinde dağılan donanmanın kurtulan unsurları etraftaki limanlara sığındılar. Barbaros Hayrettin Paşa’nın karşısında başarılı olamayan Andrea Doria, o zamanın geleneklerine göre büyük bir şerefsizlik sayılan bir hareket yaptı; Amirallik fenerini söndürerek kaçtı. Preveze Deniz Zaferi Türk denizcilik tarihinin önemli dönüm noktalarından birisidir. Kanunî Sultan Süleyman zamanında, birleşik Avrupa ordularının bozguna uğratıldığı Mohaç meydan muharebesinden 12 yıl sonra 28 Eylül 1538 tarihinde kazanılan Preveze Deniz Savaşı, Türk tarihinin en büyük deniz savaşıdır. Bu savaş sonunda Türk ordusu, denizlerde gücünün doruğuna ulaşırken, Akdeniz'in de bir Türk gölü haline gelmesinin yolu açıldı. Her biri birer deniz kurdu olan Osmanlı leventlerine denizler dar gelip, okyanuslara açıldılar. Avrupa krallarının desteğindeki deniz korsanlığının önüne geçilip, deniz seyahati, ticareti ve sahildeki halkın emniyet ve huzuru sağlandı. Kuzey Afrika’daki İslâm devletleri, Avrupa devletlerinin tecavüzlerinden korundu. Denizden hac yolu emniyet altına alınarak, hacılar, korsan taarruzundan emin olarak hac yaptılar. Preveze Deniz Zaferi, büyük bir şeref ve gurur abidesi olarak Türk denizcilerine ışık tutmakta ve zaferin kazanıldığı 28 Eylül günü her yıl Deniz Kuvvetleri Günü olarak coşku ve heyecanla kutlanmaktadır. Devam Edecek!..