Türkler asla; Ermenileri öldürme eylemine, girişmemişlerdir! Oysa sadece ve sadece Ermenileri sevmiş korumaya çalışmış ve azınlıklar içerisinde en çok da Ermeni cemaatine karşı saygın davranmışlardır! Bakınız Osmanlı’nın devamı diye bilinen TBMM’de Doğu cephesi sonrası Gümrü Antlaşması’na Ermenileri korumak ve kollamak için çok mükkemel bir madde koydu.  Keşke bu antlaşma devam etseydi. Gümrü  Antlaşması ile Ermenistan Sevr Antlaşması’nı kabul etmiyor. Doğu Anadolu’daki ideallerinden de vazgeçtiğini kabul ettiğini bütün dünyaya ilan ediyordu. İşte ben bu ve buna benzer somut deliler ışığında Türkler soykırımı değil de Soykayrımı yapmıştır, diyebiliyorum. 

İşte bunun en güzel ispatı; 94 yıl önce bugün 2/3 Aralık 1920’te, TBMM hükümeti ve Ermenistan Devlet ile imzalanan Gümrü Antlaşması'na göre: “Barıştan sonra, Erivan’da bulunacak Türk Büyükelçi, antlaşma şartlarının denetleyicisi olacaktır; Ermenistan, istediği takdirde TBMM Hükümeti Ermenistan 'a silâhlı yardımda bulunacaktır. TBMM Hükümeti, belirlenen sınırlar dâhilinde Erivan Cumhuriyeti'nin egemenliğini bütünüyle geliştirmek ve güçlendirmek üzere yardımda bulunmayı içtenlikle yükümleniyordu.” 

Antlaşmanın, 1 ay içinde onaylanması kararlaştırılmıştı. Fakat Ermenistan'da yönetimi ele geçiren Bolşevikler'in antlaşmayı kabul etmediler. 16 Mart 1921 günü imzalanan Moskova Antlaşması, Gümrü Antlaşması'nın yerini almıştır. Buna göre Türkler’in, Ermeniler’in yanında olduğu apaçık ortada değil mi? Peki Türkiye’nin barışçıl hareketinin tam zıddı olarak; Ermenistan’ı işgal eden Rusya’nın sert ve acımasız hareketi yanlış değil midir? Neden hiç gündeme getirilmedi? (Kaynak: Türkler Ermeni Soykayrımı Yapmıştır. - Lütfen Bir Daha Doğru okuyunuz. Necati Aydın paraf Yayınları İstanbul-2013) 

24 Nisan 1915 tarihinde Ermeni bölücü komiteleri kapatılarak, yöneticilerinden 2345 kişi devlet aleyhine faaliyette bulunmak suçundan tutuklanmıştır. Dışarıdaki Ermenilerin her yıl “Ermeni soykırımının” yıldönümü diye andıkları 24 Nisan; işte bu 2345 komitecinin tutuklandığı tarihtir ve tehcirle alakalı değildir. Ama unutmamız gereken bir gerçekte Tehcir’dir. Tehcir olmalı mıydı? Olmamalı mıydı? Sorusunun cevabına gelince; keşke olmasaydı. Ama ne yazık ki tehcir olmuştur. Keşke o dönemin Ermeni yetkilileri, dış devletlerinin dolduruşuna gelmeselerdi; kendilerini yüzyıllar boyunca koruyan Türk Devleti’ne ve millete silah çekmeseydiler de; o yer değiştirme olmasaydı.

Osmanlı’nın son dönem yöneticilerinden olan Talat Paşa, Enver Paşa, Cemal Paşa ve Said Halim Paşa’yı Savaş Mahkemesi’nde tehcir ile Soykırım yaptı diye yargılayan İngiltere Kraliyet Savcılığının İngiltere Dışişleri’ne yanıtı şöyledir: “Şimdiye kadar hiçbir şahitten, tutuklular hakkında yapılan suçlamaların doğruluğunu kanıtlayabilen bir ifade alınmış değildir. Esasen herhangi bir şahit bulunup bulunmayacağı da belli değildir…” (29 Temmuz 1921, İngiliz Dışişleri Arşivleri, 371/6504/E 8745)  Sonuç olarak, Malta’daki tutuklular, kendilerine hiçbir suçlama dahi yöneltilmeden ve duruşma yapılmaksızın 1922 yılında serbest bırakılmışlardır. “Muhakeme için Malta’da tutulan Türkler aleyhinde delil olarak kullanılacak hiçbir şey bulunmadığını Lordlarına bildirmekten üzüntü duyuyorum.” Bakınız İngiltere’nin ve ABD’nin elinde Soykırımı belgesi olmadığı için “Malta Sürgünlerine” beraat vermiştir. Osmanlı Devleti ise sırf İngiltere-ABD ve Fransa’nın hatırına “Tehcir’de” önlem alamadınız, suçlusunuz” diye toplam 1.397 vatan evladını cezalandırmıştır. Bunların büyük kısmı, idam da dâhil olmak üzere, çeşitli cezalara çarptırılmışlardır. Allah aşkına öz evlatlarını idama mahkûm eden Osmanlı Devleti ve dolaysıyla Türk Milleti nasıl olurda suçlu olur! 

Uzun sözün kısası; Türk Milleti’nin o günkü topraklarını parçalamak isteyenler bu olaya, Ermeni soykırım dememiş olsalardı, belki de Süryani soykırımı diyeceklerdi. Süryani olmasaydı, Pontus soykırımı yaptınız diyeceklerdi. Çünkü Osmanlı Devleti petrol ülkeleri olan İran, Azerbaycan, Irak, Suriye, Suudi Arabistan gibi devletlere sahip ve komşu idi. Bundan dolayı da İngiltere, ABD ve Fransaı; Osmanlı’yı yıkıp “4B’ye açıkçası “Batum,”  “Bakû,” “Bağdat’ ve “Basra’ya” kadar bölgeye hâkim olmak için Ermenileri ve Arapları Osmanlı’ya karşı kışkırtmışlardır. 

Türk Milleti ve bu milletin geleceğini teslim alacak olan gençler; yine mi Ermeni meselesi demeyin! Dünyanın kötü niyetli devletleri sizleri Ermeni Soykırımı yaptınız diye suçlayıp sanık sandalyesine oturtmuşlar, siz ise hala iddianameyi okumadan bilmeden savunma yapıyorsunuz. Hiç iddianameyi okumadan savunma yapabilir misiniz? Biz Türkler “Soykırımı” değil de; “Soykayırımı” yaptık. Önce gerçekleri okuyun ve sonra da savunmanızı iyi yapın.