Ermeniler ve de hiçbir milletle, Türk milletinin düşmanlığı söz konusu yapılamaz. Ancak Ermenilerin mitolojik dönemden başlamak üzere, kurguladıkları vatan ve millet olma iddiaları ya gerçek dışıdır, ya iddiaları eksiklik, çarpıtmalarla doludur ya da tarihin her döneminde mağduriyetlerin arakasına saklanmaya çalışmışlardır. Ermeni tarihini yazanların din adamı oluşu, antik çağdan yaptıkları aktarmalar da hemen hemen her bulundukları ve de sonradan gelip yerleştikleri bölgeleri Ermenistan olarak adlandırmaları, tarihi gerçeklerle bağdaşmamaktadır. Bir yerde kilisesinin, sinagogun, havranın, patrikhanenin, manastırın var olması, o toprakları dini aidiyetlere bağlı toplumların ülkesi yapmaz. Günümüzde, içinde farklı dinlere ait ibadethaneleri barından şehirleri, ülkeleri hatırlayınız… Meseleyi günümüzden antik çağa, semavi dinlerden mitolojiye taşırken, aynı gerçekle yüz yüze geliriz. Ermenilerin mitolojik tanrılarımız dedikleri, sadece Ermenilere değil, o dönem o bölgede yaşayan farklı toplumlara da ait olmalıdır.

Yazıma başlarken belirttiğim gibi “Diaspora Ermenilerinin bitmeyen yalanları, iftiralar, bunları destekleyen, teşne olan emperyalist güçler ve onların güdümünde hareket eden devletçikler” tarihin her döneminde, günümüzde olduğu gibi daima Ermenileri kullanmışlardır.

“Ermenilerin, dünyanın farklı bölgelerine savrulmuş olduklarını, hangi ülkede, hangi sayıda yaşadıklarını, söz konusu ülkelere göç nedenlerini, biraz uzun olsa da kalemim döndüğü kadarıyla anlatmaya, satır başları ile de olsa, tarihin derinliğine teolojiye, ilahiyata ve mitolojiye bakarak bazı iddialara da dikkatinizi çekmeğe çalışacağım” demiştim. Bakalım, Ermenilerin mitolojik inanç dünyaları nasılmış?

“Erken Ermeni kaynakları Ermenilerin Hıristiyanlığı kabulleri sonrasına dayanmaktadır ve V. Yüzyıla tarihlendirilen eserlerdir. Bunların başlıcaları H’orenatsi ve Agat’angeğos’un tarihleridir. Putperest Ermeni Tanrılarının bir panteon oluşturduğu ve panteonda Tanrıların babası Aramazd’ın en etkin olduğu, Ermenilerin başta İran olmak üzere çevre kültürlerden etkilendiği, tanrılara ait kültün Erzincan, Muş ve Erivan çevresinde diğer yerlere göre daha baskın olduğu sonucuna varılmıştır.

İkincisi ise son asırlarda yapılan Ermenilerin Hıristiyanlık öncesi dinlerine dair paganizm, mitoloji konulu araştırmaların konuyu karmaşık hale getirmiş olmasıdır. Bu araştırmaların çoğunluğu erken Ermeni kaynaklarının bir kısmının verdiği bilgiler ve çevre kültürlere ait inançlardan hareketle oluşturulmuştur. Oysa günümüzde erken Ermeni kaynaklarının bütün yazma ve basma nüshalarının karşılaştırmalı yayınları yapılmıştır. Ermenilerin Hıristiyanlığı kabulü Aziz Grigor’un faaliyetleri sonucunda Kral Trdat ve halkın çoğunluğunun toplu olarak din değiştirmeleriyle gerçekleşmiştir. 

Ermeni putperestliği temelde Hint-Avrupa kökenli dini geleneklerle, İran dinleri, Hint dini, Yunan dini ile ilişkili olarak ele alınmıştır. Ayrıca Ermenilerin yaşadığı coğrafya ile ilgili olarak Urartular, Babil merkezli Sümer-Akkad dinleriyle ilişkilendirilmişlerdir. Putperest Ermenilerin tanrılarına dair en genel ve temel bilgiyi kendisini kralın yazıcısı olarak takdim eden Agat’angeğos vermektedir. Buna göre İran kralı Hüsrev (II, 279-287), başarılı bir baskın sonrası Sasani hâkimiyetindeki Ermeni coğrafyasına döndüğünde tanrıların putlarına ait olan tapınakların yedi sunağına (yevot’n bagins mehenitsn) adaklar tertip edilmesini ferman buyurur. Burada yedi tanrı ve tapınağı kastedildiği düşünülürse Aramazd, Anahit, Mihr, Nane, Tir, Barşamin ve Astğik olduğu anlaşılmaktadır. Çünkü Vahagn’ın Aştişat’taki Vahevanyan isimli tapınağını Agat’angeğos sekizinci tapınak diye tanımlamaktadır. 

  

Tanrı Aramazd (Görsel; I) 

 

Tanrıça Anahid ((Görsel; II)  (British Museum’da) https://tr.qaz.wiki/wiki/Anahit

Ancak verilerin işaretlerinden faydalanıldığında Aramazd’ın baba tanrı, göksel tanrı olduğu ve Deus’un dönüşmüş hali olduğu anlaşılmaktadır. Tanrısal doğumun ikinci düzeyine Anahit’in sıfatları işaret etmektedir. O, Ana Tanrıça ’dır ve Aramazd’dan doğmuştur. Aramazd’ın oğlu Mihr ve kızı Nane ise sonraki tanrısal nesildir. Vahagn, Astğik ve Barşamin panteondaki yerlerini sonraki bir süreçte almış gibidir. Bir üçlemede savaş tanrısı Vahagn ve onun sevgilisi aşk tanrıçası Astğik arasında ana tanrıça Anahit’e yer verilmesi göksel doğumun farklı bir nesline işaret kabul edilebilir. Aramazd-Anahit-Vahagn ve Vahagn-Anahit-Astğik üçlemeleri dikkat çekmektedir. 

Sasani İmparatoru II. Ardeşir’in (ortada) Taç giyme törenin de Mitra (sol) ve Ahura Mazda ( Görsel;III) 

Bu üçlemelerden tanrılara panteonda, farklı tanrısal hiyerarşiler ve görev dağılımları yüklendiği anlaşılmaktadır. Dolayısıyla Tanrı ve tanrıçaların sunakları ve/veya tapınakları çeşitli bölgelerde farklı tanrıları öne çıkaran kompleks sunaklardan veya tapınaklardan oluşan yapılar halinde bulunmaktadır. Putperest Ermenilerin yaşadıkları coğrafyanın Erzincan, Muş ve Erivan çevreleri tapınak ve tapınım itibariyle merkezi konumdadır. Erzincan ve çevresinde Anahit, Muş ve çevresinde Vahagn ön palana çıkmaktadır. Aras boylarında Artaşat ve çevresindeki Ermeni başkentlerinde ise en belirgini Aramazd’dır. Ancak Aramazd’ın bu öne çıkışı bütün bölgelerde etkin olması ile ilişkilidir. Aramazd’a her bölgede, her başkentte tapınılan bir tanrı olması ‘tanrıların babası’ sıfatının anlamını ortaya koymaktadır. Kraliyet üyelerinin Aramazd’a diğerlerine göre daha fazla ilgi göstermeleri de Tanrıların kralı olduğunun işareti sayılır. Putperest Ermenilerin hem zikri geçen üç bölgede hem de başka yüksek yerleşim yerlerinde, özellikle ırmak yakınlarında içlerinde tanrılara adanmış sunakları, çevresinde hibe edilmiş vakıf arazilerinin bulunduğu tapınakları vardı. Tapınaklar baş kâhin (k’rmapet) ve kâhinlerce (k’rum) idare edilirdi. İfade edilmesi gereken başka bir husus da farklı tanrılar olduğu metinde belli olmayan Amanor ve Vanatur diye isimlendirilen tanrılardır. Bu isimlerin isimleşmiş, isim haline gelmiş sıfatlar olduğu, kaynaklarda zikredilen sekiz tanrıdan Aramazd ve Anahit’i tanımlamak için kullanıldığı kanaatine ulaşılmıştır. Ermeniler Hıristiyanlığı toplu olarak kabul ettikleri IV. Yüzyıl başlarından itibaren kademeli bir şekilde Putperest inançlarını ve geleneklerini değiştirdiler. IV.-V. Yüzyıllarda kilise kültürlerinde eski inançlarının izleri belirgindi.  

Tanrıça Nane  (Görsel; (IV) 

Tanrı Vahagn  (Görsel; (V) 

Hıristiyanlık öncesi Ermeni tanrılarından öne çıkanı Aramazd’dır. Klasik metinlerde Aramazd ismi Ormizd şeklinde de ifade edilmiştir. Birincisi daha yaygın bir kullanıma sahiptir. Her iki şekilde de İran tanrısı Ahura-Mazda ile isim benzerliği dikkat çekicidir. Ahura-Mazda: İran’ın her şeyi bilen yüce yaratıcı tanrısıdır. Sonradan Ohrmazd şeklinde de adlandırılmıştır. Sonra iyilik tanrısı olup kötülüğü temsil eden Ahriman’a karşı mücadelesini kazanacağına inanılmaktadır. Altı Ameşa Spenta onun tarafından yaratılmıştır. Eski İran’da Pers kraliyet ailesi ile Ahura-Mazda arasında bir ilişki kurulurdu. Ahura-Mazda’nın ismi Hürmüz, Hormuzt biçimlerine de dönüşmüştür. Yeznik Koğbatsi, Zurvanizmi eleştirdiği kitabında Ahura-Mazda’nın ismini Ormizd (Ormzd) şeklinde ifade etmiştir. Yunan tanrısı Zeus’un bir ismi olan Jupiter (İupiter, Zeus pater) Aramazd şeklinde çevrilmiştir. Aramazd (zbaginn Zevs ditsn Aramazday=tanrı Aramazd’ın Zeus sunağı)  şekillerinde tanımlanmış bir isimle bahsedilmiştir. Bu isimler doğrudan Aramazd’ı tanımlayan isimler değildir. Özellikle ‘tanrı Aramazd’ın Zeus sunağı’ ve ‘Olimpus’a ait Zeus heykeli’ şeklindeki tanımlardan ilki sunağın Zeus’a ait olduğunu, onun heykelinin sunağa yerleştirildiğini ve bu Zeus sunağının da Tanrı Aramazd’a adandığını göstermektedir. Yunanistan’dan getirilen heykelin bu şekilde tanımlanması anlamlıdır. İkincide ise doğrudan heykel tanımlanmakta ve bu heykelin Olimpus tanrısı Zeus’a ait olduğu vurgulanmaktadır. Aksine farklıdırlar, ancak Ermeniler özellikle sanatsal anlamda, kültürel olarak etkilenmişler ve Ermeni tanrılarının özellikleri ile benzerliği bulunan Yunan tanrılarının heykellerini kendi tanrılarının tapınaklarına yerleştirmişlerdir. Aramazd, Zeus ile eşleştirilirken özellikleri de etkin olmuştur. Aramazd’ın temel sıfatı ‚tanrıların babasıdır. Dolayısıyla Yunan tanrılarının babası Zeus ile özdeşleştirilmesi manidardır. Zeus isminin erken Ermeni kaynaklarında kullanılan biçimlerinden biri de Dios’tur ve Ari gelenekteki gök tanrısı Dieus (Hintlilerde Dyaus) ile benzerliği dikkat çekicidir. Bu kullanımda, aynen İran’da olduğu gibi, daevaların kötü güçlere dönüşmesinin izlerini görüyoruz. Ancak uzak geçmişte birlikteliklerini gösterir niteliktedir. Bununla beraber İran etkisinin daha baskın olduğuna da işaret etmektedir. Bu meyanda Anahit, büyük ve asil Aramazd’ın evladı‛ (tznund=ondan doğmuş anlamında), tanrıça Nane Aramazd’ın kızı (dustr), tanrı Mihr Aramazd’ın oğlu (vordvoyn Aramazday), tanrı Tir Ormizd’in yazıcısı, Divan diye isimlendirilerek tanımlanmışlardır. (11)

Tanrı Zeus (Görsel;) (VI)

(Devam Edecek)

KAYNAK:

11 Canan SEYFELİ, Erken Ermeni Kaynaklarına Göre Hıristiyanlık Öncesi Ermeni Tanrılar Panteonu

Görsel (I) https://br.pinterest.com/pin/853924779329685607/?amp_client_id=CLIENT_ID(_)&mweb_unauth_id={{default.session}}&simplified=true) (20.01.2021)

Görsel (II)

https://en.wikipedia.org/wiki/File:%d4%b1%d5%b6%d5%a1%d5%b0%d5%ab%d5%bf_%d5%a1%d5%bd%d5%bf%d5%be%d5%a1%d5%ae%d5%b8%d6%82%d5%b0%d5%ab.jpg) (20.01.2021)

Görsel (III)  https://tr.wikipedia.org/wiki/Mitra) (20.01.2021)

Görsel (IV)  https://www.pinterest.dk/pin/464222674066001882/) (20.01.2021)  

Görsel (V)   https://tr.pinterest.com/pin/516506651007574792/) (20.01.2021) 

Görsel (VI)   ) (21.01.2021)