Charlie Hebdo katliamından bu yana Fransa’yı hedef alan terör saldırıları ardından gündeme gelen, “Kim yaptı, neden yaptı; Fransa’dan kimler ne istiyor?” sorusuna henüz net bir yanıt verilemedi. 

Aslında, “Kim yaptı, neden yaptı?” sorusunun yanıtı, Fransa Cumhurbaşkanı Hollande’ın Nice katliamıyla ilgili olarak gece yarısı yaptığı açıklamada verilmiştir. 

Ne diyordu Hollande; kulak verelim:

“Irak ve Suriye’de mücadelemize devam edeceğiz.”

Hollande, yaptığı açıklamada, diplomatik dille IŞİD/DEAŞ’ı işaret ediyordu, ama “Irak ve Suriye’de mücadelemize devam edeceğiz” mesajının gerçek muhatabı kimdi? Fransa, Irak ve Suriye’de kime karşı ne için mücadele ediyor? 

Fransa’yı hedef alan seri terör saldırıları, eski arka bahçelerinde hak iddia eden Fransa’yı Ortadoğu denkleminin dışına savurmayı mı hedefliyor?

Bütün Fransa kentleri gibi Nice de 14 Temmuz Bastil Günü’nün coşkusunu yaşıyordu. 

Nice, Fransa’nın dünyaca ünlü turizm ve kültür merkezlerinden biri olduğu için, yalnız Fransızlar değil, dünyanın çeşitli ülkelerinden gelen yüzbinlerce insan da 1789 Fransa Devrimi’nin başlangıcı sayılan Bastille Günü coşkusuna eşlik ediyordu. 

Fransızlar’ın milli bayram olarak kutladıkları Bastille Günü olan 14 Temmuz öncesinde alınan ihbarlar nedeniyle güvenlik önlemleri olağanüstü artırılmıştı. Yerleşim birimlerinin her tarafı polis ve asker kaynıyordu. Kuş uçurtulmuyordu. 

Ülke çapında alınan bütün bu güvenlik önlemlerine rağmen, Fransa, Charlie Hebdo saldırısıyla başlayan terör saldırıları dizisinin bir yenisini yaşadı. Bomba ve silah yüklü 15 metre uzunluğunda bir tır, 90 km. hızla, Fransa’nın turizm cenneti Nice’in Promenade des Aglais Caddesi’nde Bastille Günü’nü kutlayan insanların arasına daldı ve iki kilometre boyunca zigzaglar çizerek önüne kattığı masum insanları katletti! Bu acımasız saldırıda 100’e yakın insan hayatını kaybetti, yüzlerce insan da yaralandı. 

Yalnız Fransa değil, 40 yıldır terörle mücadele eden Türkiye’nin “terörle birlikte  savaşalım” çağrılarına yanıt vermeyen bütün dünya da şokta. 

Terörü hedeflerine ulaşmak için bir araç olarak kurgulayıp kullanan ülkeler de, yarattıkları canavarın dinozorlaşarak kontrolden çıkmasından korkar oldular..

Nice’deki terör saldırısında, masum insanların arasına 90 km. hızla dalan tır polisler tarafından durdurulmasaydı, çok daha büyük bir facia yaşanabilirdi. Tır şoförü, kasadaki bombaları patlatamadan, Fransız polisler tarafından vurularak durduruldu, facianın daha da büyümesi önlenmiş oldu. 

KİM YAPTI, NEDEN YAPTI; FRANSA’DAN KİMLER NE İSTİYOR?

Dünya çapında ses getiren böylesine sarsıcı terör olayları sonrasında olduğu gibi, Nice katliamında da aynı soru soruluyor: Kim, neden yaptı? 

Charlie Hebdo katliamından bu yana Fransa’yı hedef alan terör saldırıları ardından gündeme gelen, “Kim yaptı, neden yaptı; Fransa’dan kimler ne istiyor?” sorusuna henüz net bir yanıt verilemedi. Fransa’yı şoka sokan, bunca masum insanın hayatına son veren terör saldırılarının elbette çok önemli nedenleri var, fakat terörü kurgulayıp kullanan da, terör saldırısına uğrayan da bazı şeyleri açıkça dile getirmekten çekindiği için, “kim yaptı, neden yaptı?” sorusunun gerçek yanıtı bir dizi komplo teorisinin gölgesinde kalıyor. 

“Kim yaptı, neden yaptı?” sorusunun yanıtı, Fransa Cumhurbaşkanı Hollande’ın katliamla ilgili olarak gece yarısı yaptığı açıklamada verilmiştir. 

Ne diyor Hollande; kulak verelim:

“Irak ve Suriye’de mücadelemize devam edeceğiz.”

Hollande, açıklamasında yaptığı, “trajedi, canavarca eylem ve barbarlar” vurgulamalarıyla, diplomatik dille IŞİD/DEAŞ’ı işaret ediyordu, ama “Irak ve Suriye’de mücadelemize devam edeceğiz” mesajının gerçek muhatabı kimdi? Fransa, Irak ve Suriye’de kime karşı, ne için mücadele edecekti?

Olağanüstü hal uygulanan, cadde ve sokakların yoğun güvenlik önlemleriyle kontrol edildiği Fransa’nın dünyaca ünlü turizm ve kültür merkezi Nice’te, 15 metrelik bomba yüklü bir tırın katliam yapabilmesi oldukça düşündürücü bir durumdur. Bu büyüklükte bir tır hangi istihbarat örgütünden yaradım alarak Fransa’nın güvenlik önlemlerini delebilmişti? Karşı istihbarat desteği olmadan, aylardır olağanüstü hal uygulanan Fransa gibi bir ülkede böylesine bir katliam gerçekleştirilemez. 

Fransa’yı hedef alan seri terör saldırıları, eski arka bahçelerinde hak iddia eden Fransa’yı Ortadoğu denkleminin dışına savurmayı mı hedefliyor? Soru buysa, terör örgütlerinin arkasında hangi güçler var? 

Tamam, bu korkunç eylemi, ortaya çıktığı günden beri bir terör örgütü aklıyla değil, bir devlet aklıyla hareket eden IŞİD/DEAŞ gerçekleştirmiş olabilir, ama arkasındaki güç kimdir? 

Fransa’nın kozmopolit ülke olduğu, Paris’te Parislilerin azınlıkta oldukları, büyük şehir varoşlarında yönetimden nefret eden göçmen yığınlarının bulunduğu ve buralardan IŞİD/DEAŞ’a yoğun katılımlar olduğu doğrudur, fakat bütün bunlar, Fransa’yı hedef alan seri terör saldırılarının nedenini açıklamakta yetersiz kalıyor. 

Günümüzde gerçekleştirilen ve küresel çapta ses getiren terör eylemlerinin birer vekalet savaşı olduğu gerçeğini kabul edersek, “Kim yaptı, niçin yaptı; Fransa’dan kimler ne istiyor? “ sorusunun yanıtını daha kolay bulabiliriz. 

FRANSA, ESKİ ARKA BAHÇELERİ OLAN SURİYE VE LÜBNAN’DA HAK İDDİA EDİYOR

Ortadoğu siyasi haritası yeniden çizilirken, Fransa hala yüzyıl öncesinde yapılan 1916 tarihli Sykees-Picot Anlamasına, Mondos Mütarekesi’ne ve 1921 tarihli Ankara anlaşması’na dayanarak Ortadoğu’nun yeni düzende hak iddia etmektedir. Bilindiği gibi I. Dünya Savaşı sonrasında Osmanlı İmparatorluğu ile imzalanan Mondros Mütarekesi sonrasında bugünkü Suriye ve Lübnan toprakları Fransız mandası altında yaşamıştı. Fransa, Avrupa’nın ekonomik krize sürüklenmesi nedeniyle, 1936 Eylül ayında Suriye’ye, 1936 Kasım ayında da Lübnan’a bağımsızlık tanımıştı. 

Yakın tarihin bu sayfalarını dikkate almadan Fransa’ya yönelik terör saldırılarının arkasında hangi terör örgütünün olduğu bilinebilir, ama asıl önemli olan Fransa’nın Ortadoğu’nun paylaşımında hangi devletle ya da devletlerle mücadele etmekte olduğudur. Rusya’nın Suriye’deki Tartus üssünü ve diğer kazanımlarını elde tutmak konusunda gösterdiği direnişi Fransa da göstermekte ve eski arka bahçeleri olan Suriye ve Lübnan’da hak iddia etmektedir. Yüksek sesle dillendirilmemiş olsa da Fransa’yı hedef alan terör saldırılarının nedeni, Fransa’nın Ortadoğu’da, özellikle de Suriye ve Lübnan’da hak iddia etmesidir. 

Aslında, “Kim yaptı, neden yaptı; Fransa’dan kim ne istiyor?” sorusunun gerçek yanıtını bulmak o kadar zor değil. Sovyetler Birliği’nin dağılmasından sonra küresel liderliğini Ortadoğu’nun petrol ve doğalgaz zenginliği üzerinden sürdürme kararlılığında olan küresel sistem, I. Körfez Savaşı’yla uygulamaya koyduğu Büyük Ortadoğu Projesi’ne kimseyi ortak etmek istemiyor. Fransa hala yüzyıl öncesinde yapılan 1916 tarihli Sykees-Picot Anlaşmasına, Mondros Mütarekesi’ne ve 1921 tarihli Ankara Anlaşması’na dayanarak Ortadoğu’da hak iddia etmesi küresel sistemin umurunda değil. 

“Kim yaptı, neden yaptı; Fransa’dan kim ne istiyor?” sorusunun yanıtıyla ilgili bazı ipuçlarını, Şubat 2005 tarihli ve eski Lübnan Başbakanı Refik Hariri’nin katledilmesini konu alan “Hariri Neden Öldürüldü?” başlıklı yazı dizimizde bulabilirsiniz. Yarın o konuya yeniden, özetle değineceğiz. 

***********************************………………

7 Ocak 2015’te yaşanan Charlie Hebdo katliamını protesto için düzenlenen mitinge 50’si devlet başkanı olmak üzere 1.5 milyon insan katılmıştı. Türk kortejinin başında bulunan AK Parti Dış İlişkiler Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Metin Külünk,  Fransa’nın acısını ancak Türkiye gibi teröre vatandaşlarını kurban veren bir ülkenin anlayabileceğini söylemiş ve Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande’ın davetiyle yürüyüşe katılacak İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu’nun burada bulunmasını skandal olarak değerlendirmiş, daha birkaç ay önce çocukları, gazetecileri öldürenlerin bu güzel atmosfere zarar verebileceğini söylemişti.  

"Biz Gazze'de plajda top oynarken ölen çocukların da yanındaydık bugün 17 vatandaşını kaybeden Fransa'nın da yanındayız. Nerede bir haksızlık var biz sesimizi yükseltmeyi biliyoruz. Ama sormak lazım buraya neredeyse 40 ülkenin lideri katılıyor, onlar arasında hangileri Gazze için Mısır için Suriye için sesini çıkarma cesareti göstermişti? Türkiye en sağlam duruşuyla Fransa'nın yanındadır ve samimidir"