Haber: Sumru Aydın
Çocuklarda Kaza Ve Yaralanmaların Sıklığı Nedir? Kaza Nedir? Yaralanma Nedir? Kısaca Bahseder Misiniz?
Kaza önceden planlanmamış aniden ortaya çıkan durumdur. Yaralanma ise kasıtlı veya kasıtsız bir kaza sonucu ortaya çıkan yaşamsal faktörleri etkileyen veya engelleyen durumdur. Türkiye’de her gün ortalama 15 civarı çocuk kazalardan dolayı hayatını kaybetmektedir. Binden fazla çocuk ise yaralanmaktadır. Çocukluk dönemi bedensel koordinasyonun erişkinlere göre daha az bir dönemdir. Çocuklar meraklıdırlar, öğrenmek isterler, dokunmak isterler, tatmak isterler, denemek isterler, tehlikeyi anlamaz ve bilmezler. Kendilerine zarar geleceğini düşünmezler. Bu yüzden kazalar sıktır.
Çocuklarda Sık Görülen Kazalar Nelerdir?
Düşmeler, yanıklar, elektrik yanıkları, kimyasal madde içimine bağlı sindirim sistemi ve solunum sistemi yanıkları, araç içi ve dışı trafik kazaları, ilaç v.b. maddeleri içmelere bağlı zehirlenmeler, boğulmalar, para v.b. cisimleri yutmalara bağlı sindirim sistemi tıkanıklıkları, kesici delici alet yaralanmaları
Çocuklarda Kazaların Özellikle Arttığı Bir Zaman Dilimi Var Mıdır?
Çocuklarda kazaya maruziyet anne-babaların meşguliyetlerinin arttığı dönemlerde artıyor. Özellikle misafir kabulü, uğurlaması, sabah işe yetişme telaşı, akşam yemek hazırlama telaşı, çocukların çocuklarla başlarında bir erişkin olmadan yalnız kaldığı dönemler, çocukların aç ve huzursuz, uykusuz olduğu dönemlerde kaza riski de artıyor.
Hocam Bahar Mevsimindeyiz Ve Malum Evlerde Bahar Temizliği Telaşı Var. Çocuklar Bu Mevsimde Hangi Kazalara Açık Hale Gelirler?
Temizlik maddeleri çocuklar için potansiyel tehlike oluşturmaktadır. Çamaşır suyu, yağ çözücü, kireç çözücü, deterjanlar, tuz ruhu, lavabo açıcı vb maddeler temizlik esnasında çocukların ulaşacakları yerde oluyor. Bir an dikkatsizlik sonucu çocuk bunu içiyor veya üzerine döküyor. Bu maddeler koroziv yani aşındırıcı maddelerdir. Özellikle tuz ruhu, kireç çözücü, lavabo açıcı, yağ çözücü gibi aşındırıcı, yakıcı özelliği fazla olan maddelerin dudağa değdirilmesi bile sindirim sistemi yanıklarına neden olabiliyor. Çünkü kimyasal madde tükrük ile yemek borusu ve mideye ulaşıyor.
Bu maddeler yemek borusunu ve mideyi yakıyor. Bazen bu organlarda yanığa bağlı delinmeler oluyor ve ölümle sonuçlanıyor. Delinme olmasa bile yandığı yerde daralma oluyor ve sonrasında çocuk yutma ve yemek yeme sorunları yaşıyor.
Biz tedavide daralan kısmı genişletiyoruz. Bazen mideye delik açıp çocukları buradan beslemek gerekiyor. Bazen çok büyük ameliyatlar ile barsak veya mideden yemek borusu yapmak gerekiyor. Bir anlık dikkatsizlik tüm bu sorunlara yol açabiliyor.
Çocuğumuz Bu Maddeleri İçti Veya Ağzına Götürdü Veya İçip İçmediğinden Şüphemiz Var. Neler Yapabiliriz?
Çocuğu Kusturmayalım. Ağızdan hiçbir şey yedirmeyelim, içirmeyelim. Bu maddeler yakıcı özellikte maddeler. Zehir etkileri yok veya çok çok az. Acil servise başvuralım.
Para, Toplu İğne, Pil V.B. Cisimleri Yutulması Veya Soluk Borusuna Kaçması Durumunda Nasıl Bir Takip Ve Tedavi Yöntemi Uyguluyorsunuz?
Metal para, kalem piller, saat ve oyuncak pilleri, iğne, çatal iğne, vida, çivi, mıknatıs, plastik parçaları, kolye, küpe, altın ve gümüş diğer takılar, kalemlerin basılan kısımları, küçük yaylar vb cisimler çocuklar tarafından yutulabiliyor veya bunlar soluk borusuna kaçabiliyor.
Özellikle ilk 2 yaş çocuklar ellerine aldıkları her şeyi ağızlarına götürme eğilimindedirler.
Yemek borusuna takılan cisimleri mutlaka özofagoskopi dediğimiz yöntemle çıkarıyoruz.
Çünkü sindirim sisteminin en dar yeri yemek borusu. Burayı geçen batıcı ve yakıcı olmayan cisimler genellikle dışkı yoluyla atılır. Yemek borusuna takılan cisimlerden pillere dikkat çekmek isterim. Bunlar takıldıkları yeri yakma özelliğine sahiptir. Pil yutmuş ve bu pil yemek borusuna takılmışsa zamanla yarışarak bunu çıkarmak lazım.
Yabancı Cisim Yemek Borusunu Geçmişse Nasıl Bir Tedavi Uyguluyorsunuz?
Eğer bu para v.b. yakıcı ve delici özelliği yoksa bekliyoruz. Böyle cisimlerin yüzde 99’u birkaç günden 2-3 haftaya kadar bir sürede anüs yoluyla atılıyor. Bu arada hastanın barsak tıkanması ile ilgili bulguları var mı (sarı-yeşil kusma, kıvrandırıcı karın ağrısı) onları takip ediyoruz. İki-üç günde bir film çekerek takip ediyoruz. Aileye her büyük tuvaletine bakın mutlaka diyoruz. Toplu iğne gibi cisimlerde genellikle ameliyata gerek olmadan çıkıyor. Saat pilleri de anüs yoluyla çıkıyor. Silindir piller ise daha dikkat edilmesi gereken durumlar.
Çocuklar birden fazla mıknatısı aynı anda yutabiliyorlar. Bunların kendi kendine çıkma olasılığı düşük. Çünkü artı ve eksi kutuplardan dolayı mıknatıs sindirim sistemi içinde birbirine yapışabiliyor. Çatal iğnelerde eğer ucu açık konumdaysa bunlarda da ameliyat gerekebiliyor.
Yüksekten Düşmelerde Çocuklarda Önemli Yaralanmalara Ve Ölümlere Neden Olabiliyor. Bu Konuda Neler Diyeceksiniz?
Balkondan, pencereden düşme, evde yataktan düşme sık gördüğümüz olaylar. Bunlara bisikletten düşmeyi de ekleyebiliriz. Bu kazalar ölümcül olabiliyor. Süt çocukları biraz daha esnek bir kemik ve kas yapısına sahip oldukları için bazen şanslı olabiliyorlar. Bu düşmelerde kafa travması özellikle ön plana çıkıyor ve ölümcül olmasının en büyük nedeni bu. Göğüs ve karın içi yaralanmalarda bu tip kazalar da oldukça sık. Çocuklarımızı balkonda yalnız bırakmamak önemli. Pencere kenarlarında sehpa vb pencereye rahat ulaşacakları eşyaları bırakmamak önemli. Yataktan düşmeler çok sıkıntı oluşturmuyor fakat yatak kenarındaki zeminin yumuşak olması burada önemli. Sert bir zemin varsa yine kafa travması özellikle sorun olabiliyor.
Monte olmayan dolaplar, eski tip sehpa üstü televizyonlar çocukların üzerine düşebiliyor. Çocuk esnek bir yapıda olduğu için üzerine bir şey düşünce de bu durum dezavantaj haline geliyor. Göğüs ve karın içi organlar kolayca yaralanabiliyor. Maalesef üzerine televizyon düştüğü için kaybettiğimiz çocuklar var. Eski tip ve ekranı geniş televizyonlara dikkat edelim.
Hocam özetleyecek olursak çocuklarımızı hem evde hem ev dışında kazalardan korumak için anne babalara son olarak neler önerirsiniz?
Anlattığımız kazaların çoğu adli olaylardır. Yani böyle bir kaza yaşandığı zaman hastane bunu polise, poliste bunu savcılığa duyuruyor. Bunlar daha sonra anne-baba hakkında kamu davalarına dönüşebiliyor. Tabi ki bir anne baba için en büyük ceza kendi çocuğunun kazaya maruz kalmasıdır ama böyle de bir durum var. Sorumluluklarımızı bilmemiz açısından dikkat çekmek istedim.
Kazaların azalması veya önlenebilmesi için ne gibi tedbirler alabiliriz?
Çocuklar mutlaka kendi karyolarında yatmalılar. Karyola elektrik prizinden, perdeden uzak, ip vb boynuna dolanabilecek eşyalardan uzak olmalıdır.
Salonda varsa şömine veya sobalara dikkat edilmeli. Çocuk buralarda yalnız bırakılmamalıdır.
Çocuklar masa örtülerini çekmeye çalışırlar. Bu yüzden bu örtüler üzerine sıcak yiyecek içecek bırakmayalım. Ağır vazo gibi cisimler koymayalım.
Yağ çözücü, tuz ruhu, çamaşır suyu, kireç sökücü gibi temizlik maddelerini mutlaka üst kapalı dolaplarda saklayalım.
Yabancı cisimler gerek soluk borusuna gerekse yemek borusuna kaçabilir. Oyuncak ve saat pillerine dikkat edilmelidir.
Bozuk para, boncuk, düğme vb cisimleri bebekler ağızlarına götürme eğilimindedirler. Bunlar ulaşılamayacak yerde olmalıdır.
Dolaplar duvara sabitlenmeli.
Özellikle eski tip televizyonlarda tehlike barındırırlar. Çocuk bunun altında kalabilmektedir.
Bıçak, çatal, kalem gibi kesici delici eşyalar ile küçük çocukların temasını kesmemiz gerekir. Çocuklar bunları eline alıp koşabilirler. Bunun önüne geçilmelidir.
Cam kenarında ve balkonda çocuklar yalnız bırakılmamalıdır.
Balkon demirleri yüksek olmalı ve çocukların geçemeyeceği kadar aralıkta olmalı.
Bahçelerde çocuklar için birçok tehlike barındırmaktadır. Süs veya normal havuzlar, barbekü yapılan yerler, bahçe ilaçlanmasında kullanılan ilaçlar vb durumlar tehlike içermektedir.
Özellikle havuzlara çok dikkat edelim. Çocuklar yalnız bırakılmamalı, havuzların etrafı çit ile çevrilmelidir.
Bisiklete binince de kask takılması önemli.
Ütü çocuklar uyurken yapılmalı. Elektrik priz ve kablolarına dikkat edilmeli. Çocuklar prizlere bıçak, çatal gibi eşyaları sokmaya çok meraklıdırlar. Priz koruması şart.
Fırın mutlaka çocuk kilidi ile kullanılmalı. Tezgah üstü ocaklara dikkat edilmeli. Çocukların uyanık olduğu saatlerde ön bölmeler mümkün olduğunca kullanılmamalı.
Su sebili varsa evde sıcak kısmı iptal edilmeli. Çocuk musluğun sıcak tarafını açıp haşlanabilir. Dikkat edelim.
Evde elimizde sıcak bir çay, çaydanlık, tencere gibi eşyalarla dolaşılmamalı. Aniden köşeden çıkacak bir çocuk bize çarpıp sıcak çay veya yemeğin kendi üzerine dökülmesine sebep olabilir.