Türkiye Odalar ve Borsalar Birliğinin (TOBB) 26:27 Kasım tarihleri arasında tertiplediği “Balkanlarda Yeni yatırım Ortamı” adlı Balkan Ekonomi zirvesi kamuoyuna yeterince yansımadı fakat küresel finans krizinin sıkıntılarına karşı içimizde bir umut ışığı doğmasına sebep oldu. Bu vesile ile ev sahipliği yaparak organizasyonu gerçekleştiren ve aynı zamanda Balkan Odalar ve Borsalar Birliği Dönem Başkanı olan Sn.Rifat Hisarcıklıoğlu başta olmak üzere TOBB yönetimine ve emeği geçenlere kusursuz düzenleme ve öngörüleri için teşekkür ederim. Kırka yakın Derneğin oluşturduğu Rumeli Balkan Türkleri Federasyonu yönetimi olarak yıllardır bu konuda arkadaşlarımızla bizim seslendirdiğimiz görüşlerimiz aynı düşünceleri kapsıyordu. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği bu konuda ciddi bir girişimle hem Türkiye’de ham de Balkanlarda öncülük yaptığı için ne kadar takdir etsek azdır. Türkiye’de yeterince anlaşılamıyan bir konu var. Hangi alanda olursa olsun genellikle sorunlara bakarken çözüm arayışlarımızda zihinsel haritalarımız Türkiye’nin sınırlarıyla kısıtlı oluyor. 600- 700 yıllık tarihi geçmişimiz olan , birçok ortak değere sahip olduğumuz , sosyal , kültürel , coğrafi bağlarımızın ve karşılıklı akrabalık ilişkilerimizin olduğu Balkan ülkeleri ile ekonomik ilişkilerimiz geliştirilirse bu işler bir anlam ifade eder. Sadece kardeşlik söylemleriyle , hamasetle ve bazı iyi niyetli bürokratlarının çabaları ve dernek , vakıf yöneticilerinin kendi gayretleiyle bir yere varmak mümkün değil. Büyük çaplı gerçek anlamda işadamı kimliği olan yatırımcıların ve örgütlü kurluşların , yine devletin öncülüğü ve yol göstericiliği ile yapacakları girişimler Balkanlara köprüler kurar. Bu köprüler de ihracata , işadamlarımızın yatırımlarını değerlendirmelerine , yeni pazarlar oluşturmaya , ve kısaca hepbirlikte kazanmaya zemin oluşturur. Sn.Rifat Hisarcıklıoğlu , Balkanlar’ın tarihi İpek yolunun güzergahı üzerinde bulunduğuna işaret ederek konuya dikkat çekti.Küresel ticaretteki payı yükselen Uzak Doğu Asya ile en yüksek satınalma gücüne sahip Avrupa arasındaki ticaretten daha fazla pay almanın anahtarının İpek yolu olduğunu söyledi. Hatta konuşmasını bitirirken “Tarihi İpek Yolunu yeniden canlandırdığımız takdirde bu yoldan geçecek taşıtların tozu bile ülkelerimizi kalkındırmaya yeter.” ifadesiyle yaptığı tesbit işin önemini vurgulaması açısından oldukça dikkat çekiciydi. Sekiz Balkan ülkesinin ekonomiden sorumlu Bakanları ve Oda Başkanlarının katıldığı iki günlük toplantıda Başbakan Yardımcısı Nazım Ekren , 1.3 trilyon dolarlık ekonomiye , 600 milyar doları aşan dış ticarete sahip Balkan coğrafyasına fakirliğin değil refahın egemen olmasını arzuladıklarını belirtti. Bölgedeki 130 milyon nüfusun varlığı ve ulaşım kolaylıkları da uygun bir ekonomik işbirliği ortamı yaratmaktadır. Hükümetin önceliğinin komşularla ticareti arttırmak , Bölge refahını arttırmak ,İstanbul’un bölgesel ve küresel Finans Merkezi olması ,Nabuco Projesi , ,İpekyolu Projesi , Karadeniz otoyolu projesi , turizm ,ve Balkan ülkeleri bankalarının karşılıklı şubeler açmasıyla BALKANLARIN SADECE PAZAR DEĞİL YÜZYILLARCA SÜRECEK ORTAK YAŞAM ALANI olması arzu ediliyor. Bu düşünce herkesin birinci prensibi olmalı ve geleceğimizi şekillendirmeli. TİKA ve DEİK ‘in iş konseyleriyle işbirliği fırsatları ve ortak yatırım imkanları bölge ülkeleriyle çok olumlu bir ortak zemin yaratıyor. Bu toplantıda Türkiye Balkan odaları İşbirliği Anlaşması ve Türkiye Karadağ Cumhuriyeti arasında Serbest Ticaret Anlaşmaları da imzalandı. Türkiye’nin komşularıyla iyi ilişkiler geliştirmesi , dünya kamuoyunda da elinin güçlenmesine ve saygınlığının artmasına imkan sağlamakta.Bu düşünceyi şekillendirenleri de kutlamak gerekir.