İyi günler dostlarım!

Haber bombardımanı altında iken,”Cumhuriyet Tarihinde bugüne”gidelim;nefes alalım.

8 Nisan 1924 tarihi,
ATATÜRK’den sonra kimsenin anlayamadığı ,dolayısıyla anlatamadığı;”LAİKLİK”ilkesi için önemli adımlar atılır.

3 Mart 1924 tarihinde çok önemli bir devrim yapılarak(ki Anayasada devrim kanunları olarak koruma altına alınmış idi;”uyum paketlerine”kadar)HALİFELİK TBMM’nde kabul edilen kanun ile kaldırılmıştır.Böylece YÖNETİM’de MİLLET EGEMENLİĞİ sağlanmış;DİNİ LİDER ile birlikte yönetmeye çalışan ÇİFT BAŞLI görünümden kurtulunmuştur.Aslında Ortaçağda,AVRUPA ülkelerinin KATOLİK KİLİSESİ ile didişmesinin nedeni de bu çift başlılık değil miydi? 

Nisan ayında daha  beşinci ayında genç
“Türkiye Cumhuriyeti.”

Hukuk devleti,Hukuk üstünlüğü,
Yargıda tekliği sağlayacak devrim kanunlarından birini daha kabul eder TÜRK MİLLETİ adına TBMM.
DİNİ MAHKEMELER KALDIRILIR.”LAİKLİK İLKESİ”için çok önemli 2.adımdır bu değişiklik.

8 Nisan 1924 tarihinde,
“Şer’iye Mahkemelerinin  lağvı hakkındaki kanun”kabul edilir,yürürlüğe girer.
Belki yine tesadüf değildir YARGININ SAVUNMA AYAĞINI oluşturan “AVUKATLAR GÜNÜ’NÜN” 5 Nisan olması.

Bu değişiklik ile YARGIDA “TEKLİK VE EVRENSELLİK”SAĞLANIR...

“ADALET MÜLKÜN TEMELİDİR!”demiştir ULU ÖNDER MUSTAFA KEMAL ATATÜRK...

Bir sene sonra “TEKKE,ZAVİYE ve TÜRBELERİN KAPATILMASI”hakkındaki kanunun 30 Kasım 1925 tarihinde yürürlüğe girmesi ile LAİKLİK ilkesi açısından çok önemli bir adım daha atılmış olacaktır

ATATÜRK o zamanlardan bugünleri görerek,başta söylediğim gibi hiç anlamadığımız,dolayısı ile anlatamadığımız “LAİKLİK İLKESİ”için şöyle bir cümle sarfeder tarihe not düşen:
-“...LAİK HÜKÜMET KAVRAMINDAN DİNSİZLİK MANASI ÇIKARMAYA ÇALIŞAN FESATÇILARA FIRSAT VERMEYİNİZ...”
Yapamadık;Maalesef yine “sınıfta kaldık”BAŞÖĞRETMENİM!
...
DİNİ MAHKEMELERİN KALDIRILMASINDAN VE LAİKLİK İLKESİNDEN BAHSETMİŞKEN 
LAİKLİK İLKESİ İLE İLGİLİ BİR ANEKTODUNU HATIRLAYALIM ATATÜRK’ÜMÜZÜN.
.../...

“ADAM OLMAK DEMEKTİR LAİKLİK...

İlk Meclis’te  bir gün “laiklik ilkesi”söz konusu oluyor;
Gazi Mustafa Kemal Paşa o gün Meclis'e başkanlık ediyordu. 

Meclis'in tanınmış din alimlerinden bir vatandaş kürsüye geldi. 

Alaycı bir tavırla:
- “Arkadaşlar, bir laikliktir gidiyor. 
Affedersiniz, ben bu laikliğin manasını anlamıyorum”diye söze başlarken;
riyaset makamında bulunan 
Mustafa Kemal Paşa dayanamamış;
oturduğu yerden eline kürsüye vurarak:

- “Adam olmak demektir hocam, adam olmak” diye hoca efendinin sualini cevaplandırmıştır.”
...
MİLLETÇE “ADAM”(tabii ki KADIN kutsalını da kapsayarak ) OLMAMIZ DİLEĞİ İLE!