Ömürlerinden yıllar çalınan hakları gasp edilen, balyoz davası sanıklarının halleri mahkûmiyete dönüşürken askerlerimizin bireysel başvuruları sonucunda. Anayasa Mahkemesi balyoz tutuklularının hak ihlali ve adil yargılanmadıkları gerekçesiyle, infazın durdurulmasına ve yeniden yargılanmalarına imkân vererek, 230 hükümlü hakkında tahliyelerine karar verdi.
Gizli tanık ve sahte CD’lerle yargılanan askerlerimize yapılan hukuksuzluk umarım son bulur. Tabii ki burada yapılan hukuksuz yargılamalar, sadece orduya yapılan bir haksızlık olarak görmemek lazım. Komediye dönüşen ve sipariş yargılamalar aynı zamanda yargıya güvenide sıfırlamıştır. Çizilen senaryo Türk milletini ortadan kaldırmaya yönelik bir oyunun bir parçası. Ölümü göze alarak askerlik mesleğiniseçen tüm kahramanlarımızı, tahliye sonrasında duruşlarından ve açıklamalarından anlıyoruz ki, ne kadar donanımlı olduklarını omuzlarındaki yükün bilinciyle davrandıklarını görmek Türk milleti adına sevincimizi ve bir kat daha artırmıştır. Tüm paşa ve askerlerimizin vakur duruşlarını takdirle karşılarken Sayın Engin Alan paşamızın, moralinin yüksek kendinden emin duruşu ve demeçleriyle milletimizin gönlüne su serpmiştir. Yolunuz açık olsun asil paşam. Türk milletinin sizin gibi kalbi vatan aşkıyla yananlara her zaman ihtiyaç vardır.
Mesleklerini icra ederlerken, ne para ne şöhret ne makam peşinde olmayan, sadece görevlerinin vatanı savunmak adına ailelerini dahi günlerce, belki aylarca görmeden görev yapan, önce ülkem prensibiyle davranan, kin ve nefretten uzak, hak hukuka inanan, ama kendilerine, orduya ve dolayısıyla ülkeye kumpas kuranlara verecek cevapları vardı hepsinin.
Hepsinin sevinci sevincimizdir. Sadece kurulan tuzak askerimize midir? Maalesef yargıda bundan nasibini almıştır. İşlevsiz ve yanlı talimatla çalışan bir kurum haline sokulmak istenmektedir. Kısmen başarı sağlanabilmiştir.
Kolluk güçleri, yargıç ve savcıların emirlerini yerine getirmesi, siyasi izne tabi tutulmaya çalışılmaktadır. Öğretim  kurumları, kendi çıkarlarına göre dizayn edilmeye çalışılmaktadır. 
Halkın, özgür haber almasını sağlayan medya kuruluşlarına baskı yoluyla yön çizilmektedir.   Eleştiri yapan gazeteci ve yazarlar yazılı ve görsel basında yer bulamamaktadırlar. Medya patronlarının medya dışında başka işlerle uğraşması, hükümetin işini kolay hale getirmektedir.
Yozlaşma devletin tüm kurumlarına kanserli bir hücre gibi sirayet ettirilmeye çalışılmaktadır. Dış güçlerin içteki taşeronlarla ortak çalışması önce zayıflatma daha sonra bölerek parçalamak ve nihayetinde parçalamak. Yüzlerce yıldır Anadolu’da oynanan oyun kedi fare misali devam ede gelmektedir. Türk milleti ne yazıkki yapılan ihaneti çok çabuk unuttuğumuzdan, aynı oyunlara sürekli düşmekteyiz. Bulunduğumuz coğrafya bizleri sürekli tetikte olmaya mecbur bırakmaktadır. Coğrafyamızı başka bir yere taşıma imkânımız olmadığına göre, tehditlere ve tehlikelerle yaşamayı artıköğrenmemiz gerekmektedir. 
Kışkırtmalar, provakatif eylemler, bölgesel ve mezhep ve siyasi bazda ayrıştırmalar yoluyla çatışma ortamı yaratılmaya çalışılmaktadır.
ABD ve AB farklıırkları, din ve meshep farklılıklarını bir kenara koyarak, ortak paydada bütünleşmeye çalışan beyefendiler, sıra Türkiye’ ye gelince birden demokrasiyi ve özgürlük telkin etmeye çalışmalarını nasıl izah edebiliriz.
Son günlerde tersine esen rüzgâr kurumların milletin uyanmasına vesile olacaktır. Her gecenin sabahı gibi bunca karanlık geçen günlerimizin sonu olur umuduyla. Bu millet tarih boyunca ne badireler atlatmış, tüm bu zorlukları aşacaktır. Hakkın ve hukukun egemen olduğu İslam ülkeleri arasında demokrasiyi içine sindirmiş, aziz Türk milleti asla Ortadoğu bataklığına saplanmayacaktır. Ülkemizi arap uçurumuna sürüklemeye ve ayrıştırmaya çalışanlar, vakti zamanı gelince mutlaka cezasını çekeceklerdir. Çünkü bu millet otoriter ve totoriter bir rejimi asla kabul etmez. Tarih boyunca özgürlüğüne ve bağımsızlığına düşkün olan Türk milletinin sembol olarak kendisine bozkurt’u seçmiştir.
Kardeş kavgasının yaşandığı bir ortamda bulunmayacaktır. Tarih boyunca zulüm etmemiş, hakkın adaletini uygulamaya çalışan yüce milletimiz, her zorlukta muhakkak bir çıkış yolu bulmuştur. Sanmasınlar ki sonuç hainlerinin istediği gibi bitecek.
Yağın sütten ayrılması, yayığın çalkalanması ile mümkün olduğu gibi. Tüm çalkantılı dönemlerin ortak noktası dost ve düşmanın, vatansever ve hainlerin açıga çıkmış olmasıdır.
Yeniden yargılanmak üzere serbest kalan tüm ordu mensuplarına, vatan sevgisi uğruna ızdıraplı aileden uzak geçen çileli yıllarına rağmen, vatan aşkında en ufak bir eksilme olmayan paşasından en ufak rütbedeki tüm askerlerimize şükranlarımız sunarken. Çekilen çile ve ıstırapların milletin vicdanında ve manevi mahşeri hayatta gereken yerini almıştır. Bilmenizi isteriz. 
İlahi kelimetullah ve vatan için güdülen her dava kutsaldır.