Dünya'nın en çok TV izlenen ülkelerinden biri olan Türkiye'de ekranların hiç kuşkusuz galibi diziler. İnsanlar artık haftalık ders programı yapar gibi dizi izleme programı yapıyor. 

Neredeyse her kanalda, hangi dizinin ne zaman, hangi saat de izleneceği itinayla belirleniyor. Milyonlarca izleyiciyi ekrana bağlayan bu diziler ise ne yazık ki kelimenin tam anlamıyla rezalet. 

Fazla mı abarttığımı düşünüyorsunuz? 

Pekala. O halde dizileri şöyle bir göz ucuyla inceleyelim isterseniz. 

Çocuk dizilerinden  başlayalım. 

Hatırlarsanız bir zamanlar bir kaç kanalda "sihirli, büyülü" diziler vardı. Konuları hemen hemen benzerdi fakat karakterler farklıydı. Birinde periler, sihirler ötekinde oyuncaklar vardı. O dizilerin sadece bir bölümünü izleyen aklı başında herkes, bunların çocukların gözünde birer ilah olduğunu fark edecektir. 

Saçmalamanın zirvesinde mi geziyorum? 

Peki. 

Küçük kız çocuğu olan ebeveynlere sormak istiyorum. 

Kızınızı oyun oynarken izlediniz mi hiç? Sadece sihirli, perili oyunlar oynadıklarına şahit oldunuzmu? Bu küçük kızların bir çoğu zora düştükleri anda, bir periden, ya da oyuncaktan yardım istediklerini biliyor musunuz? 

Evet yardım istiyorlar çünkü beyinler işgal ediliyor. Dizilerde onlara anlatlan kararkterler ölümsüz ve dünyayı istedikleri gibi yönetebilen doğa üstü varlıklar gibi gösteriliyor.  

Geçenlerde benzer bir olaya şahit oldum. Arkadaşımın 5 yaşındaki kızı, oyun oynarken yere düştü ve ayağı incindi. Küçük kızımızın yaptıkları karşısında şaşkınlığımı gizleyemedim. Kızımız,  ayağını tutmuş bir şekilde dizi kahramanı olan bebeğine sarılarak onu iyileştirmesi için yalvarıyordu.

Bakın dikkat edin. Annesinden yardım istemiyor, Yardımı cansız  bir varlıktan bekliyor. 

İstediğiniz kadar abarttığımı düşünün.  Hatta onlar daha çocuk, hayal güçleri kuvvetli deyin. Ne derseniz deyin. Mantığım bunu asla kabul etmeyecektir.  Bana  göre çocuklar bu şekilde büyümemeli. 

Bir çok yazım da özellikle altını çizerek vurguluyorum. Çocuklarımıza hem dini, hem milliyetçiliği anlatın. 

Bir dizi kahramanını Tanrıymış,  gibi görmelerini,  ancak bu şekilde önleyebilirsiniz. 

Bir başka dizi türü ise gençlik dizileri.  

Çoğunluğu okul temalı dizilerde, sorumsuz asi, başına buyruk, kavgacı karakterler ön plana çıkıyor. 

Ben aslında hep şunu merak etmişimdir. Senaristlerin bu tür gençlik dizilerinde vermek istedikleri mesaj nedir?

Ülkemizde gençlerin  durumu ortada. Genelleme yapmak istemiyorum ama bir çoğu silahlarla dans ediyor. Ya ölüyor, ya da öldürülüyor. 

Toplumun  kanayan yarasına çomak sokmak yerine daha eğitici senaryolar yazılamazmı? Yazılır tabii. Yazılır yazılmasınada bir takım medya kuruluşları bu tür diziler sayesinde biraz daha fazla para kazanıyor. 

Yani ortada büyük bir rant dönüyor. Ve bu rant belki de farkında olmadan genç nesli tamamen yoldan çıkartıp yozlaştırıyor. 

Ve yetişkinlere özel olan diziler. Bu  dizilerde ne  tür ahlaksızlık ararsanız var. Kavga, anneye babaya saygısızlık, evlilik dışı cinsel ilişki, cinayet, İhanet, komplolar, şiddet, müstehcen içerikli gerçek dışı hikayeler.  vs.

İşin ilginç tarafı Senarsitler ağız birliği etmişcesine ahlaksızlık ve aldatma üzerine kurguluyor dizileri. Ahlaki çöküntülerin ve gayri meşru ilişkilerin diziler yoluyla normalleştirilmesi pek de hayra alamet gibi görünmüyor. 

KADIN-ERKEK İlişkilerinde konu edilen dizilerde nikahsız birliktelikler özellikle gençlerin ahlaki değerlerini zaafa uğratıyor. 

Türk toplumuna aykırı, gelenek ve göreneklerimizden tamamen uzak olan dizilerde anlatılan aile kavramları ise başlı başına bir facia. Bu tür dizileri seyredip etkilenen bireyler evlenip tekrar boşanma ve yeniden evlenmeyi çok kolay ve sıradan bir durum olarak görüyor.  

Ülkemde ay sonunu zor getiren  vatandaşa nispet yaparacasına yayınlanan zenginlik dizileri de cabası. 

Zenginlik ki öyle böyle değil. 

Alabildiğine şatafat ve safahat içinde bir yaşantı. 

Her kahramanın kapısında abartılı fiyatlara alınmış otomobiller, araziler, yatlar, katlar, holdingler, hizmetkarlar.

Ve ne yazık ki bu durum birçok insanda, özellikle de gençlerde özentilere yol açıyor. 

Sonuçları mı? 

Evden kaçmalar, intiharlar, geri dönüşü olmayan bataklığa sürüklenmeler. 

Bugünlük anlatacaklarım bu kadar sevgili dostlar. 

Bundan sonrası sizin tercihinize kalmış. 

İsterseniz sıcak yuvalarınızda çekirdek çitleyip,  dizileri izlemeye devam edersiniz. 

Veyahut da  Televizyon karşısında geçirdiğiniz onca boş zamanı, bir tuşla sonlandırarak, değerli zamanınızı  ailenizle birlikte geçirebilirsiniz.