ABD'nin Alaska'da konuşlu, ünlü ama ünsüzleştirilmeye çalışılan bilim adamı Nicola Tesla'nın geliştirdiği "iklimlere müdahele" HAARP teknolojisini bilmeyenimiz yoktur. Hatta arzu eden dostlarımız HAARP isimli kitabımıza da göz atabilirler. Yine bu konuyla alakalı 17 Ağustos Gölcük depremi ile ilgili analize göz atmanızı tavsiye ederim. ABD'de olduğu gibi Rusya'da da HAARP benzeri bir teknoloji olduğu söylenir. 
 
Ancak Türk Kültür tarihi bizleri geçmiş dönemlerde var olan gizemli bir taş ile tanıştırır ve bir çok kaynak bu taşın varlığını kabul etmenin yanı sıra iklimlere müdahele edebilme özelliini de yazmaktadır. Örneğin İslami pek çok kaynakta ismi Hacer'ül Metar olarak geçer.
 
Ne anlama geliyor biliyor musunuz?
 
Hacer'ül Metar yani mealen Yağmur Taşı!
 
Büyük üstad araştırmacı Faruk Sümer'de Türk'lerde ki ismi ile "Yada Taşı" isimli bu taşa dikkat çekiyor ve 1953 yılında yayınlanan Tarih Mecmuasında bu gizemli taştan bahsediyordu. Özellikle Şaman geleneklerinde yağmur yağdıran, kar yağdıran ve fırtına kopartan bu gizemli taşın izlerine rastlamak mümkündür. 
 
Daha yakına geldiğimizde ise Kaşgarlı Mahmut çıkan bir yangın esnasında Yada taşının kullanıldığını gördüğünü yazar. Altay Şamanları ise Yada taşının kolayca bulunmayan ak yeleli bir kurdun baş kısmında (beyin lobunda) olduğuna inanırdı ve elde etmek için tekamül sürecinden geçilmesi gerektiğini düşünürdü. 
Mısır piramitlerini hepimiz biliriz ve bu piramitler hakkında gizemlerde had safhadadır malumunuz. peki Çin'de yer alan ve Çin hükümeti tarafından bilinmesin diye üstü kapatılan arkeolojik çalışmalara izin verilmeyen ve bölgeye girilmesi yasak olan Türk piramitlerini duydunuz mu? Aşağıdaki resimlerde bir örneğini görebilirsiniz;
Bazı Çin kaynakları ve Çin tarihçileri iklimlere müdahele edebilen bu Yada taşının Türk piramitlerinde bulunduğunu ve ancak Şamanların kullanabildiğini söyler. Yine İslam bilginlerinden Gerdizi'nin Zenül Ahbar isimli kitabında bu gizemli taş için Hz.Nuh'tan Türk'lere miras kaldığı rivayet edilir. Bilindiği üzere Türk'lerin soyu Nuh peygambere oğlu Yafes üzerinden dayandırılır. Nuh peygamber Tufan'dan sonra dünyayı oğullarına taksim eder. Yafes ise toprağın hareketi için yağmur yağdıracak bir dua ister babasından. 
 
Nuh peygamberde rabbine yalvarır ve Allah Nuh peygambere bu duayı öğretir. Nuh peygamber duayı Türk'lerin atası Yafes ile paylaşır ve Yafes ie duayı oval bir taşa yazar unutmamak için ve boynunda taşır. 
 
İşte Nuh peygamberden Türk'lere miras kalan Yada taşı rivayete göre Yafes'in astığı dualı taştır. 
 
Yada taşının rivayetlerine katılanlar arasında Evliya Çelebi'de vardır. Çelebiye göre Yada taşını bir büyücü kadın kullanmış ağzından sihirli sözler dökülüp avucundaki kristal siyah taş ile işaretler yapmış ve gözklerde bulutlar çıldırmışcasına toplanıp yağmur boşaltmışlardır. 
 
Seylah Temin Bin Bahri ise Uygur Türklerinde gizemli bir taş olduğunu bu taşla istedikleri anda yağmur ve fırtına koparabileceklerini söyler. Yine bununla birlikte Harzemşah Alaaddin'in ordusunda yaşlı bir şaman Yada taşı ile fırtına çıkardığı ve sadece Türkler tarafından kullanıldığını sadece bir kaçını verdiğimiz kaynakların yanı sıra pek çok yerli ve yabancı kaynak kabul eder. 
 
Tam olarak sırrı ve muhteviyatı nedir bilemiyoruz ancak bir gerçek varsa o da şudur ki Yada Taşı tıpkı bugün ABD'nin HAARP teknolojisi ile yaptığı gibi iyonosfere enerji dalgaları göndererek iklimsel olaylara müdahele edebilme özelliğidir. 
 
Ancak burada önemli iki soru geliyor insanın aklına;
 
1. Bu kadar güçlü olan ve sadece Türk'ler tarafından kullanılan Yada taşı nerede?
 
2. türklerin bariz şekilde zulüm gördüğü günümüz  dünyasında Türk'lerin elinden bilinçli olarak Tanrı tarafından hükmümü geri alınmıştır?
Yorum sizlerin...