Bugün son günlerde Netflix’te yayınlanan Zeytin Ağacı dizisi ile gündemimize hızlıca giriş yapan Aile ve Sistem dizimi terapisi ile ilgili bir yazı yazmak istedim .
Aile Dizimi ile tanışmam sanırım 15 sene kadar önceydi. Ne olduğunu hiç bilmeden duyup merakımdan ve bu konulara olan ilgimden dolayı deneyimlemek istemiştim. Daha ilk seferden hayretler içinde kalıp adeta büyülenmiştim. Sistem nasıl çalışıyor ? Bilgi akışı nasıl sağlanıyor gibi aklımda bir çok soruyla ayrılmıştım. İleriki yıllarda bir çok farklı kişinin grup çalışmalarına katılıp en sonunda çok sevgili öğretmenim Tiraje Tekmen’in açtığı iki senelik eğitimi bitirip Aile Dizimi uygulayıcısı oldum.
Yaptığım her açılımda hala beni şaşırtabilen çok muhteşem bir terapi yöntemini anlatmak aslında gerçekten çok zor.
Aile Dizimini bulan Bert Hellinger uzun seneler beraber yaşadığı ve incelediği Zulu kabilesinin aile ilişkileri, aile bağları ,ölüme olan bakışları, sorunları çözme yöntemlerinden etkilenip bunları inceledikten sonra onların yöntemlerini psikoloji ve psikoterapi yöntemleri ile birleştirip Aile Dizimi tekniğini oluşturmuştur.
Aile dizimi diğerlerinden farklı olan temsilci algısı dediğimiz kendimizi başkası üzerinden izleme fırsatı bulduğumuz bir çalışma.
Bert Hellinger bunu temsilci algısına getirdi. En fazla karşılaştığımız soru ise; Hiç tanımadığınız biri sizin ailenizden birini nasıl tanıyor? Nasıl onun gibi davranabiliyor ?
Evrende hiçbir şey kaybolmuyor.. Hiçbir düşünce yok olmuyor. Bilen alan-dediğimiz bir alan vardır. Morfojenetik denilen bu alandan bilgi kişiler bedenlerini zihinlerini rahatlattıkları zaman bedene iniyor. Aslında bilgiyi biz üstümüzde taşıyoruz. Bununla çalışan bir çok psikiyatr ve yöntem var. Bert buna Ruhun Dansı ismini vermiştir.
Herbirimiz atalarımızdan getirdiğimiz genlerle doğduk. Bilinçaltı ailemiz ve atalarımızdan aldıklarımızla şekillendi. Bizim kendi duygularımız olduğu kadar üstlenilmiş duygularımız da mevcut.
Bir örnek vermek gerekirse, henüz anne karnındayken annemizin geçirdiği bir travmanın duygusunu biz üstlenmiş ve bunu şu anki hayatımızda yaşıyor olabiliriz. Aile Dizimi bunun bizim duygumuz olmadığını farketmemizi sağlayan en güçlü yöntemlerden biridir .
Aile Dizimin de, herkesin çocukluğunda yarattığı yaşam senaryosuna göre hareket ettiği ve bunun farkına varılırsa ve ortaya çıkan her ne ise yetişkin bilinciyle olanı olduğu gibi görüp kabul ettiğimizde bunun değiştirilebileceği gözlemlenmiştir. Çocukken içinden çıkamadığımız o anki algıyla baktığımız bir olay senelerce önümüze farklı şekillerde çıkabiliyor. Yetişkin algısıyla olaya tekrar baktığımızda algımız değişip olayın bizim hayatımızdaki etkisi kaybolmuş olabiliyor. Yargısız ve yorumsuz olarak ,çocuk bilincinden çıkarak , yetişkin bilinciyle olaya bakmayı öğreniyoruz . Böylelikle olayın bizdeki algısı değişip hayatımızdaki etkisi kayboluyor.
Aile dizimi yöntemiyle yaşamımızda duygusal yada işlevsel zorluğa neden olan her şeye bakabiliriz. Bu psikolojik zorlukların çoğu çözümlenmemiş aile sorunlarına dayanır.
Zeytin Ağacı dizisi insanlara bu terapi yöntemiyle ilgili çok güzel bir farkındalık sağladığı kesin ama bilinmesi gereken önemli bir nokta bunun asla bir “tedavi” olmadığı. Bir çok sorunu zaman içerisinde rahatlatsa da hastalıklara 5 dakika da çare bulma beklentisine kişilerin kesinlikle girmemesi gerekir.
Sizin de hayatınızda kısırdöngüye girmiş ve sürekli tekrar eden bir sorununuz varsa işinin ehli bunun eğitimini almış birine gidip bu yöntemi deneyimleyebilirsiniz .
Unutmayın herkesin bir hikayesi vardır ve sizin hikayeniz ailenizin hikayesidir .
Sevgilerimle,
Ayşe VAN