Çöreklendi içime, gitmiyecekmiş gibi bir hüzün
          Hep böyle içindeyim, geçmiyen bir güzün

          Geçmişin hatırası gitmiyor, bir türlü önümden
          Hepsi haber veriyor, sanki son günümden
  
          Küçük, büyük, uzak, yakın tüm akraba
          Ömrümün geçtiği, birçok şehir ve kasaba

          Bin bir, resmi geçit yapıyor hayâlimden
          En küçük detayı, haber veriyor hâlimden

          Amcalarım, yengelerim, babam ve annem
          Gelip geçtiler, bırakarak arkalarında matem

          Ne kadar hata yapmış, ne kadar olmuşum kırıcı
          Hepsi olmuş, yetişmemin çeşit çeşit, birer harcı

          Bir değil, iki değil, sayısız hatalar kılıfı ömrüm
          Olmuşum, hayatım boyunca, mânen çok kötürüm

          Yok pişman olmadığım, ne bir gün ne de bir ay
          Yaşadığım yerler, olsaydı da saray

          Telâfisi de, yok ki geçen olayların
          Düzeltmesi yok artık, ne bugün ne yarın

          Nasıl ki, tuğla üstüne tuğla, değil tekrar, yükselen duvar
          Nasıl ki, yaşanan olaylar, insana şahsiyet sunar
 
          Kemâle, basamak basamak çıkılan, her merdiven
          Sanki her tecrübe, ele takılan, sağlam bir eldiven

          Hayat bu işte, ham gelip, ermek için açılmak pupa yelken
          Olgunluk yolunda, her şeyi geçirmek, bin bir elekten

          Zaten, gelişte bu dünyaya bir tohum iken
          Karşılaşılan her zorluk, gül saklı birer diken

          Velhasıl, eksi artı her yaşanılan tecrübe
          Hayatı tanıtan, bildiren ve öğreten birer ebe

          Hayat işte bu, insan her şeyin konusu
          İyiliği bil Hakk'tan, kötülüğün sensin sorumlusu.