Bolu’da İzzet Baysal Üniversitesi’nde İdeal Gençlik Birliği 27 Aralık Günü Mehmet Akif Ersoy için bir anma faaliyeti gerçekleştirdi.
İdeal Gençliğin başkanı Ömer Faruk Deligöz amcası Muzaffer Deligöz yapısında. Atak, heyecanlı, yılmaz bir gönül ve hizmet adamı.
1873 yılında İstanbul Fatih Sarıgüzel Mahallesinde doğan Mehmet Akif 1936 yılının Aralık ayının 27. günü dünya hayatına veda etti.
Annesi Seniha hanım, babası Tahir bey.
Akif’in ibretlik hayatında Emin ve Tahir adında iki oğlu ve 3 de kızı oldu. Şu anda çocuklarından sonra artık torunları da ölüyor. 22 Aralık Cumartesi günü Suat hanımın kızı Ferda Argon da toprağa verildi.
Mehmet Akif Ersoy Mülkiye yani Siyasi Bilimlerde 3 yıl okumuş, daha sonra babasının ölümü ve ailenin geçimini sağlamak için biran önce işe başlama şansı veren Baytarlık Mektebini bitirdi ve devletin kadrosunda veteriner, baytar olarak çalıştı. Devletin at ihtiyacı olduğunda Akif gidip keşif yapıyor ve at alıyordu, devlet adına. Bu yüzden at alımları için Adana gibi başka Anadolu illerine de gitti.
Darül Fünun’da ve Baytar Mektebi’nde Edebiyat öğretmenliği yaptı, sonra Babanzade Ahmet Naim, Ebul Ula Mardin ile birlikte Sırat’ı Müstakim gazetesini çıkardılar. Birkaç yıl sonra Ebul Ula Mardin bir başka göreve gittiği için Sırat’ı Müstakim yayınına son verdi. Akif Sebilürreşad adıyla gazeteyi, Ankara’da Kastamonu’da Eşref Edip ile birlikte yayınlamaya devam etti.
Her iki gazete de Osmanlı’nın kurtarılmasına hizmet ediyor, İslam hilafetinin kurtuluşuna hizmet ediyor zannıyla Kuvayı Milliye yeterince destek verdiler. Gazete idarehanesiMilli mücadeleye büyük destek sağladı.
Mehmet Akif yazılarıyla da vaazlarıyla da millet fertlerini heyecana getiriyor ve Milli mücadeleye inanılmaz katkılarda bulunuyordu. Onun vaazlarının etkisi fark edilince vaazları askeribirliklerde bile tekrarlanıyor, yazıları elden ele geçiyordu. Bu çabalar Milli Mücadelenin başındaki insanların, Mustafa Kemal’in dikkatinden kaçmadı.
Büyük Millet Meclisi hükümeti zamanında iki yıl kadar Burdur milletvekili olarak görev yaptı. 1924’e gelindiğinde artık herkesin yolunun nereye çıktığı anlaşıldığında Mehmet Akif gibi Said Nursi de, Refet Bele de, Ali Fuat Cebesoy da, Kazım Karabekir de ve daha nice Milli Mücadele erleri de gerçekleşen ile hayal ettiklerinin bir alakası olmadığını görerek tavır koydular. Ancak iktidarı elinde tutan Mustafa Kemal hedefini belirlemiş, eskiyle ipleri koparmış, medeni, çağdaş bir batı devleti kurmaya tek başına değilse de yanına aldıklarıyla devam etmeye kararlıydı. Liderler kararlı ve cesur olmak zorundadır.
Mehmet Akif
Zalimi alkışlayamam, azlimi asla sevemem
Gelenin keyfi için geçmişe kalkıp sövemem
Mısralarını söylediğinde artık ülkeden ayrılmak zorundaydı. Tıpkı Bediüzzaman’ın Barla’ya sürülmesi gibi, Milli Mücadele erlerinin her biri bir şekilde bir yerlere gittiler.
Mehmet Akif, Babanzade Ahmet Naim, Bediüzzaman Said Nursi, Musa Kazım gibi isimlerle devletin Osmanlı devletinin, İngiliz ve diğer batı misyonerleriyle ilmi mücadele edilsin diye kurduğu Dar ül Hikmet il İslamiye ciddi bir ilim kurumudur.
Akif sözünün eridir, namusludur, cömerttir, vefalıdır, arkadaş çocuklarına bile babalarının ölümünden sonra sofra açmıştır, ihtiyaç sahibine sırtındaki paltoyu da vere bilmiştir. Son derece cesurdur. Zaten ilginçtir, 1870- 1885 yıllarında doğmuş insanlarımızın cesaret derecesi akıllara durgunluk verecek derecededir.
İşte böyle bir insanı Mehmet Akif Ersoy’u ölüm günü yıldönümünde üniversiteli gençler anmak istemişlerdi. Mehmet Akif Fikir ve Sanat Vakfı’nın hazırladığı bir filmi seyrettiler. Salon so derece dolu ve üniversite öğrencilerince doldurulmuştu.
İlkokul Birinci sınıf öğrencisi bir kızımız İstiklal Marşının tamamını öyle bir canlandırmayla okudu ki bütün faaliyet o yavrunun istidadı karşısında sönük kaldı.   Bütün salon o çocuğumuzu dakikalarca ayakta alkışladı.
Akif’in Mısır’a gitmesi, orada üniversitede Türkçe okutması, eşinin ve kendinin hastalığı, yıllar sonra Abbas Halim Paşa’nın Mısır’daki desteğinin İstanbul’da da devam etmesi hep konuşuldu.
Tarık Us ile Ruşen Eşref’in Akif’i ziyareti ve Mustafa Kemal’in Akif’e mesajı da konuşuldu.
En son o gençlere ‘Artık içinizden yeni Mehmet Akifler çıkarmanın zamanıdır’ diyerek sözlerimi tamamladım. Evet Asım’ın nesli Bolu’da İdeal Gençlik şeklinde tecelli ediyor. Başkanlarını ve ona kenetlenmiş arkadaşlarını yürekten tebrik ediyorum.