YAŞAM

BENİM GÖZÜMLE GEZELİM 10 GÜN 10 ÜLKE 7

İSPANYA 1

Abone Ol
HAZIRLAYAN: Özden Aşar Coşar

Bilenler bilir efendim biz bir maceraya çıktık ama ne macera, masal mı desem, serüven mi desem, ne desem bilemedim

İspanya’ya doğru koyulduk yola.

Az gittik, uz gittik, dere tepe düz gittik... Eee böyle anlatınca hem zevkli hem eğlenceli oluyor ama işin birde başlangıcı var; ve ben başlangıçları hem çok severim, hemde çok doğal bulurum. Ee ozaman haydi başa saralım...

Efendim malumunuz ben acemi bir gezginim, yani hayatı gezerek görerek öğrenen bir eğitimciyim, nacizane gezer, görür bunlara duygularımı katar, anlatırım.

Neyse kendimce birçok yer gezdim, gördüm hatta anlattım, ama takdir edersiniz ki; hiç tek başıma bilmem kaç km uzakta bir şehre gitmedim, yani yurt içinde gittim de, dil bilmediğim, iz bilmediğim, çok ama çok farklı bir kültüre sahip yabancı bir ülkeye gitmedim. Ama hayalim olan bir ülke ibaresini atlamayalım, İspanya Endülüs ve hayallerim...

Neyse bu proje çıktı ve başladık çalışmalara, ben yol alırken tek gitme ihtimalim baya ağır basmaya başladı, ama ben hep aman nolcak ya, tek mek hallolur, diye diye sanki kendimi kandırdım.

Sonra bi baktık ben bildiğiniz İspanya yolcusuyum.

Böyle anlatınca çok basit oldu gibi, yok yok, dürüst olmak gerekirse hic bu kadar kolay değildi olay,

Son bir ayı bir ben, bir Allah birde ailem bilir,

Her gün aynı muhabbet ay nen napcam orda, dil bilmem, iz bilmem, hıı orda ne vardı, neye bincektim ben, dur bi bakayım, hoop google, hop haritalar, oteller, yollar, biletler, tamamen böyle geçti gitti bir ay...

Bir de etraftan ay sen tekmi gideceksin...

Hımm ehh, evet hımm, nasıl olur ki sesleri...

Stres tavan, ama ben vazgeçermiyim, burda eşime ve aileme kısa bir teşekkürü borç bilirim, o kadar daraltmama rağmen vazgeçme telkinleri için, neyse efendim planı yaptık. 

Yerleri, biletleri ayarladık.

Ben 2 gün Madrid yapcam, 5 gün La carolina ve yine 2 gün Granada yapıp Madrid’e tekrar geçip evime döncem.

Tek satıra sığan plan kalbime sığmıyo, hani sen gezgindin rüstünü ispat etle, kızım ne alaka ya dil bilmezsin iz bilmezsin otur evinde arasında git gelle hop gözümü Madrid’te açtım. Vay bee ben şimdi İspanyadamıyım...

Yok artık bu dev havaalanı ilk imtihanım hadi hayırlı olsun 

O çat pat aklımda kalan ingilizcemle indim uçaktan

Ya baraja havaalanı burası Mardin değil Madrid diye diye attım kendimi yollara, önce napıyoduk Madrid haavaalanından Sur meydanına gitcez, işte burda tam olarak sudan çıkmış balık gibi hissettim, birşey soruyorum herkes suratıma bakıyor. Allahım ben napcam derken bi kenara oturdum, çantalarımı aldım, biraz etrafı gözlemledim.

Her milletten, her çeşit insan var, çok degişik diller konuşulup, insanlar bi oraya bi buraya yol alıyor.

Sonra planladığım gibi transfer aracına bindim, ilk kısmı atlatıyorum ama oteli nasıl bulacağım derken, Türk bir aileyle karşılaştık, biraz konuştuk ama pek bi yardım sever olmasala rda onlarla aynı yerde indim, en azından böyle bi faydaları oldu.

Neyse efendim oteli bulup ilk yorgunluğu ve korkuyu üzerimden atmamla kendimi sokaklara attım.

İlk hedef Plazo Mayor meydanı dedim ve açtım navigasyonu düştüm yola, tele baka baka giderken bi teyzeyle gözgöze geldik istemsizce Plazo Mayor dedim, ve o da ne kadar naif bi kadınmış ki bunu dert edindi ve tuttu kolumdan beni meydana götürdü, konuşamasak da ömrümce bu harika hareketi unutamayacağım. 

Hadi birazda meydandan bahsedelim

Plaza Mayor (Türkçe: Büyük Meydan) 

İspanya’nın Madrid şehrinde III. Felipe döneminde inşa edilmiş bir kent meydanı. Şehrin diğer ünlü meydanı olan Puerta Del Sol’un birkaç sokak ötesinde yer almaktadır. Dikdörtgen şekilli ve 129 m × 94 m (423 ft × 308 ft) boyutlarına sahip meydan üç katlı yapılarla sınırlanmıştır. Bu yapılarda bulunan 237 adet balkon Plaza Mayor meydanına bakmaktadır.  Meydana toplam dokuz yerden girilebilmektedir.

Plaza Mayor inşa edildiğinden beri pazar yeri, boğa güreşi, futbol maçları, halka açık idamlar gibi birçok farklı etnikliklere ev sahipliği yapmıştır. İspanyol Engizisyonu döneminde halka açık yargılanmalar ve sonrasındaki idamların ağırlıklı olarak gerçekleştiği yerdir. Plaza Mayor’u saran revakların altında birçok geleneksel ve eski mağaza ve kafe yer almaktadır.

Madrid şehrinin koruyucu azizi olan Aziz Isidro’ya adanan kutlamalar bu meydanda gerçekleşmektedir.  Günümüzde Plaza Mayor, Madrid şehrinin en önemli turistik bölgelerinden birisi olup, binlerce turist tarafından ziyaret edilmektedir. "(vikipedia)

Yani böyle her yeri pencere, her yönde kapısı olan ve insanı çepe çevre saran sarmalayan bi yer. 

Ee ben burdan nereye gitmeliyim derken aklıma sokak lezzetleri pazarı gibi bi yer vardı ora nerde ya diye aratmak geldi ve başladım aratmaya ve navigasyon sağ olsun başladım yirümeye, ve ilgiçtir ki içimde ne korku ne endişe kaldı, tam tersi bana sanki ait olduğum bi yer hissi verdi Madrid. Ve evet hedefe ulaştım.  Burası yiyecek pazarı gibi bi yer ama samimi ve kafeden farklı bi yer, her lezzetin ait olduğu standlar var ve insanlar tezgahlarda bunları tadıp oturup sohbet edebiliyor.

Madrid’in Sol Meydanı yakınına 1916’da inşa edilen Mercado San Miguel, Madrid’de en çok ziyaretçi ağırlayan turistik duraklardan. 2003’te girişimciler tarafından satın alınarak modern bir yapıya kavuşturulan pazar yeri, günün her saati yerel kültürü deneyimlemek, kentin alışveriş yaşamını yerinde görmek isteyenler tarafından ziyaret ediliyor. (vikipedia)

Birçok turist burda çesitli yiycekler ve içeceklerin tadına bakıp deneyimleme fırsatı buluyor ve bende kendimi çok rahat hissettim. Değişik tadları, zeytin, peynir, tapas ve çeşitli deniz ürülerini deneyimledim ve şunu söyleyebilirim mutlaka görmeniz gerekenler listenize burayı da eklemelisiniz. İspanya gezimizin devamında gorüşürüz...

@benim_gozumlegezelim