Düşünceleriniz kimi zaman sizi felaket senaryolarına sürükleyebilir. Gerçekte çokta umursamayacağınız durumları büyütüyor olabilirsiniz. Bazen de başkalarının ne düşündüğünü fazla düşünüyor ve ona takılıyor olabilirsiniz. Bu düşüncelere yakından baktığımız da karşımıza düşünce hatalarından kaynaklanan  olumsuzluklar  çıkıyor. Olumsuz düşünceler herkesin aklına gelebilir ancak onlarla başa çıkabilmeniz için onları daha yakından tanımalısınız.

Beyniniz ruhunuzun donanımıdır. Eğer beyniniz doğru çalışmazsa gerçekten olmak istediğiniz kişi olamazsınız. Eğer gergin, moralsiz, saplantılı, öfke eğilimli, ya da dikkati kolaylıkla dağılan biriyseniz, muhtemelen bu sorunların “hepsinin kafanızın içinde” olduğuna inanıyorsunuz. Yani psikolojik olduğuna… 

Uzmanlar onlara Otomatik Negatif Düşünceler (OND) diyor. İngilizce’de kısaltması karınca anlamına gelen ANT olduğu için bu şekilde ifade edilebilirler. Karıncalar, kafamızın içinde ki olumsuz düşünceleri tanımlıyor. Bunlarla başa çıkmanın yolları, kontrolü onlara kaptırmamanın yolları psikoloji açısından son derece önemli. Çünkü bazıları ‘kırmızı karınca’ olarak adlandırılan ve ‘zehirleyen’ bu olumsuz düşünceler hayatınızı karartabilir.

Başkalarını suçlamak (Kırmızı karınca)

Başkalarını suçlamak ve başarı ya da başarısızlığınızın sorumluluğunu almamak zehirli bir düşüncedir. ‘Bu senin hatan’ diye başladığınız cümleler, hayatınızı mahvedebilir. Bu karıncaların kurbanı olabilirsiniz.

Psikologlar, utanma duygusu nasıl yüzün kızarmasına neden olarak fiziksel bir etki yaratabiliyorsa, insanın kendi kendine zarar vermesine neden olan olumsuz düşüncelerin de sağlığın bozulmasına, kilo almaya, cildin bozulmasına  ve fizyolojik olarak bedeni olumsuz yönde etkileyerek rahatsızlıkların ortaya çıkmasına sebep olabildiklerini söylüyorlar.

Düşüncelerin kişileri nasıl etkilediği konusunda yıllardır çalışan psikiyatrist Doktor Daniel Amen’ın çalışmaları, olumsuz düşünceleri olumlu düşüncelere dönüştürerek yaşamlarımızı daha iyi hale getirebileceğimizi ortaya koyuyor. Dr. Amen beynin görüntüleme araştırması ile depresyon, öfke, dikkat bozukluğu, saplantılı olma hali ve şiddet eğilimli olma gibi davranışlara karşılık gelen beynin fizyolojik değişimlerinin gözlemlenebileceğini  kanıtlamıştır.

 En sık yapılan düşünce hataları...

Aşırı genelleme; tek bir olaydan yola çıkarak genel bir çıkarım yapma durumu. Bir olay hakkında genel bir kanıya varmak. Yaptığınız bir işte başarısız olduğunuz da hep başarısız olacağınızı düşünmeniz aşırı genellemeye bir örnek teşkil eder.

Ya hep ya hiç!.. düşüncesi; herşey siyah yada beyaz olarak görülür gri yoktur. Yapılan bir şey ya tam olmuştur veya hiç olmamıştır... Örnek vericek olursak, yaptığınız tüm yemekler güzeldir fakat bir türlü keki istediğiniz kıvam da olmaz, ne zaman yapsanız ya tam kabarbaz veya içi tam pişmez. Bu yüzden kendiniz ben güzel yemek yapamıyorum diye değerlendirme halidir.Bu her şeyin ya iyi ya da kötü olduğuna inanmanıza neden olacak siyah-beyaz düşünmedir. Bu, sözgelimi bir gün sporu kaçırdığınız için bunun öz disiplininiz olmadığı anlamına geldiğini ve tümden spor fikrinden vazgeçmenizi size dikte eden çarpık bir mantıktır.

Zihinsel filtreleme; Bir olayda ki olumsuz bir detaya odaklanarak bütün olayın olumsuzmuş  gibi algılanması. Zihinsel filtreleme yapan kişi bütüne değil parçaya odaklanır. Olumlu kısmı görmekte zorlanır. Örneğin, bir topluluk önünde yaptığınız sunum da bir çok kişinin beğenmesine karşılık, bir kişinin olumsuz yorumu sebebiyle kendinizi kötü hissetme haline kapılırsınız.

Zihin okuma; Çevrenizde ki insanların o anda ne düşündüklerini bildiğinizi sanarsınız... En çok yapılan hatalardan biri de budur. Zihinlerini okuyarak olumsuz çıkarımlarda bulunursunuz. '' Beni hiç sevmedi'', '' Beni gördü ve görmemezlikten geldi '' '' Bana günaydın demedi'' diye düşünürek tamamen kişisel algılamak, sizi olumsuz ruh haline sokması için yeterlidir.

Büyütme ve küçültme; Olumlu olayları daha küçük, olumsuz olayları daha büyük görme halidir. Bu düşünce hatasına kapılan bir kişi elde ettiği bir başarıyı tamamen tesadüf ve şans olarak algılar. Fakat başarısızlıklarının tamamen kendi hatası olduğunu düşünür. İş yerinde hazırladığı bir rapor çok başarılı bulunsa bile, '' zaten çok kolaydı kim bu raporu hazırlasa aynı başarıyı gösterirdi''  gibi düşünceler en sık rastlanan düşünce hataları arasındadır.

Duygusal akıl yürütme; Kişinin bir durumu yada kişi gerçekte hissettiği gibi olduğuna inanma halidir. Yani kısaca önyargı... '' Ondan hiç hoşlanmadım, iyi biri değil''  '' O zaten bu işi asla beceremez '' gibi düşünceler başkası adına karar vermek ve buna gerçekten inanmak halidir.

meli/malı tarzı düşünce; Kişinin katı değişmez tarzıyla değerlendirmeler yapması ve bu yönde aşırı beklentilerinin olması. Bu tip kişiler kuralların esnetilmesinden hoşlanmazlar. Çok başarılı olmalıyım , ''en iyisi olamalıyım'' gibi düşünceler,  düşünce yanlışlarıdır.Ne yapabiliyorsanız yapın, ama sağlığınız pahasına bu kelimeleri kullanmayın... -meli ekini sadece size uyduğu durumlarda kullanmaya ve uygulamaya çalışın.

Etiketleme; Kişi bir takım olaylardan çıkarımlar yaparak kendine ve başkasına olumsuz sıfatlar yakıştırmasıdır. '' Randevuya geç geldi. çünkü sorumsuz'' '' Verdiği sözde durmadı güvenilmez biri '' sık sık yaptığımız hatalardandır.

Kişiselleştirme; Her hangi bir olumsuz olayda bağlantısı olmadığı halde, kendisiyle ilgili olumsuz çıkarımlar da bulunmak. '' Ben olmasam tartışmazlardı'' '' Benim yüzümden hastalandı''... Yapmalıyım, yapmak zorundayım gibi kelimeler, suçluluk duygusunun inşasına izin verir ve davranışlarınızı kontrol etmeye başlar.

“Beyininiz güçlü bir organ. Şişman, başarısız, beceriksiz ya da ihmalkar olduğunuzu düşündüğünüz de, sağlığınızı, kilonuzu ve zihninizi etkileyen stres hormonunu yükseltiyorsunuz. Olumsuz düşünceler olumsuz oluşlara neden olabilir. Bunun için kendi ‘yok edici’ çözüm cephaneliğinizi oluşturmanız gerekir. 

Olumsuz düşüncelerinizle ilgili başa çıkmanız için onları yakından tanımalısınız. Duygu durumunuz ve düşüncelerinizle ilgili kendiniz de filtre kısmı geliştirin... Hayatınızın çok daha kolaylaştığını ve kişilerle olan ilişkilenizin güçlendiğini görüceksiniz.. Bu durum size kendinize olan inancınızı da arttırmış olucaktır.

İnsan düşünce ile görür ve duyar; Herşeyden yararlanan, herşeyi düzene sokan, başa geçip yöneten düşüncedir. Ger kalan herşey kör, sağır ve cansızdır. (Epikharmos)