Geçenlerde mayına basarak şehit düşen bir çavuşun cenaze töreninde yürek parçalayıcı manzaraları televizyonlardan izledik. Şehit annesi; "Evin tek çocuğuydu, şimdi ne yapacağım" diyor, Genel Kurmay Başkanı'na soruyordu. Gen.Kur. Başkanı; "Sadece seninki mi? herkesin çocuğu şehit düşüyor" diyordu: Esasen meseleyi iki taraf olarak görüp araya duvarlar örüp parçalayıcı mantıkla düşünmeden önce biz kendi kendimizi sorguya çekmek mecburiyetindeyiz. Biz ne yaptık, biz hangi hatayı yaptık ki bu işler başımıza geldi?  

Dağa çıkan bu gençler Mehmetçikle omuz omuza askerlik yapacağına neden dağa çıktı? Bunda ülke ve bölge ekonomisini bozan dış konjonktürü iyi yorumlayamamızın tesirleri yok mu? Bizzat Irak'ta menfaatlerimizi zail etmek için tehdit dahil her türlü şiddeti kullanan müttefikimiz, dostumuz(!) ABD'nin dahlini neden görmemezlikten geliyoruz? Bu çerçevedeki yanlış analizlerimizi neden gözden geçirmiyoruz? Ulusal güvenlik ileriden ve önceden sağlanır. Siz hasmınızın niyetini o harekete geçmeden sezeceksiniz ve onu ileriden karşılayacaksınız. O sizin şehirlerinizi; Tuzhurmatu, Telefar ve  Kerkük'ü bombalarken, Türkmen cephesini dağıtırken, Türkmen liderleri suikastlerle öldürürken siz susarsanız. Askerinizin başına çuval geçirilirken "iyiki vukuaat olmadı" "önemli bir badire atlattık. O az daha ABD ile karşı karşıya gelecektik" derseniz adamlar tabiki sizi hedefe koyarlar. Irak topraklarını mayın, bomba ve terör eğitim merkezi haline getirir ve size karşı kullanırlar.  

Düşünebiliyor musunuz? Türkiye topraklarında tren katarına karşı uzaktan kumandalı saldırılar yapılıyor. Benzer hadiseler işgal altındaki Irak'ta bile olmuyor. Yüzlerce şoförümüz, insanımız Irak'ta şehit ediliyor. Biz halen dostumuz(!) ABD'ye gitmek için terör canavarını ziyaret ederek icazet alıyor ve öyle gidebiliyoruz.  

Bizce bu günkü tehdit algılamalarımız tehdit konseptlerimiz temelden yanlıştır. Yanlışlığın en temel nedeni:  

"Asıl düşmanımızı dost, dostlarımızı düşman sanmamızdır."  

Batıdan gelen düşmana doğudan cephe tutarsanız Nasrettin Hoca'nın türbesi gibi kapınız kapalı her yanınız açık hale gelir.  

Su en kolay akacağı tarafa gider. Strateji su gibi kolay akacağı alanı tercih eder. ABD, TC'de boşluk görüyor. BOP'un başarısı muvaffak olacağı bir yeni alan açmaya bağlıdır. Bu da Türkiye'yi hedefe koyan projeleri gündeme getirmiştir. Vukuat olmasın, ilişkiler bozulmasın derken bizimkiler ihtiyatlarına mat oluyorlar.  

Terör başını aldı gidiyor. Halkın devlete güveni ve desteği zayıflıyor. Devlet teröre karşı askeri plânda mücadele ederken siyasi plânda tavizler vererek çelişkiye düşüyor ve kendi kendisini mat ediyor.