GÜNAYDIN DOSTLARIM!

Hep söylerim ATATÜRK’Ü bize sadece tarih olarak anlattılar .

ATATÜRK’ÜN SOSYAL BİLİMLER  açısından değerlendirmesini yapmadılar.

Öyle bir inanç, irade, ikna gücü vardı ki ATAMDA.

Yok olmak üzere olan bir MİLLETİ silkeledi, kendine getirdi ve tekrar özgür kıldı.

ATATÜRK’Ü anılarında anlatan herkeste bir ümitsizlik, bezginlik, inanmazlık görürsünüz hep; TA Kİ ATATÜRK O’nlara dokunana dek.

Sonra aslan kesilir ve devam ederler anlatmaya.

Biz de ihtiyacımız olan UMUT ışığını ATATÜRK’den alalım bugün yine; her zaman olduğu gibi.

Harika bir anektod

Ve kesinlikle BİR TÜRK CİHANA BEDELDİR!

...

Bir Türk Cihana Bedeldir!..

25 Ağustos 1925 Salı günü Atatürk, Mareşal üniformasını giymiş ve göğsüne istiklâl Madalyasını takmış olarak ve beraberlerinde Kastamonu Milletvekilleri Ali Rıza, Mehmet Fuat, Çankırı Milletvekilleri Talât, Ziya, Kütahya Milletvekili Nuri, Rize Milletvekili Fuat Beyler, Paşalar ve yaverleri ile Kastamonu kışlasına giderek askeri teftiş etmişlerdi. 

Teftişte asker ve subaylara verdiği savaş görevlerinin iyi yapılmasından memnun kalan ATATÜRK: “Gördüklerimden memnunum, iyi çalışmışsınız. Subaylarda çalışmış hepinize teşekkür ederim” demişti. 

Bu arada askerin ambar ve koğuşlarını gezmişti. Koğuşların gezisinde tank ve uçak modellerini gören Atatürk yanına iki asker çağırıp: “Serbest dur konuşalım” diyerek tank ve uçaklarla ilgili sorular sormuş ve bu arada koğuş çıkışında, “Bir Türk on Düşmana bedeldir” levhasını görünce oradaki subayı çağırıp:

-Öyle mi?

-Evet Paşam!

Atatürk başını dikleştirerek,

-Hayır, bence öyle değildir.

“Bir Türk Cihana Bedeldir!” demişlerdir...

...

İyi ki var olmuş ATATÜRK;

O’nu var eden RABBİME’de şükürler olsun.