23 yıldır çoğunlukla Türklerin oylarını alarak iki dönem iktidar ortağı da olan parti, malesef bu dönem Türk hükümeti tarafından dışlanmak suretiyle adeta hedef haline getirilerek toplum mühendisliğine kurban edilmek istendiyse de Bulgaristan Türkleri baskılara itibar etmedi.Seçmeni kontrol altına almak için TRT dahil bazı kurum ve kuruluşların kullanılmasına ve yapılan açıklamalarda “Bulgaristan Türklerini Temsil Eden Hürriyet ve Şeref Partisi” diye anlatılan partinin baraj sorunu olmadığı, alternatifsiz olduğu iddiasıyla halkın kafası karıştırılmak istenmesine rağmen evdeki hesap çarşıya uymadı ve sonuçta demokrasinin gereği oldu, halkın özgür iradesi sandığa yansıdı.Kazanan Bulgaristan demokrasisi ve bir milyona yakın Türk kardeşimiz oldu.
2009’daki parlamento seçimlerinde 610 bin oy (yüzde 14) almış olan Hak ve Özgürlükler Hareketi (HÖH) bu seçimde yüzde 11’lik oyla üçüncü büyük parti olma özelliğini korudu. HÖH’ün, hükümet kurma sürecinde kilit rol oynayacağı tahmin ediliyor. Irkçı ve aşırı milliyetçi ATAKA partisi de yüzde 7,5 oy alarak ülkenin dördüncü siyasi partisi oldu.240 sandalyeli parlamentoya barajı aşansadece 4 parti oldu ve GERB- 97, BSP- 84, HÖH- 36 ve ATAKA- 23 milletvekili gönderebildi.
Hiçbir partinin tek başına iktidar çoğunluğuna ulaşamaması, koalisyon hesaplarını gündeme getirdi. Seçimden birinci çıkan Bulgaristan’ın Avrupalı Gelişimi İçin Vatandaşlar (GERB) partisinin, aşırı milliyetçi ATAKA partisi ile ortaklığa ağırlık verdiği görülürken, Bulgaristan Sosyalist Partisi (BSP) çoğunlukla Türklerin desteklediği Hak ve Özgürlükler Hareketi ile koalisyon hesapları yapıyor.
Acil olarak istikrarlı bir hükümetin kurulmasının şart olduğunu vurgulayan ve yeni hükümetin GERB dışındaki partiler tarafından kurulması gerektiğini savunan HÖH Genel Başkanı Lütvi Mestan, “Kurulacak kabinenin parlamentoda milletvekilleri olmayan insanların çıkarları da gözetilmesi gerekiyor.” dedi. GERB ile kesinlikle koalisyon ortağı olmayacaklarını aktaran Mestan, seçimlerde HÖH için söylenen iki efsanenin gerçek olmadığının anlaşıldığını söyledi. Mestan, “HÖH’ün etnik parti olmadığı belli oldu. Partimiz, Avrupa yolundan yürüyen ve etnik olmayan bir oluşumdur. Oylamada ayrıca seçimlerin Kırcali’ye yurtdışından gelen otobüslerle kazanıldığı efsanesi de yok oldu, çünkü bugün gördüğünüz gibi gelen otobüs falan yoktu”sözlerine yer verdi.
Açılan sandıklara göre HÖH, Şumen, Tırgovişte, Razgrad, Kırcali ve Silistre’de birinci parti oldu. Şumen’de yüzde 28,55 , Tırgovişte’de yüzde 37, Razgrad’da yüzde 46,6’sı HÖH’e, yüzde 17’si GERB, yüzde 16’sı BSP’ye oy verdi. HŞHP için ise bölgeden yüzde 5 oy kullanıldı. Kırcali’de yüzde 60’ını alan HÖH, ikinci olan BSP’ye (yüzde 16) büyük fark attı. Silistre’de HÖH yüzde 27,89’la birinci, BSP yüzde 26,20 ile ikinci gelirken, GERB yüzde 22,6 ile üçüncü oldu.
Hükümet kurma çalışmaları belki teknokrat hükümetiyle sonuç bulabilecek ama Bulgaristan’ın son baharda tekrar seçime gidebileceği değerlendiriliyor.
HÖH’den ayrılan eski milletvekili Korman İsmailov’un Partisi (HŞHP) barajı geçemedi. Bulgaristan Türkleri; bu partinin yetkililerine “gittikleri yolun yanlış olduğunu görüp, bir an evvel kurdukları partiyi kapatmaları ve Sn.Lütvi Mestan’la diyalog kurmak suretiyle HÖH/DPS’ye dönmelerini” tavsiye ediyorlar.Çünkü 100 yıldır yaşadıkları acılar ve gözyaşlarıyla biriktirdikleri tecrübe nedeniyle bugüne kadar bölücülere asla pirim vermediklerini söylüyor ve de bundan sonra da oy vereceğe benzemiyorlar.Genel kanaatlerini buraya aynen yansıtıyorum; “Ankara’da başbakanla , bakanlarla fotoğraf çektirip seçim kampanyasında kullanmakla da olmuyor bu işler. Hatada ısrar etmenin bir anlamı yok. Hak ve Özgürlüklerin çatısı altında buluşmak halka hizmetin yegane yoludur” diyorlar... Takdir kendilerinin.