Henüz başkanlığının 2. yılında olan Fikret Orman ilk yılında "Feda Projesi" ile hem taraftarın takımını sahiplenmesini sağladı hem de kulübe maddi olarak da büyük girdi elde etti. Mevcut şartlarda takımın gösterdiği performans ve ligdeki konumu başarısız sayılmaz.
Başkanlığı boyunca dik bir duruş sergileyen Fikret Orman'ın en takdir ettiğim yönü net olması. Yapamayacağı işler için söz vermiyor. Bir proje kesinleşmeden kimseyeyle paylaşmıyor. Gösterişten uzak bir görüntü çiziyor. Kulübün geleceği için izlediği stratejinin çok olumlu olduğunu düşünüyorum.
Serdal Adalı ise yöneticilik yaptığı dönemde büyük transferleri Beşiktaş'a kazandıran, iş bitirici, bonkör ve samimi bir algı bıraktı bizlerde. Başkanlık için yeterliliği olduğunu düşünsem de adaylığını çok zamansız buluyorum. Adaylığını açıkladığı ilk basın toplantısını da çok popülist ve zaman zaman kırıcı bulduğumu söylemek isterim.
Kulübün zor zamanlarında taşın eline altını sokan Fikret Orman ve ekibinin bir dönem daha görev yapması gerektiğine inanıyorum. Sandıktan çıkan sonuç ne olursa olsun umarım Beşiktaş için hayırlı olur.
İstanbul United
Yöneticilerin gerek futbolda gerek siyasette söylemlerinin ne kadar ılımlı olması gerektiğini heralde son bir haftadaki eylemlerde çok net gördük. İsterseniz geniş kitleleri birbirine düşman edersiniz, isterseniz aynı safta toplarsınız. Gezi Parkı eylemlerinde Beşiktaş, Fenerbahçe ve Galatasaray taraftarlarının sosyal bir olay için biraraya gelmesi ve omuzomuza vermesi mükemmel bir olaydır. Sosyal medyada üç kulüp logosunun biraraya getirilerek İstanbul United isimli tek kulüp adı verilmesi hafızalarımızdan silinmeyecektir. Umarım takımlar arasındaki bu kardeşlik ortamı lige yansır. Kulüp yöneticileri de söylemleriyle bu ortama destek verir. Kavgasız gürültüsüz bir lig izleriz.
