Bence insanın kendi sevdiği işi yapıyor olması bu dünyadaki en büyük şanslardan birisi! Bu şansı yaratan yine sizsiniz aslında! Salt imkanları çok güzel diye mutsuz olacağınız bir işte çalışmaktansa, kendi sevdiğiniz ve mutlu olduğunuz alanda uğraşıp didinip, kendinizi geliştirip bunu işinize yansıtmanız başarının ve çok daha güzel imkanların müjdecisi oluyor. Nasıl ki doğaya aykırı yapılan herşey bir süre sonra yine doğal yollarla yok olmaya mahkumsa, kendi doğanıza aykırı herşey de bir süre sonra bir patlak verip inceldiği yerden kopuyor. Tıpkı kendinizi hiç ait hissetmediğiniz halde bulunmak zorunda kaldığınız bir ortamda huzursuz olup gerildiğiniz gibi! Elalem ne der sonracı bir toplumdan geliyor olmanın bundaki rolü çok büyük hiç şüphesiz. İş sizde bitiyor! Yeterince güçlü müsünüz? Kendi bildiğiniz doğrularınızı savunabiliyor ve onlarla yaşayabiliyor musunuz? Varsın etrafınızdaki insanlar da sadeleşsin! Yanlışlar gitsin, doğrular kalsın sadece! İnanın zamanla o doğrular da öyle güzel artıyorlar ki…
Zamanımızda doğallık ve sadelik çok zor, çok nadir artık. Kaburga kemiklerinin tek tek sayıldığı sıfır beden zayıflık çok önemli! Balık etli güzeller bile 1-2 sezon sonra hortluyorlar, nasıl bir hastalıksa bu! Estetik operasyonlar, zehir enjeksiyonları aşı olmak kadar basit artık… Marka giyim ve aksesuarları, yüzlerinde makyajları olmadan dışarı adım atamıyorlar. Başkalarının hayatları hakkında magazincilik yaparak kendi yaşamlarından çalıyorlar. Bugün sizin yanınızda çekiştirdikleri insanlarla yarın kanka oluyorlar. Üretmenin sonsuz hazzını ıskalayıp tüketmenin tükenmişliğini yaşıyor, ruhlarını çürütüyorlar. Oysa doğallık ve sadelik öyle mi? Üreten, mutlu bir aile yaşantısı, etrafında kaliteli ve kadirşinas dostları olan insanın gözlerinden fışkıran nurlu ışıltı nasıl da fark yaratıyor! Sizi adeta çekim alanına alıyor! Bu insanlar da kendilerine bakıyorlar ama ilk önce kendileri için, özgüven ve özsaygıları için! Manen de besleniyorlar, o yüzden öyle kolay kolay da tükenmiyorlar.
Doğallıktan ve sadelikten uzaklaştığınız her an sizi biraz daha fazla tüketiyor. Üstelik etrafınızda hep böyle insanlar da varsa tükenmişlik tükenmişliği getiriyor. Buna dur demek sizin elinizde! Nasıl ki bir kitaptan uyarlanan bir dizi ya da sinema filmi siz o kitabı okurkenki zenginliği vermiyorsa, hiçbir maske doğallığınızla yarışamayacaktır. O halde ne duruyorsunuz? Şimdi sadeleşme zamanı!