Son dönemlerde, dünyada bir dizi soruna yol açan ve gündemin değişmez konuları haline gelen Covid-19 salgının yaratmış olduğu ağır hasarlardan dolayı, bu salgının çıkış yeri olan Çin’e yönelik tazminat davaları gündemde yer alıyor. Başta ABD olmak üzere birçok ülke ,Çin hükümetinin hastalığın yayılmasına sebep olduğu ve ayrıca dünya çapında tedbir alınacak kötü haberleri gizlediğine yönelik savunmalar ile Birleşmiş Milletler ve Uluslararası Adalet Divanı’na başvurma hazırlığına girdi.

ABD’li hukukçular Çin’in uluslararası hukuku ihlal ettiğini ve biyolojik silah üreterek koronavirüs salgının yayılmasında suçlu olduğunu iddia ediyor.Avukat Larry KLAyman ve savunma grubu Freedom Watch, Çin hükümetine 20 trilyon dolar değerinde tazminat davası açtı.Hazırlamış oldukları metinde, Çin yetkililerinin; ABD vatandaşlarının maddi manevi zarar görmesine ve ölümüne yol açmak için komplo kurmak , terörizme maddi destek sağlama, ihmal ve saldırı ile suçlanıyor. Ayrıca Çin’in Covid 19 salgınının uluslararası alanda tehlikeye neden olabileceği konusunda açıklama yapacak olan Çinli doktorların, susturulduğunu ve böylelikle de kitlesel ölümü planladıkları öne sürüldü. 

Diğer yandan İngiliz dış politikası düşünce kuruluşu Henry Jackson Derneği, Çin'in dünya üzerindeki ekonomik etkisinden sorumluluğu olduğu yönünde rapor hazırlandı. Raporda Çin hükümetinin uluslararası sağlık sorumluluklarını ihlal ettiğine dair deliller de sunuldu. Dünya Sağlık Örgütü’ne eksik bilgi verilmesinin baş nedenlerden biri olduğunu savunan dernek,Uluslararası Sağlık Tüzüklerinin  altıncı ve yedinci maddelerini ihlal ettiğini belirtti.

Uluslararası Sağlık Tüzüklerinin (UST) Altıncı ve Yedinci Maddelerine baktığımızda ; salgınının etkisinde olan ülkenin Örgüte yazılı bildirilerin düzenli olarak tamamlanmasına dayanır.Bu bildirimler imkanlar dahilinde sık ve ayrıntılı olmalıdır. Hastalığın yayılmasını önlemek için alınan tedbirleri, özellikle bulaşık bölgeden ayrılan gemiler, uçaklar, trenler, kara taşıtları, başka taşıt araçları ya da koyacaklar ile başka ülkelere yayılmasını önlemek için uygulanan tedbirleri belirtmek gerekir. Uluslararası trafik için bir tehdit olabilecek, liman ya da hava limanlarının oldukça yakınında hastalık görülmeden üç ay geçtiği zaman yeniden esen duruma gelmiş sayılabilir.

Milyarlarca insanı evine tıkan on binlerce insanın hayatının kaybetmesine neden olan koronavirüsün bütün faturalarının  salgın çıkış yeri Çin’e ödetilmesinin gerektiğini savunulan diğer bir görüş ise ayrıca, Ekonomik, Sosyal ve Kültürel Haklar Uluslararası Sözleşmesi'nin 12. maddesini ihlal etmesi. Çin’nin ölümcül zoonotik (hayvan kaynaklı) viral enfeksiyondan kaçınmadığı ve  vektörleri yasaklamak yerine tehlikeli viral konakçı türlerin insanların tüketimi yasaklamadığı konusunda sanırım bütün dünya hemfikirdir.

Çin nasıl bir savunma yapabilir?

İzlenilen çalışmalara göre , Almanya bir senedir olası bir salgın ile ilgili yoğun hazırlık çalışmalarına başlamıştı. DSÖ ‘nün 2019 yılında, Cumhurbaşkanlığı genelgesinde dünyayı etkileyebilecek bir salgın riskine dikkat çekilerek önlem alınması isteniyor.Dünya Sağlık Örgütü yerini söylememekle birlikte aslında bütün dünyayı salgın hakkında uyarmıştı. Çin bu  durumu kendi lehinde kullanabilir. Tabi aynı zamanda Çin’nin salgının başlama tarihinden itibaren yeterli bilgi vermediği ve önlem almadığı konusunda dünya ülkelerinin de ellerinde güçlü bir delil olması gerekiyor. 

Peki salgından etkilenen devletlerin Çin’den dava açması söz konusu olabilir mi? 

Uluslararası hukukun ihlallerinin bir sonucu olarak Çin'in yol açtığı zarar sadece G7 ülkelerinde 3,2 trilyon trilyon £'a (4,11 trilyon $) kadar çıkabileceği öngörülüyor.Davacı olmaya hazırlanan ülkeler Çin ile ilişkilerinin yeniden yapılandırılması  gerektiğini düşünüyor. Salgının çözümünde birçok ülkenin Çin’e muhtaç olduğunu ,maske ve ilaç tedarik yardımını da göz önüne aldığımızda ilişkilerin yeniden yapılandırılması konusunda pek bir çözüme varılamayacağını düşünüyorum .Her şeyden önce Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi üyesi olan Çin’nin veto etmek hakkı var.Bu tür devletler hakkında uluslararası hukukun verdiği yetkilerle dünya mahkemelerinde aleyhte bir karar alınması oldukça zor.Özetle ülkeler Çin ile ilişkilerini koparacak bir noktada değiller.Küresel boyutta büyük hasarlara neden olan salgının , tek faturasının Çin’ e kesilmesi haklı sebepler olsa da olasılığının imkanlar dahilinde olmadığını söyleyebilirim.

Sağlıklı ve mutlu günlere tekrar ulaşmak dileğiyle..