İSTANBUL - Türkiye’nin en büyük çevre teknolojileri fuarı olarak gösterilen “IFAT Eurasia Uluslararası Çevre Teknolojileri İhtisas Fuarı” TÜYAP Fuar ve Kongre Merkezi’nde gerçekleşti. Çevre teknolojileri ve atık yönetimiyle ilgili güncel tartışmaların yanı sıra bu alanda Türkiye ve Avrupa başta olmak üzere uluslararası çözüm üreticilerinin geliştirdiği teknolojilerin de tanıtıldığı fuara Esenyurt Belediye Başkanı Kemal Deniz Bozkurt da katıldı. Fuar kapsamında düzenlenen Çevre Teknolojileri Zirvesi’nde konuşmacı olan Başkan Bozkurt, atık yönetimi ve geri dönüşüm konusunda Esenyurt’ta yapılan çalışmaları anlattı.
“Doğru bir planlama olsaydı bugün burada olmazdık”
Gazeteci Celal Toprak’ın moderatörlüğünde gerçekleşen zirvede konuşan Bozkurt, Türkiye’de karşılaşılan sorunların temelinde plansız ve programsız çalışmanın yattığını vurguladı. Bir kent planlanırken o kentin alanı, lokasyonu, o kentin Türkiye için önemi gibi birçok detayın titizlikle incelenmesi gerektiğini belirten Bozkurt, “Sonra o kente bir kimlik kazandırılması gerekir. Bu kimliğe göre de o kentin insanlarının gelecekte oluşacak ihtiyaçlarının ve bu ihtiyaçlara göre kentin çevre koşulları ile diğer koşullarının neler olması gerektiği planlanmalıdır. Türkiye’de yaşadığımız sorunlar, her şeyin plansız, akıl koymadan ve rastlantısal olarak yapılmasından kaynaklanıyor. Doğduğumuz topraklarda doğru bir planlama yapılsaydı, o toprakların ihtiyaçlarına uygun alt yapı, çevre koşulları ve oradaki insanların ihtiyaçlarını karşılayacak yatırımlar olsaydı bugün buralarda olmazdık kendi memleketlerimizde olurduk” ifadelerini kullandı.
“Sistem yeni baştan düzenlenmeli”
Türkiye’de birçok konuda olduğu gibi çevre koruma konusunda da sistem sorunu yaşandığını belirten Başkan Bozkurt, yetki dağılımının çeşitliliğine dikkati çekti: “Bir konuda birkaç tane kurum iş yapabilme durumuna sahip. Böyle olunca işin sahibi de belli olmuyor. Örneğin bir fabrika var ve bu fabrikanın bacasından sağlığa uygunsuz gaz atılıyor. Bunun için yerel yönetimler maalesef yeteri kadar yetkili değil. Vatandaş gibi şikayet etme hakkımız var, onu tespit edip bir yerlere iletme hakkımız var ama bu işin asıl sorumlusu Çevre İl Müdürlüğü yani Çevre Bakanlığı. Mühürleme yetkisi ise Büyük Şehir Belediyesi’nin. Bizim aslında burada şunu konuşmamız daha doğru olur sanki; Türkiye’deki sistemin yeni baştan düzenlenmesi lazım.”
HABER: EMİR YÜCEL
