Özden Aşar Coşar


İçimde hafif bir burukluk ve bolca minnetle dedemiz 1. Murad’ın türbesini ziyaret ettik.


"Sultan I. Murad Türbesi veya Meşhed-i Hüdavendigâr Kosova'nın Priştine-Mitroviça yolu üzerinde yer alan türbedir. Priştine'ye 6 km mesafededir.
Yapı, Kosova’daki en eski Osmanlı mimarî eseridir. 14. yüzyılda inşa edilmiştir. Bugünkü bina 14. yüzyılda kurulan binanın aslı değildir. Birçok tahribat ve onarımdan geçmiştir. Yöre halkınca bölgede Türklük ve Müslümanlığın simgesi olarak kabul görür" araçlardan indiğimiz gibi sanki kosovada değilizde kendi topraklarımızda bizi kardeşlerimiz karşılıyo gibi oldu.


TİKA burdaki daha sonradan Sultan Abdülhamid Han’ın yaptırdığı selamlık bölümünü ve türbenin bakımını üstlenmiş. Orda görevli arkadaşlar tüm samimiyetiyle bizi karşılayıp bilgilendirdiler.
Müze olarakta kullanılan bu bölüm eminim ziyaret edenleri çok duygulandıracaktır. Gerek o tarihi savaşların anlatımı ve fotoğraflar ile belgeleri gerekse o dönem kullanılan kıyafetlerden tutun da sizi farklı bir ruh haline sokacaktır. Ama en özeli ve insanı en çok etkileyeni şüphesiz sultan 1. Murad’ın o mübarek duasıdır.


"Allahım, Efendim, Mevlâm, bunca defa katında duamı kabul ederek beni mahrum eylemedin. Yine benim duamı kabul eyle. Bir yağmur vererek bu karanlığı ve tozu kaldır, dünyayı nurlu kıl, ta ki, kâfir ordusunu gözümle görerek karşı karşıya cenk edelim. Ey Allah'ım, mülk ve kul senindir, sen kime istersen verirsin. Ben de bir naçiz, aciz kulunum. Benim fikrimi ve sırlarımı sen bilirsin. Benim gayem, mülk ve mal değildir. Buraya kul, cariye için gelmedim. Hemen, halis ve muhlis senin rızanı isterim.Ya Rabb, beni bu Müslümanlara kurban eyle, tek bu müminleri kâfir elinde mağlup ederek helak eyleme. Ey Allah'ım, bunca nüfusun katline beni sebep eyleme. Bunları mansur ve muzaffer eyle. Bunlar için ben canımı kurban ederim, tek sen kabul eyle. İslam askerleri için ruhumu teslime razıyım, tek bu müminlerin ölümünü bana gösterme. Allah'ım, beni civarında misafir ederek, benim ruhumu, müminlerin ruhuna feda kıl, beni ilk gazi kıldın, bugünü son şehitlik günü kıl.

"15 Haziran 1389'da meydana gelen Kosova Savaşı'nda Osmanlılar büyük bir zafer kazandılar. Sırp Prensi Lazar da bu savaşta ölmüştü. Düşmanın bozguna uğrayıp kaçmasından sonra, Birinci Murad harp sahasını dolaşmaya başladı. Zafer için Allah'a şükrediyordu.

AA personelinin çocukları, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı'nda "gazeteci" oldu AA personelinin çocukları, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı'nda "gazeteci" oldu

Bu sırada savaşta yaralanmış olan Sırp despotunun damadı Miloş Obiliç, Müslüman olacağını ve önemli bilgiler vereceğini söyleyerek hükümdarın yanına geldi. Bir hançer ile Murad Hüdavendigâr'a saldıran Miloş Obiliç, hükümdarı yaralayarak attan düşürdü. Saldırgan, hükümdarın etrafındaki adamlar tarafından hemen öldürüldü. Birinci Murad'ın yaralandığı yerde bir çadır kurularak hükümdar tedavi altına alındı. Ancak yarası ağırdı. Hayatından ümit kesildiği için büyük oğlu Yıldırım Bayezid çağrıldı. Sultanın şehit olmasından sonra Yıldırım hükümdar ilan edildi. Bu hadiseden sonra Osmanlı hükümdarlarının huzuruna çıkacak yabancıların, devlet görevlileri tarafından iki koluna girilmek suretiyle padişahın eteğini öpmelerine izin verildi.


Bu bölümden sonra türbenin olduğu yere doğru gittik ve orda da bir tarihe tanıklık ettik. Tatlımı tatlı bir teyze bizi karşıladı.


Teyze ordaki türbedar ailedenmiş ve bugün o türbede kalan son türbedarmış.
Türbedarlık bu vefalı, çok özel meslekte insanı çok düşündürüyor. bir ömrü bir hayatı o türbede yatan zaat ile birlikte geçirmek çok özel ve değerli.


Onun o kutsal göreve olan titizliği o minnet duygusu görülmeye değer.
Dedemiz 1 MURAD’ın iç organlarının olduğu türbeyi ziyaret edip asırlık dut ağacını görüp, türbedar teyzemizinde elini öperek ve hep dediğimiz gibi bu vatan kolay elde edilmedi, Allah atalarımızdan razı olsun diyerek yolumuza devam ettik.
Yolunuzda ömrünüzde güzelliğe çıksın

@benim_gozumlegezelim