Açlık ya da tokluğu gösteren bedensel uyarılara aldırış etmeden yemek yemeye yemekolizm adı veriliyor.
DUYGUSAL AÇLIĞA İTEN OLUMSUZ ETKENLER
Kendisiyle barışık olmayan, kendisine sevgi duymayan, kendilerine olan saygının azalması ve özgüven eksikliği;
Öfke, endişe, hüzün ve sevinç anında kişiyi yeme ataklarına yönlendirir. Tok olmasına rağmen duygusal açlığa karşı kapılarını ardına kadar açarlar.
DUYGUSAL AÇLIK: Ağız açlığı dediğimiz psikolojik açlıktır. Tonlarca yesek bile doyuramayız. Zaten duygusal açlığı dünyada doyuran insanoğlu da bugüne kadar görülmemiştir.
GERÇEK AÇLIK: Mide açlığı dediğimiz fiziksel açlıktır. Bu açlığı doyurmak oldukça kolaydır.
Doğru zamanda doğru yiyeceği tüketebiliyorsanız
Yeterli ve dengeli besleniyorsanız
3 ana, 3 ara öğün tüketiyorsanız
Öğün atlamıyorsanız
Her ana öğünde 4 temel besin grubunu tüketiyorsanız
Glisemiği düşük karbonhidratları tercih ediyorsanız
Liften zengin besleniyorsanız
Her lokmayı 20-25 kere ağızda çiğniyorsanız
12-18 dakikada yenilmesi gerekenleri yavaş yavaş tüketiyorsanız
Yemek sonrası hemen tatlı yenilmiyorsa
Vücudunuzun ihtiyacı kadar olan kaloriyi alıyorsanız.
KORKMAYIN GERÇEK AÇLIĞINIZI DOYURDUĞUNUZ İÇİN DUYGUSAL AÇLIK SİZİ RAHATSIZ ETMEZ
ÖNERİ: “Proteinler tokluk hissini artırır, yağlı yemekler yemeğin tadını arttırdığı için iştahı açar”.
İŞTAHIN KONTROLÜ:
Beynimizde açlık ve tokluğu kontrol eden bir merkez vardır.
Bu merkezin hasara uğramasında açlık duygusu artar ve aşırı yemeye yöneliriz.
Yemeye başlama bir çeşit öğrenilmiş, bilinçaltına yerleşmiş olaylardır.
O nedenle insanların gerçek açlık dediğimiz mide açlığını hissetmeden de yemek yiyebilmektedirler.
Örnek verecek olursak karnınız tok iken bir pastanenin önünden geçerken; gözle görüp birde kokuyu alınca duygusal açlığa yenik düşebilirsiniz.
Yemeğin sonlandırılması ise fizyolojik bir olaydır.
Yemek yenilince, mide şişerek gerilir ve bağırsaklardan salgılanan birtakım hormonlar doygunluk hissi yaratarak yemeğe son veririz.
AÇLIK: İçten gelen istem dışı uyarılar.
TOKLUK: Doyma noktası.
İştah: Her ikisinin arasındadır, herkeste farklıdır ve çok hassastır.
Örnek verecek olursak:
Ayağımızı 1. merdiven basamağına attığımızda açlık
2. ayağımızı kaldırdığımız süre iştah
2. basamağa deydiği an ise tokluktur.
SONUÇ: Bu örnekte olduğu gibi basamakları ne kadar ağır çıkarsak yani yemeği ne kadar uzun sürede tüketebilirsek “DUYGUSAL AÇLIĞA” yenik düşmeyiz.
