Son günlerde sosyal medya’da yayılan bir video’dan bahsetmek istiyorum.

Video’daki görüntüler Çorlu Ahi Evran Meslek Lisesi’inde kaydedilmiş.

Görüntülerde, öğrencilerden bir tanesi sürekli ders anlatmaya çalışan öğretmeni taciz ediyor. Sınıfın içinde ayakta gezerek tahtanın önündeki öğretmene el, kol şakaları yapan öğrenci bir süre sonra öğretmeni kucağına alarak bir kaç metre taşıyor.

Görüntülerin sosyal medyada yayılmasının ardından Çorlu Kaymakamı Levent Kılıç açıklama yaptı. Levent Kılıç, görüntülerin Ahievran Meslek ve Teknik Anadolu Lisesi’inde çekildiğinin belirlendiğini kaydederek, “Konuyla ilgili öğretmen ve adı geçen öğrenciler hakkında idari soruşturma başlatıldı” dedi.

Haber sitelerinden gördüğüm kadarıyla 3 öğrencinin ismi geçmiş. Fakat video’dan bakacak olursak tüm öğrencilerin öğretmene karşı yaptığı saygısızlığı görebiliyoruz.

Üstüne üstünlük şerefiyle, haysiyetiyle oynanan öğretmen hakkında da soruşturma açılmış.

Bana sorarsanız öğretmenin en büyük suçu böylesi bir saygısızlığa  sabır göstererek, karşısında duran terbiye yoksunu öğrenciye iki tokat atmaması olmuş.

Ki bu da öğretmenin aslında mesleğine ne kadar bağlı olduğunu ve öğrencilerini şiddet uygulayarak  terbiye etmek istemeyişinin açık kanıtıdır.

Farkında mısınız? Bugünlerde gençler kontrolden çıkmış durumda. Kaba bir tarzları var. Yetişkinlere karşı saygısızlar. Ebeveynlere karşı çıkıyorlar ve öğretmenlerini sinirlendiriyorlar.

Ne garip değil mi! Hoşgörülü, saygılı, sempatik bir nesil yetiştirelim derken, öfkeli, agresif, tahammülsüz, kendinden başkasına yaşam hakkı tanımayan, kavgaya meyilli, saygısız bir nesil yetişiyor.

Bu kadarıyla  sınırlı değil tabii.

Devam ediyorum.

Hiçbir sorumluluk almayan, sırtına yük binmeyen, giyinip, gezip tozan, gerçek manada sosyal olamayıp; saatlerce sosyal paylaşım ağlarda vakit geçiren bir nesil.

Açıkça ifade etmek istiyorum. Şimdiki nesil şımartılmış, ukala, saygısız, aile hayatına katkı sunmayan, üzerine düşen sorumluluklarını yerine getirmeyem, mutfaktan su getirmekten aciz ama tablet ve akıllı telefon kullanmakta bir o kadar mahir.

Haa şimdi siz diyeceksiniz ki; Ülkede iyi yetişmiş, saygılı, vatanına, milletine bağlı gençlerimiz yok mu peki? İstisnalar var tabii, ailesi vatanı milleti için çalışan, şımartılmamış, hayatın zorluklarını göğüsleyen pırıl pırıl, ahlaki  meziyetlerle donatılmış, aldığı aile terbiyesini yaşayışı ile gösteren örnek gençlerimiz var.

Onları bu yazıdan ayrı tutuyorum. Onlar bizim geleceğimiz, onlar bize ışık tutacak olan gençlerimiz ve onlar toprağa verdiğimiz Şehitlerimiz.

Hepimizin çok iyi bildiği bir Atasözünü anımsadım şimdi.

Kadın vardır yiğit doğurur, oymağı Devlet eder; Kadın vardır it doğurur memlekete dert eder.!

Çok güzel ve anlamlı bir Atasözümüz daha var, bu konuyla alakalı.

“Ağaç yaşken eğilir”

Küçüklükten itibaren çocuklarımızı hayata hazırlamamız, ileride yaşayabileceği zorluklarla mücade için sorumluluk vermemiz gerekmektedir.

“O daha küçücük yapamaz, dersine ödevine çalışsın” gibi söylemlerle çocuklarımızı maalesef şımartıyoruz. Markete alış-verişe bile göndermiyoruz. Ev işlerinin bir ucundan tutturmuyoruz. Gelinlik çağa gelmiş kızlarımız, eski nesiller gibi işe pişmiş değiller. Hemen pes ediyorlar, yuvayı kurup devam ettiremiyorlar, zorlukların üstesinden gelemiyorlar. Basit bir yemeği bile yapmak için, telefondan annesinden bilgi almak zorunda kalıyorlar.

Özellikle erkek çocuklara iş tutturulmuyor,  anneler babalar, çocuklarına iyilik yaptım, zannediyorlar ama en büyük kötülüğü yapıyorlar.

Hayat zor, zahmetlerle dolu, her zorluğun üstesinden gelebilecek şekilde evlatlarımızı yetiştirmemizi eğitmemiz, rol model olmamız gerekiyor.

Sorumluluk verilen neslin şımarma, vakitlerini boşa geçirme lüksü yoktur. Aile hayatı ve mutluluğu için çalışma aldığı sorumluluğu yerine getirme mecburiyeti vardır. Ailesine, vatanına, milletine faydalı diyoruz. Öyle dua ediyoruz. Ama nerde?

Değil ailesine, kendisine bile faydası yok şimdiki bir kısım neslin. İradesini, aklını kiraya verenlerden tutunuz da yıkıcı ve bölücü unsurlara yem maşa olanlara her türlü kötü alışkanlığa müptela olmuş bir nesil yüreğimizi sızlatıyor.

Her şeye rağmen iyi veya kötü tüm gençler bizim gençlerimizdir.

Rabbim hepsini korusun. Doğru yoldan ayırmasın.