Yayınlandığı döneme damgasını vuran reyting rekorları kıran İçerde dizisinde canlandırdı Fulya karakteri ile ünlenen başarılı oyuncu Esra Kılıç Payitaht Abdülhamid dizisinde hayat verdiği Diana karakteri ile adından sıkça söz ettirenler arasında olmayı başardı. Biz de bu hafta güzel oyuncu  ile oyunculuk serüvenini ve bu meşakkatli yolculuktaki deneyimlerini konuştuk. 

‘Artık ben kadınların da güçlü olduğu, erkeklerin arkasına sığınmadığı karakterlerin oldugu işler görmek istiyorum. Türkiye’de kadın hikayesi olan güzel bir aksiyon filmi çekilsin’

İçerde ve Payitaht Abdülhamid gibi önmeli projelerde rol aldınız. İçerde diziside Fulya karakteriyle önemli bir yol katetiniz. İlk teklif geldiğinde ne düşündünüz? Bu sizin hayaliniz miydi?

Evet,  içerde yayınlandığı dönemde gerçekten yer almak istediğim bir projeydi. Beğenerek takip ediyordum. Teklif geldiğinde de oldukça sevinmiştim. Beraber çalışmayı çok istediğim Çetin Tekindor ve Ugur Yücel’le aynı sahneleri paylaştım. Çok güzel bir deneyimdi benim için. Unutmayacağım bir projedir.

Payitaht Abdülhamid dizisindeki Diana karakterinizle devam etmek istiyorum. Diana kimliğinin oluşum sürecinden bahseder misiniz? 

Aslında çok ani bir başlangıcım oldu diziye. Uzun bir hazırlık süreci yaşamadım. Fakat Diana’yı senaristimiz Uğur Uzunok anlattıktan sonra kafamda direk oluştu birşeyler. Ve yine güçlü, dövüşen bir karakter olduğu için, farklı bir şey çıkarmam gerekiyordu. Diana çok daha kadınsı ve flörtöz bir karakter olarak canlandı kafamda. Aslında biraz yolda çıktı karakter. Ve çok da keyif aldım oynarken.  

Payitaht Abdülhamid dizisinde sevilen bir karakter olan Diana yani gerçek kimliğiyle Esra Kılıç aslında kimdir?

29 yaşındayım. Saint Benoit Fransız Lisesi’nden mezun olduktan sonra Beykent Üniversitesi GSF Oyunculuk bölümünde okudum. Dövüş sanatlarıyla ilgileniyorum. Hatta şimdilerde Payitaht’taki rol arkadaşlarımdan, Sifu Salman Ataş’tan wing tsun eğitimi alıyorum. Oldukça meraklı bir insanım. Bolca okuyorum, izliyorum, gezip görmeye çalışıyorum. Pozitif, sıcakkanlı, iyi niyetli, kendiyle ilgili bir insan Esra. (Gülümsüyor)

Diana karakteri gerçek hayatta sizinle özdeşleşiyor mu?

Özdeşleşmiyor diyebilirim. Oldukça farklıyız. Aslında “kötü” dediğimiz karakterleri oynamanın zevki de burda. Normalde Esra olarak yapmayacağım şeyleri bu tarz karakterlerle yapabiliyorum. Bu arada bu süreçte de artık bana kötü bir karakter olarak da gelmemeye başladı Diana. Aslında kendi devleti için çalışan bir kadın. Ben artık onun haklı yönlerini ve tatlı taraflarını görmeye başladım. Ama yine de özdeşleşen tek tarafımız feminen davranışlarımız.

Sizi oyunculuğa teşvik eden etkenler neler? Bu yolculuk nasıl başladı?

Çok küçük yaşta bu mesleği yapmayı istediğimi farkettim. İlkokuldaydım ve çok içine kapanık bir çocuktum. Bir gün tiyatro öğretmeni geldi ve oyun çalışmaya başladık. Sahnede olmak çok hoşuma gitti. çekingenliğim ortadan kayboldu ve kendimi çok iyi hissettim. Ve o iyi hissettiğim yerde olmak istedim hep. Yolculuğum böyle başladı.

Tescili bir oyuncu olarak sabah ilk uyandığınızda ruhunuzda mesleğinizin ağırlığını hissediyor musunuz?

Hayır. Bir ağırlık diyemem buna. Uyandığımda neyi daha iyi yapabilirim. Daha iyisi nasıl olabilir diye düşünürüm. Kendimi motive ederim.

Oyuncu olmaya ilk ne zaman karar verdiniz? İlk oynadığınız ya da okuduğunuz oyun neydi?

İlkokulda. Oyunun adını tam hatırlamıyorum ama Uyku Perisini oynamıştım. Uyumayı da en sevdiğim zamanlardı. (Gülümsüyor)

Oyunculuğu hayatınızda nasıl bir yere koyuyorsunuz?

Çok sevdiğim, tutkulu olduğum bir yerde. Mesleğinizi eşinizi seçer gibi seçin derler ya, tüm hayatım boyunca benle olmasını istiyorum ben de. (Gülümsüyor)

Dizi-sinema projelerinde özellikle oynamak istemediğiniz bir karakter var mı? 

Hayır yok. İçime sinen her karakteri canlandırabilmek isterim.

Kamera karşısına geçmeden önce uyguladığınız belli ritüelleriniz var mı?

Hayır, yok. Sadece genel olarak kendime, fiziğime iyi bakmaya, pozitif olmaya çalışıyorum.

“Hiç düşünmeden kabul ederim” dediğiniz bir rol var mı?

Dediğim gibi, ben oyuncuyum içime sinen, doğru olduğuna inandığım, kendimi iyi hissettiğim, her rolü canlandırabilirim. Ama şunu gerçekten çok istiyorum, Ülkemizde maalesef güçlü kadın karakterlerin başrol olduğu iş yok diyebiliriz. Ve artık ben kadınların da güçlü olduğu, erkeklerin arkasına sığınmadığı karakterlerin oldugu işler görmek istiyorum. Türkiye’de kadın hikayesi olan güzel bir aksiyon filmi çekilsin, ve gerçekten hem çok kadınsı, hem çok güçlü bir kadını canlandırabileyim. Bunun dışında da romantik-komedi ya da gençlik işinde oynamayı da istiyorum. 

Bir oyuncuda mimik ve vücut dili ne kadar önemli?

Oldukça önemli, vücudunu, mimiklerini nasıl kullanacağını, bilmelisin oyuncu olarak. Ekrandayken en doğal haliyle bunu yansıtabilmek önemli.

Mesleğinizin ne tür zorlukları ve keyfi yanları var?

Başka bir karaktere bürünmek, canlandırmak, başka zamanlarda olmak çok keyifli. Ve bunun izleyiciler tarafından takdir görmesi elbette. Zor yanları tabii var. Mesela aksiyon sahnelerinde sıcak havalarda özellikle zorlanabiliyoruz, ya da içinde hayvan olan sahneler de zorlayıcı olabiliyor. Aslında dışardan göründüğü kadar kolay değil bu işler. Bütün bir ekibin çok büyük emeği oluyor. Ama ben genelde iyi yanlarını düşünüp, tolere ediyorum zorlukları kafamın içinde.

Sanat dünyasında bir şeyleri değiştirme şansınız olsa neleri değiştirirdiniz?

Daha yenilikçi; daha çok gençlere fırsat verilen, yeni yüzlere, yeni yeteneklere, fikirlere açık olabilen bir sektör olmasını isterdim. böyle böyle zenginleşiyor birşeyler. Şimdilerde değişmeye ve yenilenmeye başladık biraz biraz. Umarım daha fazlası olur. Sürekli aynı şeylerin tekrar olunmasıyla gelişmek pek mümkun görünmüyor. Ama yenilikçi ve açık olmaya devam edersek daha çok ilerleyeceğiz diye umut ediyorum. Yeni hikayeler göreceğiz. İzleyici de anladığım kadarıyla bunu istiyor. 

Hedeflerinize ulaştığınızı düşünüyor musunuz? Hedeflerinize ulaşmanın yaratacağı en büyük etki ne olurdu?

Sanırım oyunculukta öyle bir son nokta yok gibi geliyor bana. Ama hayal ettiğim bazı şeyleri başardım. Bazıları da başarılmak üzere hedeflerimin arasında. En kısa zamanda gerçekleştirmek istiyorum.

Günümüzde sizce insanların sanata ilgisi ne durumda? Özellikle gençlerin.

Benim gördüğüm kadarıyla bir kesim çok ilgili, başka bir kesim değil. Ama azımsamamak lazım. Pandemi öncesi birçok tiyatro oyununa bilet bulmak imkansızdı mesela. Bu gerçekten güzel birşey.

Son olarak, sizce oyuncu adayları nasıl bir yol izlemeli. Onlara kendi deneyimlerinizden yola çıkarak önerileriniz var mı?

Muhakkak bu işin eğitimini almalılar diye düşünüyorum. Bu yolculuğa sadece  ünlü olmak için değil de iyi bir oyuncu olabilmek için çıkmalılar. kendilerini sürekli geliştirmeleri onlar için çok iyiolacak, ben de bunu yapmaya devam ediyorum hala. Mesela daha birkaç ay önce, karantinadayken bir piyano aldım ve onu çalmaya çalışıyorum, öğreniyorum kendi kendime. Gelişmek yenilenmek çok önemli bu sektörde.

Biz de Önce Vatan Gazetesi ailesi olarak bizimle yaptığınız bu özel ve içten röportajdan ötürü değerli yüreğinize şükranlarımızı sunar, gelecek çalışmalarınızda başarılar diliyoruz…