Bugün biraz mızmızlanmak istiyorum izninizle: diş ağrısı çekiyorum, hafiftende ateşim var, ağzımın tadı yok ve üstelik de  günlerdir böyleyim. Gece boyu işi gücü bırakıp, hüngür hüngür ağlamak istiyorum. İç güveysinden garip bir hallerdeyim anlayacağınız. 

Merak etmeyin tabi ki böyle bir şey yapmayacağım. Bu aşağılık dünyada yaşanan iğrençlikler devam ediyorken üstelik. 

Evet şuan gerçekten ağlamak istiyorum. Ancak kendim için veya dişim ağrıyor diye değil.

Bu gece kendimi bütün ruhumla tecavüz edilerek öldürülen Suriyeli hamile kadının acısına bırakmak, öldürüldüğü anda çektiği acıyı düşünerek ağlamak istiyorum. 

Kafamın içinde cevabını duymak dahi istemediğim onlarca soru. 

Lanet olası caniler kadına tecavüz ettikleri sırada on aylık bebek yaşıyor muydu? Annesinin çığlıkları onu korkutup ağlatmışmıdır? Peki ya bebek, Anne'nin gözleri önündemi öldürüldü? 

Size bir şey itiraf edeyim mi? Ömrümde bir karınca incitmiş değilim. Ama şuan bu soruların cevabını kafamda kurdukça deliresim, delirip gözümü kırpmadan o canileri hak ettikleri şekilde öldüresim var. 

Rabbim kahretsin bunu onlara reva görenleri

Perişan etsin. 

Bu ve benzeri olaylarda herkes tarafını belli etsin artık. Ya sesinizi son volüm açarak bu tür iğrençliklere karşı durun. yada vicdanınızla birlikte boş konuşan dilinizide susturun. Tarafınızı belirlerken şunu da unutmayın. Ve hatta mümkünse bir yere not alın. 

Bir zulme şahit olup da o zulmün bitmesi için bir gayret sarf etmeyenlerde o zulmün bir parçası olmuştur. 

Yaşanan vahşetin ardından yine bi dolu saçmalıklara şahit oldum. Oh olsun diyenler, az bile yapılmış diyenler.

Hatta ve hatta "Şeytana uymuş" gençler. diyerek canileri  masum göstermeye çalışanlar bile oldu. 

Günümüzde kendini veya bir başkasını aklamanın en kolay yolu olmuş. "Şeytana uydum yada şeytana uymuş".

Herkes yapıyor. 

Yapıyor.

Ediyor.

Sonra suçu bana atıyor.

Halbuki bunların çoğu benim aklıma bile gelmemişti". 

Amiyane tabirle.

Bu sözler şeytana aittir. 

Günah işler. Çalar. çırpar. Zulüm yapar. Vesaire.

Allah'ın yasakladıklarını çiner.

Sonra kendini  aklamak için sebepler bulur. 

Öyle ya o sütten çıkmış ak kaşık. Tek suçlu şeytan. 

O işler öyle olmuyor arkadaşlar!

Şeytan kulağımıza bir takım baştan çıkarıcı sözler fısıldar. Ve bunların bir çoğu insanoğlunun hoşuna gidecek tarzda cümlelerdir.

Şeytan'ın sözlerine kulak asmak, fısıldadığı öğütleri uygulamak mantığın ve nefsin arasında bir çizgidir.

O çizgiyi kalınlaştırmak da, inceltmek de sizin elinizdedir. 

Çekin bir besmele. Sığının Rabbinize. Bakın bakalım şeytanın sözleri hala mantıklımı. 

Derdim kimseye din dersi vermek değil. 

Bu benim haddim de değil. Hakkım hiç değil. 

En nihayetinde her koyun kendi bacağından asılır. 

Ancak öyle acılar, öyle iğrençlikler yaşanmaya başladı ki ülkemiz de, bunu başka türlü izah edemezdim. 

Bırakın "Şeytana uydum" hikayesini. 

Herkes kendini sorgulasın. 

İnsan mısın?  Vicdanın var mı?

Yok bu Suriyeliymiş, bu bilmem nereliymiş! 

Bu müslüman'mış, şu hrıstiyan'mış.

Savaştan kaçarak ülkemize sığınan bir garip aile. 

Suriyeli hamile bir kadın.

11 aylık bebeği acımasızca öldürüldü. 

Cenaze namazlarında merhumenin eşinin feryadı insan olanın yüreğini kanattı.

Çaresiz bir garip aileyi Esad vuramadı, Daeş vuramadı. Biz burada vurduk. Hem de öyle bir vurduk ki, acısı, ayıbı bin yılda geçse dinmeyecek. 

Söyleyecek başka kelime bulamıyorum. 

Bu vahşeti yapanlara, onları haklı çıkartmaya çalışanlara lanet olsun.