Penguenlerin yaşadığı yerde en değerli şey çakıl taşlarıymış çünkü çok zor bulunuyormuş… Dişi penguenler yuvalarını yapmak için bu çakıl taşlarını kullanıyorlarmış.
Erkek penguenler de bu çakıl taşlarını bulup biriktiriyorlarmış birlikte olmak istediği dişi penguene verebilmek için.
Bazı dişi penguenler işini iyi biliyormuş, erkeğin binbir cilveyle aklını başından alıp birlikte olmadan da çakıl taşlarını elinden alabiliyormuş…
Hatta bir dişi penguenin hiçbir erkekle birlikte olmadan tam 62 çakıl taşı topladığını gözlemlemişler.
Erkek penguen bir umut dünyası nasılsa birlikte olacağız diye veriyormuş çakıl taşlarını.
Bir bayanla birlikte olan erkek penguen bir başka dişi penguenden hoşlanıp gidebiliyor, geri döndüğünde de bıraktığı dişiyi yerinde bulamıyormuş.
“Tanrım sen doğayı neden böyle yarattın?” diye sormadan geçemiyorum…
Ben bir tek bu karmaşık durumun insan hayatında olduğunu düşünürken şöyle bir bakıyorum ki roller maalesef aynı…
Bazılarıyla penguenlerin arasında pek bir fark yok hatta bence dişi penguenler daha bile şanslı olabilir bu konuda.
Çakıl taşlarıyla her bayana sahip olabilirim egosundan kaynaklı bir durum olsa gerek, dişi penguenin kendini ve çocuklarını güvenceye alması.
Demek ki dişi penguenler ne olursa olsun erkek penguenlere güvenmiyorlar…
Çünkü değer yargıları ve hatta hayattan talepleri çok farklı.
Bir taraf sadece aşk, şefkat ve güven istiyor…
Diğeri sadece dişinin bedeniyle ilgileniyor.
Günümüzde pek çok televizyon programı kadın ve erkek ilişkileri üzerine yorumcularla doldu.
Aslında yazılar kitaplar ve konuşmacılar yüzyıllardır bu konuyu çözmeye çalışıyorlar. Montaigne’dan bugüne ‘Bir kadın, bir erkek.’
Ertuğrul Özkök son kitabıyla başarılı saptamalarıyla kadın ve erkek ilişkisine yeni bir yorum getirdi.
Herşeyden önce kadınlara moral verdi.
Önce kadın gibi kadın olmayı tavsiye etti. Kilosuyla başı dertte olanlara Jennifer Lopez’i Ajda’yı örnek vererek 40-42 bedenin güzelliğini vurguladı.
Aslında pek çok mesaj vardı ama yorumu diğer yazar arkadaşlara bırakıyorum.
Özkök’ e göre kadınların ve erkeklerin yaşına dair de ezber bozuldu. Bu denli güçlü bir konumda olan bir yazarın eşini kaybetme korkusunu söyleyebilmesi de cesaret ve sevgi isterdi.
Sosyal hayat ve medyada katalogdan bayan seçer gibi ekleyip, kızı beğenince kur yapan beğenmez ise de silip atan zamanında çok hızlı olup şimdi sosyal medyaya düşmüş çakıl taşı milyoneri olan playboylar kol gezerken yuva kurma hayali kuran pek çok kızımız boynu bükük kalabiliyor.
Bu kitap kadınlara verilen moral tadında bir ödül.
Yıllara ve ölçülere meydan okuyan kalıcı sevgiye dair bir umut…
Kutluyorum…