Benim hatırladığım, ilk baş kesme cinayeti ya da olayı Münevver Karabulut cinayeti ile 2009 yılında gerçekleşti. Karışık, içinde birçok ismin yer aldığı bir cinayetti.  Katil ya da katiller için, satanist dendi, şu dendi bu dendi…
Genç kızın cansız bedeni, çöp toplayıcı bir kişi tarafından çöp konteynerinde parçalanmış halde bulunmuştu. Yapılan adli tıp iincelemesi sonucunda da, başı gövdesinden ayrılmadan önce bıçak  darbeleriyle yaralandığı daha sonra öldüğü tespit edilmişti.
Çok eski, uzun yıllara dayanan, bir de hatırladığım bavul cinayeti vardı. Ceset parçalanmış ve bir bavula sığdırılmıştı. Halk bu katliam sonucu dehşete kapılmış, gölgesinden korkar olmuştu.
Yahu, Allah’ın adı ağza alınarak cinayet işlenir mi? Allah’ın adıyla hainlik yapılır mı? Allah’ı tanık yaparak hırsızlık yapılır mı?
Siz mi asıl Müslümansınsınız yoksa ötekileştirdiğiniz bizler mi? 
Çok sevdiğim bir hikaye vardır. Adamın biri müslümanmış (!) Yani namazında, niyazındaymış. Ölmüş ve Allah’ın karşısına çıkmış. Ödül bekliyormuş. Tabi ki ödülü, ‘Cennet olmalı.’ diye düşünüyormuş.
Allah demiş, ‘Benim için ne yaptın?’ 
Adam; ‘İbadet ettim ya…’
Allah, ‘Onların hepsini kendin için yaptın. Benim için bir hayvan besledin mi? Bir çocuğun başını okşadın mı? İnsanlık için ne yaptın?’ demiş. 
Hepimiz biliyoruz. Müslümanlık en son indirilen dindir. Yani en doğrusu en adili. Peki ya uygulayanlar? Peki ya adına Müslüman devlet dediklerimiz?
Kan kokuyor kan… Sapkınlık kokuyor, hainlik kokuyor buram, buram.
Cehalet diz boyu…
Üretim yok… 
Medeniyet yok… 
Sanayi hele hiç yok. Dolar, altın, petrol, kara para bolca…
Kadının adı yok… Her adama 4 adsız kadın… 
Çocuk yok… Çocuk kadınlar çok…
Dolar, altın, petrol, kara para bolca…
Siz şimdi Müslüman mısınız?
Belli ki aynı kutsal kitabı okumamışız…
Siz mi Müslümanlığı dünyaya yayacaksınız? Rezil ettiniz, rezil…
Unutmayın. İnsan olunmadan Müslüman olunmaz…
Benim için ne yaptın ki?