Sevgili okurlarım merhaba, sağlığımdan dolayı Hollanda’dan Antalya’ya yeni geldiğim dönemlerdi. Yıllarca hasretini çektiğim anavatanıma, sırt çantam bavulum, valizim dolu ve Gurbetin hazin öyküsünü beraberimde getirmiştim. Uyum sorunlarıyla başlayan, ufak tefek sorunlar büyümeye başladı. Adliyede emniyette noterlikte kısmi olarak tercümanlığım sağlık durumumun getirdiği stresle kısa soluklu oldu. Bense eski alışkanlığıma günlük yazmaya, Türkçemi geliştirmek içinse her tür kitaplar okumaya başladım!..

Emniyette yeminli tercümanlığını yapmış olduğum amir yazılarımı okuduktan sonra: “Zekiye Türkiye’de senin yerinde olmak isteyen o kadar çok kadın var ki, yazdıkların ilginç eyitici ve merak uyandırıyor. Okuru merakta bırakmanın yanı sıra okumaya zorluyor. İnsanda merak uyandıran yazılarını kitap haline getir ve kadınlara öncü ol örnek ol.” Dedi.

Amirim sayesinde ilk kitabım Yüklüdür Yüreğim (Yaşamdan Kesitler) ikinci kitabım Müslümanız Elhamdülillah (Uyan Be Kardeşim Bu Vatan Bizim) üçüncü kitabım Yüreğimle Kader Yolculuğu çıktı. Onunla devam eden dostluğumuz her insana nasip olmayacak kadar değerliydi. Kitaplarım sayesinde Antalya Sanatçılar Derneğinde tanıştığım yazar/şair Mustafa Ceylan’la tanışıklığımız o dönemlerde başladı. İnce bardakta çay eşliğinde değerli fikirlerini dinliyorken: “Buralarda yenisin bu insanlar arasında adını koru ve hiç değişme.” Dedi.

O dönemlerde bu sözün ne anlama geldiğini kestirememiştim ve ufak tefek başlayan sorunlar, aynı zamanda çocukluktan itibaren yurtdışında yaşamış olmamın getirdiği uyum sorunu, maalesef etrafımdaki değerli insanları unutmama sebep olmuştu. Ta ki, gazetelerde yazar/şair Mustafa Ceylan’ın vefat haberini duyana kadar. Kitap yazmama ve gazetelerde makale yazmama vesile güzel ve özel insanlarla samimi diyaloğumu unutup, uyum sorunu yaşadığım lüzumsuzlarla boşa vakit harcadığımın her ne kadar çok geçte olsa farkına vardım!.. 

Uyum sorunum belki de bir bahaneydi, etrafımdaki güzel ve özel insanların farkına varmakta belki çok geç kalmıştım, ama o değerli insanların hayatıma renk kattıklarının nihayet anlamıştım. Onlardan sadece bir tanesi Yazar/şair Mustafa Ceylan 25 Ocak 1952 Ankara-Elmadağ doğumlu, ilkokulu 1959/1964’de ortaokulu 1964/1967’de Elmadağ ilçesinde okudu. Başkent Lisesinde 1967/1970’de yüksekokulu 1970/1975 Ankara Devlet Mühendislik ve Mimarlık Akademisinde okudu. Makina Mühendisi olarak mezun oldu!..

Ankara Elmadağ Belediyesinde başlayan iş hayatı, Eskişehir’den Antalya’ya kadar devam etti. Antalya Köy Hizmetleri gibi kuruluşlarda çalıştıktan sonra 1998 yılında emekli oldu. Şiir ve yazarlığa gelince Mustafa Ceylan’ın 45 adet şiiri değişik besteciler tarafından şarkı ve türkü normunda bestelenmiştir ve farklı gazetelerde makaleleri yayınlanmıştır. Şiir şair dostu olan güzel insanı hatıralarında saklayan insanlardan yalnızca bir tanesiyim. Antalya’da onun adına adımı korumaya devam ediyorum. Kılık, kıyafet, mevki veya meblağ adam ya da kadın yapmaz, insan kokmalı insan. İnsan kokan bu özel adamı hayatım boyunca güzel hatırlayacağım!..

Hayatınızda bazen negatifler olabilir lakin sevgi tohumlarını çocukken almış insanların bileğini hiçbir güç bükemez. Bileği kişiliği ve karakteri güçlü olan insanlardan güç almaksa ayrı bir haz ayrı bir güzelliktir. Sanata ve sanatçıya şiirlere sevdalı insanlara yüreğinizi açarsanız yürüdüğünüz yolda size ayna olurlar. Yazım hayatımda ayna olan Mustafa Ceylan’ı rahmetle anıyorum ve örnek kişiliğinin hayatıma kattığı katkı için teşekkür ediyorum. Kadın erkek ayrımı yapmadan gönül gözüyle bakmasını bilmeyenin gözleri kör kulakları sağırdır. Sağırlıktan körlükten uzak olarak, anavatanımda sanata sanatçıya yazarlara kitaplara açık olarak gönül gözüyle bakmasını birlikte öğrenelim öğretelim beraber çoğalalım...

Sevgi ve saygılarımla