Teknoloji ve bilişim alanındaki başarılarını projelerinde de gösteren ve yaptığı projelerde adından sıkça söz ettiren Atakan Taşur İKİ DEVLET TEK MİLLET sloganıyla Türkiye ve Azerbaycan’ı bu kez bir ödül töreninde bir araya getirdi. Biz de Önce Vatan Gazetesi adına başarılı bilişim ve teknoloji uzmanı Atakan Taşur ile önceki gün bir araya geldik verimli geçen konuşmalarımızdan sizler için bir söyleşi derledik.

Bize Atakan Taşur kimliğinin oluşum sürecinden bahseder misiniz?

Öncelikle merhaba ben Atakan TAŞUR, İstanbul Bakırköy doğumluyum. Ailemle yaşıyor ve ailemin tek çocuğuyum.Hayatımda en güvendiğim ve inandığım kişi öncelikle kendimdir. Roportajıma hayat felsefem ve yaşam amacım olan bana ait olan bir sözle başlamak istiyorum‘’ HAYATTAKİ TEK MENFAATİM DUADIR…’’yani karşılık bekleyerek kimseyle masaya oturarak iş yapmam. Küçük yaştan gelen bir bilgisayar ve elektronik tutkusu yaşayan biri olarak öğrenim hayatımı bilgisayar bölümü okuyarak tamamladım. Bir çok özel kurslar ve eğitimler alarak bilişim teknolojileri sertifikaları aldım. Çocuk yaştan gelen bu tutku sayesinde araştırmacı bir kişilik olarak öğrenim sürdürürken bile araştırma ve uygulama yaparak kendimi bu sektörde her geçen gün geliştirdim.İçimde ilginç bir merak duygusu ile başlayan “Bilişim ve Medya Dünyası” merakım sayesinde sürekli genişleyen bilgi ağacımı her zaman genişletmeye özen gösterdim. Amacım sadece bir iş yeri sahibi olmak değil, aynı zamanda gelecek adına Bilgi, Bilişim, Danışmanlık içeren alanlarda insanoğlu için yararlı bir şeyler üretebilmeyi bu konuda ileri dönük çalışmalar yapabilmeyi hedeflemekte oldu. Çünkü gelecek daima bilgi, bilişim ve iletişim içeren sektörlerde olmaya devam edecektir.İşte bu yüzden inandığım bir gerçektir ki;“başarı ve gelecek bilgi ile değil, bilgiye sahip olan beyni yönetebilmekle edinilir.Hayatımın genel alanı genellikle iş ve ticaret üzerine kuruludur. Çünkü iş günümüzde çok önem arzetmektedir. Sabah uyandığımda ilk önce bugün iş için ne yapacaktık, nasıl yapacağız ve neler yapacağızı planlıyorum. İşim benim arkadaşım ve dostumdur. İş hayatı çok hassas ve önemlidir. Hayatınızın nefes aldığı her saniyeyi güzel ve hayırlı geçirebilmek için işe ihtiyaçlarımız vardır.Hayatımızı idam ettirmek, yemek içmek,ailemize bakmak kendimize bakmak için çalışmak birinci sıradadır. BHS GROUP medya şirketinin kurucu başkanıyım ayrı zamanda İstanbul Azerbaycan Dostluk Derneği Genel Başkan Yardımcılığı ve Polis Gazetesi Yönetim Kurulu Üyesi İstihbarat Şefliği görevinide sürdürmekteyim.

Kardeş ülke Azerbaycan ile birlikte en’leri bir araya getiriyorsunuz. Bu ülkemiz adına çok önemli bir proje ve projenin fikir babası olduğunuzu biliyoruz. Peki bize kısaca bu projenin altyapısından ve projenin devamından bahseder misiniz? 

İKİ DEVLET TEK MİLLET, sloganı gerçekten çok anlam ifade etmektedir sözün içerisindeki gibi büyük anlam taşıyor hem DEVLET hem MİLLET çünkü TÜRK devleti olmak bir gururdur ve bu gururun içerisinde bir şeyler başarabilmek ise benim için onurdur. TÜRKİYE AZERBAYCAN KARDEŞLİK ÖDÜLLER, gecesinin ana fikri iki kardeş ülkenin, aynı dine, aynı bayrağa, aynı kana, aynı dile, aynı ataya, aynı fıtrata sahip olmasıdır. İki Ülke’nin Sanat, Siyaset, Spor, İş Dünyası’nın bu gecede buluşması birlik beraberliğimizi tüm Dünya devletlerine duyurması demektir. Azerbaycan İş Dünyası’nın Türk İş Dünyası’na Türk İş Dünyası’nın ise Azerbaycan İş Dünyası’na yatırım yapması için iki ülkeyi buluşturuyoruz. Türkiye Azerbaycan Kardeşlik Ödülleri geçen sene Dünya Markalar Derneği tarafından yılın projesi seçilmiştir ve ayrı zamanda Azerbaycan Devleti’nin en büyük resmi ödülü olan Milli Mükafat ‘’ŞEMS ödülü almıştır. Türkiye ile Azerbaycan tek millet iki devlet olarak uluslararası tüm organizasyonlarda birlikte hareket etme ve birbirlerinin hakkını koruma konusunda hem fikir. Türkiye Azerbaycan ilişkileri son dönemde en üst seviyede. Hem ekonomide hem siyasette bu böyle. 15 Temmuz darbe ve iç işgal girişimi gecesi Cumhurbaşkanımızı ilk arayan Devlet Başkanı Sayın Aliyev’di mesela.Geriye bir tek toplumsal birliktelik kalıyor. Yani daha sık gidip gelmekten tutun da her iki ülkedeki medya üzerinden geçmişte oluşan kötü algının tamamen değişmesine kadar... Azerbaycan ve Türkiye arasında işbirliğinin oluşması için şartların ve gerekli siyasi iradenin varolduğunu bilerek bu projeyi kurduk, dost, kardeş ve müttefik iki ülkenin ciddi çıkar birliği olduğunu söylemekteyim amacım bu projeyi her yıl geleneksel hale getirip Dünya’nın sayılı projeleri ve organizasyonları arasına girebilmektir.  Türkiye ve Azerbaycan'ın süregelen uluslararası politikalarını içerir. Ortak tarihi ve geçmişi olan Türkiye ve Azerbaycan arasındaki ilişkiler dostane olmuştur. Karabağ Savaşı'nda Türkiye Azerbaycan'ı desteklemiştir. Bunun yanında Azerbaycan da Türkiye'yi çetrefilli meselelerde desteklemektedir.

Geçtiğimiz günlerde 3’ünü düzenlediğiniz Türkiye-Azerbaycan kardeşlik ödülleri gecesinde müzik, televizyon ve iş dünyasından  bir çok ünlü isim katıldı. Neler söylemek istersiniz?

Türkiye’de herkes kafasına göre bir ödül gecesi organize ediyor tabi ki herkese saygım sonsuz zaten herkes gittiği ve katıldığı gecelerde kendi kalitesini ve diğer kaliteyi sonradan gürüp anlıyorlar bizim gecemizin en önemli farkı uluslararası bir organizasyon olmasıdır. TÜRKİYE AZERBAYCAN ismini taşımak büyük bir sorumluluktur. Benim kurmuş olduğum bu geceye hem Siyaset, hem Sanat, hem İş Dünyası’ nın gerçekten en seçkin ve en prestijli isimleri katılmaktadır. Ödül gecemizin en önemli farklarından biride pozitif geri dönüştür. Katıldığınız bir platform size pozitif yansımıyor ise ivme kazanamaz ve referanslarınızı arttıramazsınız. Türkiye’de herkes heryerde ödül gecesi yapıyor veyahut yapabilirde keza yapmak var yapmak var bizim gecemizi diğerlerinden ayıran unsur uluslar arası bir gece olması ve altının temeli’nin dolu olmasıdır. Çıkmayan dergileri’nin gecesi, vizyonsuz ve kifayetsiz insanların gecesi, organizasyon tecrübesi olmayan insanların gecesi, elde tutulup gözle görülebilen somut bir şirket alt yapısı olmayan hangi gece sağlıklı veya resmi olabilirki? Amaçlarımız var bizim yani vizyonumuz daima ileriye daima ivme kazanmaya odaklıdır. Bizim organizasyonumuzda taahhüt ettğimiz her şey kurumsal ve resmidir, ve olumlu şekilde yapılmaktadır.  Katılımcıların çoğunluğu gecemiz için olumsuz yorum yapmamakla beraber her geçen gün bizlere kendi fikirlerinide sunmaktadırlar.Son olarak şu farkıda belirtmek isterim Altın Kelebek ve GQ Men Of The Year gecesinde ödülleri olupta ödül almaya tenezzül edip gitmeyen sanatçılar TÜRKİYE AZERBAYCAN KARDEŞLİK ÖDÜLLERİ’ ne katılım sağlamıştır. Ayrı zamanda Politika’nın en ağır isimleri de bizim gecemize gelmek için Ankara’dan şahsıma telefon açmaktadır. Bu anlayış ise bizim gecemizin ne kadar büyük ve altının ne kadar sağlam temelde olduğunun göstermektedir.

Peki, Türkiye-Azerbaycan kardeşlik ödülleri Azerbaycan’da nasıl karşılandı?

Azerbaycan tarafından çok yoğun ilgi ve tebriklerle karşılaştım özellikle Baküye ilk gittiğimde Azerbaycan Devleti’nin en etkili milletvekili olan Türkiye’de de çok tanınan Ganire PAŞAYEVA’ nın bana özel olarak verdiği bir hediyesi beni çok mutlu etti. Azerbaycan halkı bizim gecemizi televizyondan izleyerek an ve an takip ediyorlar özellikle en reytingli tv kanalı olan XEZER TV onlar için çok önemlidir. 3. Ödül gecemiz öncesinde sanatçıları ve diplomatik isimleri organize etmek için Bakü’ye gittiğimde Azerbaycan devlet kanalı Az Tv ve Xezer Tv’ ye konuk oldum. Canlı yayın sonrası beni okadar güzel ağırladılar ki bir kez daha TÜRK olduğum gurur duydum. Azerbaycan halkı gerçekten Türkiye’yi ve Türk insanını çok seviyor keza böylede olmalı bizlerde onları seven bir milletiz aslında geçmişe dönülürse ve araştırma yapılırsa TÜRK’ün TÜRK’ den başka dostu olmadığını görebilir anlayabiliriz. 2 şubat 2018 yılında Bakü’de düzenlenen Ekonomi ve Genç İş Dünyası mükafat töreninde beni Yılın En İyi Genç Türk İş Adamı seçip ödüllendirdiler  bu benim için kendi devletim dışında aldığım 2. Mükafattı çok onur ve gurur yaşadım. Azerbaycan’nın en güzel kültürü de Türk kanı içeren misafirperverli olmaları okadar güzel yemekleri ve okadar güzel ikramları varki artık ben bizim kendi ülkemizde yemekleri çok sevmez oldum yani Azeri pilavı ve Azeri et çeşitleri’nin lezzetine doyamazsınız diyebilirim. Azerbaycan halkı tarafından gerçekten seviliyorum ve bu bana daha da başarmam için pozitif enerji veriyor. Sosyal medyada bir çok yorum ve mesaj alıyorum bana genelde ilk sordukları şey herkesin azerimisin Azeri değilim ama Azerbaycan sevdası taşıyan Azerbaycan’a aşık olan Türk evladıyım diyorum. Temennim şudur ki Allah bizi birbirimizden ayırmasın Türk’ü korusun.

Hayattınız genel olarak nasıl geçiyor?

Genel anlamda çalışarak geçiyor ve geziyorum çünkü ben gezerek ve konuşarak para kazanan bir insanım her gün sokağa çıkınca oturduğum her yerde en az 10 kişi ile tanışır fikir alışverişi yapar kartlaşırım. Gezmeyi çok seviyorum sürekli yeni yerler yeni insanlar tanımak benim ilk hobimdir. Network kurma anlayışınız sağlam olmalıki her yerden bir kapı açabilesiniz. Her insan bir anahtardır benim için anahtarlarımı iyi kullanıyorum. Yüzmeyi çok severim genelde zaman buldukça yüzüyorum yüzerek enerji depoluyor ve stres atıyorum spora ayıracak çok vakit bulamasamda elimden geldiğince yapıyorum birkaç samimi olduğum en yakın dostlarım var onlarla vakit geçiriyorum sık sık ben işi ve sosyal aktivitelerimi bir arada yapabiyorum buda bir insan için çok iyi ve güzel bir şeydir. Zaman su gibi akıp geçiyor onun için zamanı siz belirleyin kendinizi sevin ve kendiniz için yaşayın derim herkese , çok sık şehir dışına cıkıyorum başta Eskişehir, Ankara, İzmir’ de işlerim oluyor ve çok çevrem dostum var onlara gidiyorum. Haftasonları ise ailemle geçiriyorum onlara zaman ayırıyorum annemi gezdirmek onu mutlu etmeyi çok seviyorum.

Aynı zamanda bilişim uzmanısınız. Sizi bu sektöre sürükleyen şey ne oldu?

BHS GROUP  ticaret sektörüne adım attığım ilk günde Bilişim Hizmetleri olarak başlamıştım. Bilgisayar hizmetleri, network kurulumları, yazılım ve programlama hizmetleri ile başlamış daha sonra yapmış olduğumuz stratejik iş anlaşmaları ve sektördeki titiz tavrımız ile sektöre yenilikler getirerek yurtdışından ülkemize elektronik ürün getirmeye başlamıştık. BHS GROUP  Sektöründe uzun yıllardan beri gelen deneyime sahip vizyon sahibi ortakların oluşturduğu, iş ilişkilerinde maddi menfaati minimum düzeyde tutan, titiz çalışan, çözüm odaklı yaklaşımları ile müşterilerinin memnuniyetini en üstte tutmaya gayret gösteren profesyonel bilişim ve danışmanlık ekibidir. BHS GROUP  Siz değerli müşterilerine verdiği hizmetlerin yanı sıra alanı dışında kalan projelerinden bazılarını anlaşmalı olduğu çözüm ortakları ile birlikte yürütmektedir. BHS GROUP  çok farklı sektörlerden gelen şirketlerle yaptığı ticaret anlaşmalarıyla müşterilerinin iş akışlarının düzenli ve sorunsuz olarak devam etmesini sağlamaktadır. Kurulduğu yıldan bu yana; verdiği sözlerini tutmayı, bilgi seviyesini sürekli artırmayı ve asıl reklamın müşteri memnuniyeti olduğu inancıyla çalışmalarını titizlikle sürdürmeyi ilke edinmiştir. Şirketimiz bilişim sektörüyle beraber sırasıyla; Reklam Medya Hiz, Organizasyon, Web Yazılım, Google Seo, Turizm,Yurtdışı Danışmanlığı yapmaktadır. En büyük işlerimizin başında olan Yurtdışı danışmanlığıdır.Firmanızın yurtdışı pazarlarda hedef olarak seçtiği ülkelere, sektörlere ve müşterilere yönelik etkin,verimli ve uzun vadeli bir ihracat yönetim stratejisi oluşturmasına, mevcut pazar ve müşterilerle ilişkilerinizin geliştirilip yeni pazar ve müşteriler bulmanıza, mevcut ihracat operasyonlarınızın tam zamanında, hızlı ve doğru bir şekilde yapılmasına yönelik stratejiler geliştiriyoruz. Ürününüze ve firmanıza güveniyor, uluslararası pazarlarda yer alarak satışlarınızı ve karlılığınızı arttırmak istiyorsanız, hâlihazırda yaptığınız ihracatlarınızda operasyonel işlemlerinizin verimliliğini arttırmak, maliyetlerinizi en aza indirmek istiyorsanız tüm ihracat süreçlerinizin profesyonel ve kurumsal bir yapı kurularak sistemli bir şekilde yapılmasını, etkin, verimli, hızlı ve sonuç odaklı olmasını istiyen kişilere en iyi hizmeti veriyoruz. Eğitim Danışmanlığı’da yapıyoruz Bilişim ve Girişimcilik üzerine bir çok eğitim kurumu ve üniversitelerde sertifika vererek sempozyumlara başladım.

Projelerinize olan rağbet nasıl oldu?

Tabikide hayatta bir şeyleri başardıkça ve ürettikçe bunları kaldıramayan kıfayetsiz insanlar vardır onların ALLAH kalplerini mühürlemiştir. Hasetlik ve kötü kıskaçlık çok tehlikeli bir duygudur. Ne kadar çok taklit etmeye çalışsalarda evet dediğiniz gibi asıl olan önemlidir. Gerçekçilikten yana oldum her zaman soyut projeler değil somut projelerle insan karşısına çıktım. Herkes konuşur Atakan TAŞUR yapar dedim bilakiste öyle yaptım taklit edenler veya kıskanan küçük aciz insanlar karşısında her zaman savaşım başarıyla oldu onların hasetlik duygularına karşı mücadelemdeki en büyük silahım başarılı işler yapmamdır. Boşuna dememişler “Taklitler aslını yaşatır” diye. Bir işte iyiysen, doğruysan ve işini her anlamda profesyonel gibi yapıyorsan, mutlaka taklit edenin çıkacak, bu taklitlerle nemalanmaya çalışanların olacaktır. Takdir ediliyorsan değil, taklit ediliyorsan başarmışsın demektir. Ben kim ne demiş, kim ne yapmış , kim ne diyor diye düşünmeden bak ben şimdi nasıl yapıyorum diye odaklanıyorum ben en çokta bu zevk veriyor. Gerçekçi olmak gerekirse %40 oran diyeyim insanın içinde bir fesatlık duygusu yatmaktadır  içten içe büyüyen hasetlik kötü sonuçlar doğurmaktadır. En güzel intikam başarıdır sizde başarın çevrenizi üzün…

Hayattımda olmaza olmaz dediğiniz neler var?

Hayatta olmazsa olmazım ailem ve prensiplerimdir onlar benim en temel değer yargılarımdır bir insanın aile düzeni ve iş düzeni sağlam olmalı ki kalan hayatıda sağlıklı sürdürülebilsin Annem Babam benim tek kalemdir onların duası ile ayakta duruyorum diyebilirim olmazsa olmazlarım arasında prensiplerimden birtaneside yanlışa karşı susamam kesinlikle alttan alamam üzerine giderim konuların bir kahvenin kırk yıl hatrı yoktur benim için bir insana asla yanlış yapmadan 10 kere düşünürüm dostlarıma yanlış yapmam fakat birinin ufacık yanlışını gördüğüm anda o kişiyi silerim hayatımdan yani küçük yanlış büyük yanlışı doğurur. Diğer bir olmazsa olmazlarıma gelirsek vatan ve din her ikisi olmazsa ne insanın ailesi olur nede sahip olabileceği bir işi Allah kimseyi vatansız ve ezansız bırakmasın diyorum..

Sizce başarılı bir insan nasıl olmalıdır? 

Bence başarılı insan, kendi gibi insanlara faydası dokunan, istihdam yaratan kişilerden oluşmalıdır. O kadar başarılı insanlar varki ülkemizde bunlar hepsi birer pırlanta gibiler. Şansın insan hayatında çok önemli bir etkisi var. Bazı insanların başarısızlıklarının nedeni, gerçekten şanssızlıktır. Hayat onlara hoyrat davrandığı için başarısız olmuşlardır.  Bunun aksine, her başarılı insana şans, mutlaka yardım etmiştir. Başarılı olan her insan, aynı zamanda şanslı bir insandır. Başarılı insanlar neye göre başarılı ve kime göre başarılı olduklarını savunan birisiyim. Mesela örneğin Türkiye ülkemizde başarılı olmak kimilerine göre okadar kolayki yeterki negatif şeyler yapsın… görüyorum hergün onca insanlar birşeyler üretmeden, hiçbir beceri ve sanata sahip olmadan başarılı olarak karşılanabiliyorlar buda ülkemizin nekadar cahile değer verdiğinin göstergesidir. Başarılı insan eşine çocuğuna ailesine kendisine ve etrafına faydası dokunan kişidir. Vatanına, Milletine, Bayrağına sahip çıkan yetimi, öksüzü koruyan, herkese vesile olan insandır.

Son olarak aktarmak istediğiniz bir şey var mı?

Şunu belirtmeyi istiyorum insanlara 1 Çalışanlar Saat ücreti, prim ya da maaşlı çalışın fark etmez, paranızı sadece çalıştığınız müddetçe alırsınız. Gerçek şu ki, her çalışan çalışma performansının ve şirkete kattığı değerin sadece %25’i kadar maaş alır. Ne kadar iyi olursa olsun. Geri kalan %75, patronunun tatili, yeni arabası için finanse edilir. Bir çalışanın hiç bir zaman hayali olmaz olsa da gerçekleştiremez. Belirli bir zaman veya yıllar sonrasında o kadar çalışması ve koşturması sonrasında hiçbir şey elde edemediğini fark edince de hüsrana uğrar. 2 İşyeri sahibi Bütün çalışanların rüyasıdır İşyeri Sahibi olmak. Gerçekte ise,  işyeri sahipleri hayatlarını bir kâbusta gibi yaşar. İstatistiklere göre, %90 yeni kurulan işyeri, ilk iki senede iflas eder. Mevcut işyerlerinin de %80’i 5 yıl içinde kapanır. 10 ya da 20 yıldan daha eski kaç şirket tanıyorsunuz? Ve tüm işyeri sahiplerinin de onaylayacağı gibi, hayatınızın kontrolü, işyerinizin elindedir. Haftada 70–80 saat çalışmak, bir işyeri sahibi için az rastlanır bir durum değildir. Yaşam kalitesi ise  neredeyse SIFIR. Hastalık, işyeri sahiplerinin varoluş tehlikesi onun için herkes kendi işini yapsın kendi işinin başına geçmek için mücadele etsinler.
 

Biz de Önce Vatan Gazetesi ailesi olarak bizimle yaptığınız bu özel ve içten röportajdan ötürü değerli sanat yüreğinize şükranlarımızı sunar, gelecek çalışmalarınızda başarılar diliyoruz…