DOĞA

Veren de alan da o…

Güzelliklerle donatan da…

Hasta edip, iyileştiren de…

Farkındalığım için,

Şükürler olsun yaradanıma…

 

BEYKOZ / GÖRELE

Canımın içi biricik anamın rahatsızlığından dolayı uzun bir ara vermek zorunda kaldığım keşiflerime ufak ufak başlıyorum. Tabii aklım yatağında kendi dünyasına çekilmiş yaşam mücadelesi veren o nur yüzlümde… Karışık duygular içindeyim. Vazifemi yapıyor onun yanında oluyorum. Keşke dediğim hiçbir şeyi arkamda bırakmamaya özen göstererek dik durmaya çalışıyorum sahne sanatçıları misali…

Doğanın iyileştirici, huzur veren haline sığınarak şehirden çok da uzaklaşmadan yürüyor yürüyorum. Şamanların doğaya olan saygıları boşa değil… Orman, dağlar yeşillik bize huzur kaynağı.

İstanbul öyle bildiğimizden çok daha büyük ve çok güzel köylere sahip. Öyle şanslıyız ki, toplu taşımalarla bile aktarma yapa yapa her yerine ulaşmak mümkün. Günlerce aylarca gezseniz hala köy unsurlarını muhafaza eden onlarca mahalleyi bitirmek mümkün olmaz.

Bölge için biraz bilgi vermek isterim;

Beykoz’un ilçeleri oldukça fazla. Acarlar, Akbaba, Alibahadır, Anadolufeneri, Anadoluhisarı, Baklacı, Bozhane, Cumhuriyet, Çamlıbahçe, Çengeldere, Çiftlik, Çiğdem, Çubuklu, Dereseki, Elmalı, Fatih, Göksu, Göllü, GÖRELE, Göztepe, Gümüşsuyu, İncirköy, İshaklı ( Son yazım buraya idi), Kanlıca, Kavacık, Kaynarca, Kılıçlı, Mahmut Şevket paşa, Merkez, Orta Çeşme, Öğümce, Örnekköy, Paşabahçe, Paşamandıra, Polonezköy, Poyrazköy, Riva, Rüzgarlıbahçe, Soğuksu, Tokatköy, Yalıköy, Yavuz Selim, Yenimahalle, Zerzevatçı.

Küresel ısınma nedeniyle sivrisineklerin popülasyonu artıyor Küresel ısınma nedeniyle sivrisineklerin popülasyonu artıyor

Çoğumuz Giresun’un Görele köyünü duymuşuzdur. Ama İstanbul’da da bir Görele olduğunu benim gibi ilk kez duyanlar da vardır mutlaka.

GÖRELE MAHALLESİ, Giresun’dan göçenler tarafından kurulmuş. 2016 yılında Beykoz ile Görele belediyeleri arasında Kardeş Şehir Protokol’ü bile imzalanmış. Beykoz’a 7-8 km. uzaklıkta bir mahalle. Sokakları  şöyle;  13 Evler, Gazi, Menteşe, Yeşilvadi…

Görele deyince hatırladığım  gerçek bir de ironi var. ‘Amerika biz gittik mi topluca gideriz diyen Görelelileri artık almıyor’ diye.

Mubadele yıllarında Giresun Yağlıdere de yaşayan Lefter ve ailesinin Amerika’ya göçü ile başlayan serüven ve ardından giden İhsan Ardın da göç durumunu işe çevirerek gitmek isteyenlere belge hazırlayarak göçü abartmış. Amerika’da bir restoran ve benzin istasyonu da alarak bu işten hayli karlı çıkmış.

Genellikle restoran ve benzin istasyonu işlerinde çalışan Türkler New Jersey ve New York'a yerleşmişler. Kafaları zehir gibi çalışkanlar da üstelik. Amerika Birleşik Devletleri’ ndeki Türk nüfusunun büyük çoğunluğunu oluşturmuşlar. (Toplam 50 bin üzerinde)

Göçün asıl yoğunluğu 1985 sonrası olmuş. İmkanlar, anlatılan hikayeleri duyan Yağlıdereliler akın akın gidince göç bir anda yüzlere, binlere çıkmış. Sahte evlilik veya turist olarak gelip geri dönmeme yöntemiyle Amerika'ya gelen Giresunluların sayısı artınca Amerika bu akını keşfedip kütüğünde Giresun Yağlıdere yazan kişilere vize vermemeye başlamış.

Bu hamle elbette bizimkilerin Amerika hayallerini durduramamış ve hala yeni nesil Amerika'ya gelmenin bir yolunu buluyormuş.

Buralara gelip bu gerçek hikayeyi hatırlamamak olmazdı.

  

Anadolu Yakası- Beykoz ilçesinin Görele ve Taşdelen mahalleleri arasındaki orman içi patikaların bizi götürdüğü dağ- tepelerden sık ağaçların, sarmaşıkların arasındaki yürüyüşümüz 17 kilometrelik bazen zor bazen ise rahat bir parkur oldu. Görsel güzelliklerin büyüsü ve baharın coşturduğu toprağı içimize çeke çeke zamanı hiç anlamadan yürüdük.

Hepimizin yüz kasları rahatlamıştı. Bu gezi benim için ise beyin sıfırlaması ile yaşama tekrar tutunmanın deneyimiydi.