28 Kasım 2013’te Resmi Gazete’de yayımlanan “Tüketici Koruma Kanunu” geçen hafta yürürlüğe girdi.
Tüketiciye tanınan hakların kapsamı bu kanun ile genişletildi.
Satın alınan malın ayıplı mal olması halinde, sorunların daha hızlı çözülebilmesi için birçok yaptırım ve kısıtlama var.
Hatalı malda ya da hatalı hizmetlerde, tüketici parasını iade alabilecek.
Para iadesi istenmez ise hatalı mal için indirim talep edilebilecek. O da olmadı! ücretsiz tamirat ya da değiştirme talep edilebilecek.
Satış sözleşmeden dönülmesi durumunda, varsa alınan avans ve her türlü evraklar 90 gün içinde iade edilecek.
İnternet, posta ile yapılan satışlarda tüketici 14 gün içinde vazgeçebilecek.
Tatile gidecekler; paket tur satın aldıklarında, sözleşmeden vazgeçebilecek.
Paket turlarda, verilen sözler yerine getirilmediğinde tazminat talep edilebilecek.
Abonelik şeklinde yapılan satışlarda, tüketici sözleşmeyi istediği zaman durdurabilecek.
En fazla ses getirecek ise; konuttaki düzenlemeler...
Firmalar; maket üzerinden,
İnşaat ruhsatı almadan,
Bina tamamlama sigortası yaptırmadan satış yapamayacak.
Devremülk satışlarında da durum yine konuttaki gibi... Ruhsat ve tamamlama sigortası olmak zorunda.
Devremülklerin satışlarında yine tüketicilere sözleşmeden vazgeçme hakkı tanındı.
Hedef kitleyi ikna etmek amacıyla, yazılı-görsel-işitsel mecralarda örtülü olarak reklam yapmak yasaklandı.
İkna etmeye çalışılıyorsa reklamdır ve bir bedeli vardır.
Burada özellikle PR şirketleri sıkıntı yaşayabilir.
Müşterileri ile kanun arasında sıkışıp kalabilirler.
Aşağısı sakal, yukarısı bıyık...

Sadece işyerlerine değil, bankalara da ciddi sorumluluklar getirildi.
Bankalar, müşterilerine verdiği hizmetin karşılığı olarak işlem bazında ve belli dönemlerde masraflar alır.
Bu masraflar sınırlandırıldı.
Bankaların hangi iş için ne kadar masraf, komisyon alacağı ve periyotları Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu tarafından belirlenecek.
Kredi kartlarındaki değişim ise harika!
Bankalar “üyelik aidatı” olmayan kredi kartı çıkartmak zorunda.
“Tüketicinin korunması” kanunuyla birlikte yeni iş alanları da oluştu.
Kanun uygulamalarını takip edecek, yaptırım uygulayabilecek konseyler ve heyetler oluşturulacak.
Tabii ki tüm kanunların ötesinde vicdan vardır.
Bu kanun vicdan duygusunu ön plana çıkarmış. Bu sebeple çok anlamlı bir kanun.
Para ve parayı yönetenler için ise; vicdan sıkıntı olabiliyor.
Temennimiz, bu kanunun uygulamasında “para”nın yine galip gelmemesi olur.
Tüketimin elinin güçlendirilmesi, zaruri ihtiyaçlarımızı rahatça, hakkımız yenmeden karşılayabilmemiz için önemli.
İhtiyaçların ise sonu yok!!!
Bu kanun “Yasalar, tüketicinin her daim yanında, haydi fazlaca harcayın” dememektedir.
Kanunu, yanlış anlamadan, fazladan ve dünyayı tüketmeden, zaruri ihtiyaçları karşılamak ikinci vazifemiz!!!
-----------------------------------------------------------------         
Bu haftanın en acı feryatlarını, Diyarbakır’da çocukları kaçırılan annelerden işittik.
Emniyetin raporunda; son altı ayda 317 çocuğun PKK tarafından kaçırıldığı ifade ediliyor.
Ailelerin acısı çok büyük.
Öte yandan çözüm süreci devam ederken, hükümet ile anlaşma sağlanmış iken, örgütün dağıltılması ve siyasi arenada boy göstermesi beklenirken, tekrar dağlarda yapılanma emareleri ise kafa karıştırıyor.