Bel fıtığı nedir, nasıl belirti verir, neden olur, tedavi yöntemleri nedir, ameliyat sonrası süreçler nasıl olur ve bel fıtığından korunmak için nelere dikkat etmek gerekir gibi önemli noktalara değinildi. İşte sizlerle…

BEL FITIĞI NEDİR?

Bel ağrıları bugün toplumun neredeyse tamamının bir sorunudur. Her insan hayatı boyunca muhakkak en az bir kere bel ağrısı çeker ve bu çoğu zaman ciddi bir problemdir. Hem iş gücü kaybına yol açar hem de hareketlerimizi kısıtlayarak yaşam kalitesinin düşüklüğüne sebep olur. Bel fıtığı omurgamızın bel kısmında oluşan bir bozulmadır. Omurgamız bildiğiniz gibi kemikler, eklemler, diskler ve kaslardan oluşan bir yapıdadır. Bel fıtığı da iki kemik arasındaki diskin omurilik kanalına doğru yer değiştirmesi anlamına gelir.

BEL FITIĞININ NEDENLERİNDEN BAHSEDER MİSİNİZ?

Bel fıtığının birçok sebebi vardır; mesela insanların çok sık sorduğu bir soru vardır genetik yatkınlık var mı ailesel midir? Böyle bir yatkınlık var gerçekten bütün ailesi bel fıtığı olan insanlar var ve bu bir sebep olsa da bel fıtığının en sık karşılaşılan sebebi, özellikle çalışan 25- 55 yaş arası grupta daha çok belin zorlanmalarıdır. Ağır kaldırmayla, belin zorlanmasıyla ve oradaki yapıların dönem dönem kuvvetsiz kalmasıyla ilişkilidir. Bir insanın belindeki kas yapısı zayıfsa bu omurgayı oluşturan yapılar da zayıf demektir. Dolayısıyla oradaki yük başka yapılara binmeye başlar. Yani kaslarınız zayıfsa yük kemiğe binmeye başlar, kemik zayıfsa yük disklere biner ve dolayısıyla oradan bir fıtıklaşma başlar. Çoğu zaman bir zorlanmayla ortaya çıkar bazen hapşırmayla olur, bazen ıkınmayla olur mesela doğum sırasında oluşan fıtıklarda vardır, yani çok çeşitli sebepler var. Tabi en çok karşılaştığımız sebep özellikle zorlanmalar ağır yük bindirmeler bununla birlikte yine ofis çalışanlarında çok sık gördüğümüz bir problemdir. Özelikle büro işlerinde çalışan çoğu vaktini bilgisayar başında geçiren insanlarda sık gördüğümüz bir problem maalesef. Omurgasında zayıflık olanlarda bu durumlarla daha çok karşılaşabiliyoruz.

BEL FITIĞI BELİRTİLERİ NELERDİR?

En sık gördüğümüz belirti bel ağrısıdır, her bel ağrısı tabi bel fıtığı anlamına gelmiyor. Biraz önce bu yapıları saydığımız gibi kaslarımızda, eklemlerimizde, disklerde, kemiklerde her birinde ayrı ayrı ağrı olabileceği gibi fıtıkla beraber de ağrı olur. En sık ağrı sebebi yine de fıtıktır. Bel fıtıklarını sınıflandırmak lazım çünkü bunlar boyut boyut ve bu boyutlara göre de ağrının şiddeti de yansımaları da değişir. Nasıl? mesela halk arasında bel fıtığı başlangıcı deniyor bu bizim tıp literatüründe bulging, protrüzyon, ekstrüzyon ve sekestrasyon diyoruz. 4 Aşamalı bir alanın ilk iki aşamasını kapsayan bir şeydir halkımızın fıtık başlangıcı dediği olay. Burada kanala doğru küçük bir disk taşması olur veya sinire doğru olabilir ve bu artık bize belirtiler vermeye başlar bölgede ağrılar olur, özellikle bel bölgesinde. Fıtık çok büyüdüğü zaman bacaklara inen sinirlere değeceği için bacaklarımızda ağrılar duymaya başlarız. Buda o sinirin seviyesine göre belirtiler değişir. Bazıları uyluk bölgesinde diyelim ki üst bel omurga düzeyinde bir fıtık varsa bu uyluğa ve dize doğru çok büyük bir ağrıya sebep olur. Daha aşağı seviyede siyatik dediğimiz bel-kuyruk kemiği arasında bir fıtık olursa bu bacağın aşağısına daha alt seviyelere kalçadan başlayıp ayağa kadar giden bir ağrıya sebep olur. Yani ağrı tek belirti değildir. Onun dışında da belirtiler vardır mesela kuvvetsizlikler. Örneğin; ayak düşmeleri olabilir düşük ayak diyoruz buna yani bir çeşit felç. Sinir ağır hasarlandığı zaman ayak tutmaz hale gelir seviyesine göre tabi belden aşağısı komple tutmayabilir, bunlar çok acil ve ciddi durumlardır; mesela büyük abdestini ve idrarını tutamayabilir, bu tür fıtıklar da vardır. Özellikle kuvvetsizlik hissedildiği zaman geç kalınmaması lazım, kuvvetsizliğe erken müdahale etmek gerekir ki geri dönülebilsin. Bazen geri dönmesi çok gecikebilir sonrasında fizik tedaviler, rehabilitasyonlar gerekebilir o yüzden mümkün olduğu kadar erken dönemde bu tür kuvvetsizliklere tedavi etmek lazım.                

 BEL FITIĞI TEŞHİSİ NASIL KONULUR?  

En başta muayene ile bu tanıyı %90 koyarız. Ameliyat veya değil biz bu kanıya varırız ama tabi bir de bunu görmemiz lazım görmek içinde MR birinci önceliğimiz yani bir MR çektiğimiz zaman muayenede elde ettiğiniz bulguları destekleyen bir görüntüyü orda görürüz ve ona göre planlamamızı yaparız. MR da bel fıtığı yanında muayenede benzer belirti verebilen tümör, kırık, apse vb. patolojileri de ayırt etmiş oluruz. Temel adım bizim için MR. Onun yanında tabi ki bazen tomografiye ihtiyacımız olur ilave olarak röntgene özellikle hareketli röntgenlere ihtiyacımız olur çünkü bazı fıtıklar kaymalarla beraberdir. O kaymanın sabitlenmesi gerekebilir. Bazen hastalar soruyorlar vidalı mı vidasız mı açık mı kapalı mı olacak bu gibi şeyler var bu yüzden tomografi ve röntgene ihtiyacımız olabiliyor.

NASIL TEDAVİ EDİLİR?

Bel fıtığının 4 aşamasından bahsettik bunun 4 aşamasında ameliyat demek değildir. Son iki aşaması daha çok ameliyatla ilk iki aşaması daha çok ilaç, fizik tedavi veya enjeksiyon gibi yöntemlerle tedavi edilebilir. Mesela 3. ve 4. asamaya gelmiş fıtıkları çoğu zaman ameliyat ediyoruz ama öyle durumlar oluyor ki nadiren de olsa ameliyata gerek kalmıyor. Bir ve ikinci evre fıtıklarda da çoğu zaman ilaç ve fizik tedavi yeterli olur ancak bazen küçücük bir fıtık anatomik yapının da katkısıyla dar olan sinir kanalının içinde siniri sıkıştırır ve ameliyat etmek zorunda kalırız. Ameliyat korkulacak bir şey değil aslında ileri teknoloji ve mikroskop altında yaptığımız ameliyatların başarısı çok yüksektir.

AMELİYAT SONRASI İYİLEŞME SÜRECİ NASILDIR?

Bel fıtıklarında aynı gün anestezi etkisinden hasta çıktıktan sonra hastayı ayağa kaldırıyoruz ertesi gün evine gönderiyoruz ve normal hayatına geri dönebiliyor, bu kadar hafif bir ameliyattır aslında. İçerideki yaranın iyileşmesi yaklaşık 3 haftadır bu sebeple ağır iş yapan hastaları biraz istirahat ettiriyoruz tekrar o bölgeyi zorlamasın, yaranın iyileşmesi gecikmesin diye. Kendi işiyse ertesi gün gidebilir ve iş hayatına devam edebilir ancak ağır iş yapan insanlara genellikle 1 ay kadar istirahat ve kendini toparlaması için bir süre tanıyoruz.

BEL FITIĞI TEKRARLAR MI?

Evet tekrarlar ama bel fıtıklarında işlem iyi yapıldığında kolay kolay tekrar etmez. Yapılan çalışmalarda   %5- %15 civarında bir tekrarlama oranından bahsedilir ama bu aslında o kadar yüksek bir oran değildir. Çalışmalarda tecrübeli tecrübesiz her yapılan ameliyatın oranları dahil edildiği için biraz yüksek görünen oran aslında o kadar yüksek değildir. %2-%3 civarı tekrarlama olabilir tekrarlama durumunda yine ameliyatla başka yöntemlerle çözümü vardır.

BEL FITIĞINDAN KORUNMAK İÇİN NELERE DİKKAT EDİLMELİDİR?

Beden sağlığımıza ve aslında genel sağılığımıza çok dikkat etmeliyiz; yediğimiz içtiğimizden tutun da spor yapmaya kadar birçok şey beden sağlığımızı ilgilendirir. Bel fıtıkları açısından omurgayı güçlendirici egzersizler yapmak lazım evde yapabileceğimiz, internetten bulabileceğimiz çok basit hareketler var. Özellikle mekik hareketleri önerilirim. İmkanları varsa bisiklet kullanarak bel ve bacak kaslarını kuvvetlendirebilirler. Yüzme bilenler için yüzme de bütün omurgayı rahatlatan ve kuvvetlendiren bir spordur. Yükü belden ziyade dizlere bacaklara ve bele orantılı bir şekilde paylaştırmak lazım. Özellikle çalışan insanlar bir yük kaldırıyorlarsa bu yükü sadece bele değil bacaklara, dizlere yükü paylaştırarak kaldırabilir ve bele binen yükü azaltabilir. Özellikle ofis çalışanları için hiç olmazsa saat başı kalkıp 5 dk. ofis içinde yürümeleri veya olabiliyorsa katlar arası merdiven inip çıkmaları, ayrıca çalışırken ayaklarının altına yükselti koymaları bellerini ve bacaklarını rahatlatalar kendi bel sağlıkları için daha iyi olur.

Son olarak belirtmek isterim ki ameliyatlar çok yüksek teknolojiyle ve iyi şartlarda yapılıyor. Özellikle hastanemizde bütün koşullar çok iyi dolayısıyla ameliyattan korkmanın bir anlamı yok. Hastanemizin hem ameliyathane hem servis koşulları çok iyi, teknolojimiz çok yüksek dolayısıyla insanlar ameliyata gönül rahatlığı ile girebilir.

ELİF HAYVALI