Merhaba sevgili dostlar!

BOĞAZLIYAN KAYMAKAMI KEMAL BEY’İN İDAM KARARININ KESİNLEŞTİĞİ GÜN!

Emperyalizmin uşağı bir mahkeme heyeti hüküm kesen; (Mahkeme Başkanına “NEMRUT Paşa” adını halk vermiş nefretinden dolayı) Emperyallere boyun eğmiş Padişah ve Sadrazam var İstanbul’da...

İngilizler ister tam 101 yıl önce bugün; MASUM, VATANPERVER Boğazlıyan Kaymakamı Kemal Bey’in “Ermeni tehciri”bahanesiyle İDAMINA KARAR VERİLİR...

Kemal Bey Aralık 1918’de Mondros Ateşkesi sonrasında tutuklanır ve ÜÇ AY İÇERİSİNDE NEMRUT PAŞANIN BAŞKANLIĞINDAKİ DÜZMECE MAHKEMEDE İDAMINA KARAR VERİLİR;KARARI PADİŞAH VAHDETTİN’de ONAYLAR.

Mondros mütarekesi sonunda, İtilaf Devletleri “savaş suçlusu”adı altında, vatansever bir çok aydınımızı tutukluyor; Osmanlı yetkililerine de tutuklattırıyordu.

Öyle ki DÜZMECE MAHKEMELERDE,

- KAMU ŞAHİTLERİNİN BİR ÇOĞU SANIK OLDUĞU İDDİA EDİLEN VATANSEVERLERİ TANIMIYORLAR;

- YARGILANAN VATANSEVERLERİN ARAŞTIRILMASINI İSTEDİĞİ HİÇ BİR HUSUS ARAŞTIRILMIYOR;

- HATTA GÖREVDE OLMADIKLARI ZAMANLARDAKİ OLAYLARDAN SORUMLU TUTULUYORLARDI VATANSEVER SANIKLAR..

- KARARLAR ARAŞTIRMA YAPILMADAN EMPERYALİZM EMRİ İLE ALINDI KUKLA MAHKEMELERDE...

...

Urfa Mutasarrıfı Nusret Bey de aynı suçla yargılanan vatanseverlerden biriydi.

Aziz hatırasını yad etmeden geçmeyelim ve hazin öyküsünü Nusret Bey ile aynı koğuşta kalan Falih Rıfkı Atay’ın hatıralarından dinleyelim:

- “Mutasarrıf Nusret’in ölümü eşsiz bir faciadır. Terbiyeli, özü sözü birbirinden temiz bir Türk milliyetçisi idi.Karısına ve çocuklarına bile gösterilme- mişti. Göğsüne asılan yaftada “’para çalmak için kıtal yaptığı’’ söylenen Nusret’in, yamalı pantolonu cebindeki cüzdanında yalnız bir kağıt lira bulmuşlardı.  5 Ağustos 1920 sabahının  ilk saatlerinde tevkifhane avlusundan, zavallı karısının çığlıkları geliyordu.”

...

Boğazlıyan Kaymakamı Kemal Bey’de idam cezasına çarptırılır ve 10 Nisan 1919 günü Beyazıt meydanında Osmanlı İmparatorluğunun bu UTANÇ KARARI infaz edilir.

Kaymakam Kemal Bey’in son sözleri :

- “Sizlere yemin ederim ki, ben masumum, son sözüm bugün de budur, yarın da budur. Ecnebi devletlere yaranmak için beni asıyorlar. Eğer adalet buna diyorlarsa kahrolsun böyle adalet! “olur.

Vasiyetinde ise:

- “Çocuklarımı asil Türk milletine emanet ediyorum. Eminim bu kahraman millet gereğini yapacaktır” der.

101 yıl önce şimdilerde “polis günü” olarak kutladığımız 10 Nisan günü İSTANBUL buz keser baharı dinlemeden. Halk hıçkıra hıçkıra ağlar infaz sonrası. Meydanı bir matem manzarası sarar. Her adımda artan cenaze alayının geçtiği sokaklarda evlerden kadınlar hıçkırarak gözyaşlarıyla mateme iştirak eder. İnfaz normal uygulamanın aksine sabaha karşı değil, öğleden sonra yapılmıştır. Her gün yaptığı gibi cezaevine oğlunu ziyarete giden babası Arif Bey, oğlunun idam edildiğini görür ve bayılır...

AMA ÖYLE BİR HALE GELİR Kİ CENAZE ALAYI; BOĞAZLIYAN KAYMAKAMI KEMAL BEYİN tabutu, omuzlar üzerinde değil; baş üstünde ellerle taşınır.

Ve İstanbul’da kadınlar toplanır, Sultanahmet Meydanı’nda.

Haykırırlar: “VATAN EVLATLARINA DOKUNAMAZSINIZ!”

Haykırırlar: “ERMENİ SOYKIRIMI YOKTUR.”

Tabutun taşınma şekli; dünyada ilk ve tek olmuştur.

Dünya kadınları hiç bir zaman böyle bir toplantı yapamamıştır.

İngilizler korkar ve asılmasını istedikleri diğer  aydınların, Malta’ya sürgüne gönderilmesine karar verirler.

Sürgüne gönderilen vatanseverler iki yıl sonra;Mustafa Kemal tarafından, İngiliz esirler ile takas edilerek Ankara’ya getirilirler ...

EMPERYALİZM KAYMAKAM KEMAL BEYİ ŞEHİT ETMİŞTİR 10 Nisan 1919’da.

Ruhu şad olsun mekanı cennettir elbet...

Kaymakam Kemal Bey eşi ve çocuklarını yüce Türk Milletine emanet eder bıraktığı mektup ile...

...

EY TÜRK MİLLETİ!

Ne kadar tanıdık değil mi yukarıdaki senaryo!

FARKETMEDİN!

ERGENEKON VE BALYOZDA DA,

VATANSEVER EVLATLARINI,

Maşalar ve teröristler eli ile hücreye tıktırdı EMPERYALİZM.

Farketmedin ya da çok geç farkettin!

Uyanık ol ki;

Bundan sonra tarih tekerrür etmesin!

Uyanık ol ki;

Başka Kaymakam Kemal’ler kurban olmasın...

...

TARİH DERSTİR ALMASINI BİLENE!

Alamıyorsun ki Necip Milletim hep aynı döngüde dönüp duruyorsun!

Çünkü tarihlerin aynı anlara - zamanlara denk gelmesi tesadüf değildir Asla.

Ve ne tesadüftür ki,

31 Mart 2015 tarihinde bir başka Emperyal uşağı DHKP-C bir başka kahramanımız SAVCI MEHMET SELİM KİRAZ’I şehit edecektir...

Ve yine ne tesadüftür ki!

Bir başka emperyalist Bolşevikler ve emirlerindeki Ermeni Çeteleri binlerce Azeri Türkü katletmişlerdir 31 Mart 1918 tarihinde...

Tüm şehitlerimizin ruhları şad olsun; mekanları cennet. Aziz hatıraları önünde minnet ve saygı ile eğiliyorum.

...

Tesadüfleri yaşamamak için TARİHİ DERS AL EY TÜRK MİLLETİ!

Sözü Kaymakam Kemal Bey bitirsin:

- “FERT ÖLÜR; MİLLET YAŞAR. TÜRK MİLLETİ İLELEBET YAŞAYACAKTIR...”