Ankara
Yarın idrak edilecek, Hz. Hüseyin ve beraberindekilerin muharrem ayının onuncu günü olan "Aşure Günü"nde şehit edilmesi nedeniyle "matem günü" olarak görülen gün, İslam tarihinin en önemli kırılma noktalarından biri niteliğini de taşıyor.
Emevi Devleti'nin ilk halifesi Muaviye bin Ebu Süfyan'ın uzun süren siyasi mücadeleler sonucu 661'de halifelik makamını ele geçirmesiyle başlayan süreç, halifelik makamını saltanata dönüştürmek için oğlu Yezid adına halktan biat etmelerini istemesiyle devam etti.
Muaviye'nin 680'de ölümünden sonra yerine geçen oğlu Yezid, ilk iş olarak Dördüncü Halife Hz. Ali'nin oğlu Hz. Hüseyin'in kendisine biat etmesi talebinde bulundu.
Yezid'in halifeliğinin kabulü için Ehlibeyt üzerinde kurduğu baskıyı zamanla artırması üzerine Hz. Hüseyin, çevresindekilerle Mayıs 680'de Mekke'ye doğru hareket etti.
Kufeliler Ehlibeyt'e ihanet etti
Yezid'in halifeliğini kabul etmeyen Kufeliler de Mekke'ye gelerek, Emevilere karşı birlik olma teklifiyle Hz. Hüseyin ve akrabalarını şehirlerine davet ettiler.
Daha önce hem babası Hz. Ali'ye hem de ağabeyi Hz. Hasan'a ihanet eden Kufelilerin bu teklifine şüpheyle yaklaşan Hz. Hüseyin, öncü olarak amcasının oğlu Müslim bin Akil'i Kufe'ye gönderdi.
Kufe'de 18 bin kişi Müslim'in önünde Hz. Hüseyin'e biat etti. Ancak daha sonra Kufeliler ihanet ederek, Emevilerin Müslim'i öldürmesine göz yumdu.
Kufelilerin halifeliğine biat etmesini memnuniyetle karşılayan ama Müslim'i öldürmesinden haberdar olmayan Hz. Hüseyin, aile fertleriyle Kufe'ye doğru yola çıktı.
Yolda Müslim'in başına gelenleri haber alıp Kufe'ye gitme kararını gözden geçiren Hz. Hüseyin, Müslim'in oğullarının babalarının intikamını almak istemelerini söylemesi üzerine ilerleyişine devam etti.
Çölün ortasında susuz bırakıldılar
Kufe Valisi Ubeydullah bin Ziyad'ın bin askerle gönderdiği Hürr bin Yezid, kafilenin yola devam etmesine izin vermeyerek, Hz. Hüseyin'e validen yeni bir emir gelinceye kadar Kufe ile Medine arasında bir yol takip etmesini söyledi.
Bunun üzerine Fırat Nehri kenarındaki Kerbela Çölü'ne önce Hz. Hüseyin, sonra Yezid'in komutanı Ömer bin Sa'd vardı. Kufe Valisi Ubeydullah, Ömer'e, Hz. Hüseyin'den Yezid adına biat almasını, aksi halde suyla bağlantısının kesilmesini emretti. Biat teklifini kabul etmeyen Hz. Hüseyin ve Kerbela Çölü'nün ortasında susuz bırakıldı.
72 kişi şehit oldu
Durum değerlendirmesi yapan Hz. Hüseyin ve beraberindekiler, zulme boyun eğmemek için çarpışarak Allah yolunda ölmeyi tercih etti. Yaptığı zulüm karşısında ordusunun isyanından çekinen Ömer bin Sa'd, ilk oku atınca taraflar arasında çarpışma başladı.
Çarpışmada, Hz. Muhammed'in torunu Hz. Hüseyin ve aralarında kadınların, çocukların da olduğu 71 yakını şehit oldu. Başta Hz. Hüseyin olmak üzere bazı Ehlibeyt mensuplarının başları kesilerek mızraklara takıldı. Hz. Hüseyin'in kesilen başı Yezid'e gönderildi, cenazeleri ise Beni Esed mensubu El-Gadiriye köylülerince Hair denilen yerde toprağa verildi.
AA