Öğretmenim,
Okula başladığım günü, daha dün gibi taptaze hatırlıyorum.İlk öğretmenlerim canım annem ve babamın elimden tutup beni size getirdikleri o gün.Minik kalbim hızla çarpıyordu.Ürkek bir kuş gibi.Açıkta aç kalmış beynim bomboştu.Minik yaşımda anne ve baba sevgisinden başka sevgi kavramı yerleşmemişti,yüreğime…
Gülen gözlerin,sarı dalgalı saçınla gülümsedin hemen bana:
-‘’Ne kadar tatlı bir çocuksun ‘’sen dedin.
Hemen eğilip öptün beni.Sıcaklığını o an hissettiğimde annem kadar yakın buldum .Hemen çırpınan kalbim sakinleşmişti.Sınıfa götürdün,arkadaşlarımla tanıştırdın.Sonra da anne ve babama  kapıdan seslendin.Hala o ses kulağımda öğretmenim.:
-Beni tatlı Zeynep ile tanıştırdığınız için çok teşekkür ediyorum.Hiç merak etmeyin,bana emanet .
Ailem huzurlu ben mutluydum.
Günler,haftalar aylar geçti.okumayı yazmayı Ahmet ten sonra kızlardan ilk ben başarmıştım.Kırmızı kurdele takmıştın göğsüme,eve gittiğimde annem babam da çok sevinçliydiler.
Ben,okulda sizinle büyüdüm.Aç mideme gıdayı sevgiyle ailem verirken,aç beynime,zekama siz yemek veriyordunuz.Ne güzel bilgiler aktarıyordunuz bizlere.Sevgiyle ,şefkatle…
Bebeksi gülümsemelerim çocuk halini alıyordu.Artık öğrenci çocuk olma benliğini bende hissediyordum.Çünkü her gün yeni bir bilgiyle doluyordu,bilincim.(Bunu daha sonra ki yıllarda daha iyi anlayacaktım;bilinçaltımın hasarsız sevgiyle bilgilenmesini.)
Yaramazlık yapan,sizi üzen arkadaşlarım çok oluyordu.Onlar sizi üzse de siz onları bağrınıza basıp ikaz ediyordunuz.Hani ben de uslu bir öğrenciydim sizi üzmüyordum ,öğretmenim.Hatta arkadaşlarımın sizi üzmemelerini,derslerine çalışıp,bize anlattığınız,’’Barış,Kardeşlik’’ kavramını sık sık hatırlatıyordum.
İlkokuldan sonra ayrıldık sizinle ama siz beni ve arkadaşlarımı ortaokul,lise ve üniversite girişine kadar hep takip ettiniz.Sınavlarımı,derslerimi hep sorup yardımcı oldunuz.
Hatta ergenlik dönemimdeki sancılarımda bile;bana olumlu,olumsuz yönleri anlattınız.Tıpkı annem gibi,babam gibi…
Siz Çocuk Mühendisi,
Siz ergen Mühendisi,
Siz Sevginin,iyi niyetli olmanın tek ismi,insan mühendisiydiniz.
Attığınız sağlam temel taşlarıyla bilgilerim büyümüş,gelişmiş,üniversiteyi bitirip.Önce Avukat oldum,sonra o verdiğiniz bilgiler bana dur demedi ve Savcı oldum.Savcılık mesleğinin beşinci yılındayım ve sizin sayenizde buradayım.Sizin gibi adil olmaya,sizin gibi ATATÜRK ilke ve inkılaplarına bağlı kalıyorum.
-Asıl sizlerin öğretmeni önce anne ve babalarınız sonra BAŞ ÖĞRETMENİMİZ MUSTAFA KEMAL ATATÜRK,sonra ben sizin öğretmeninizim diye beynimizin içine dibine kadar yerleştirdiğiniz bu kavram ile dünümü  unutmuyorum.
-‘’Sizi çok seviyorum,öğretmenim’’ dediğimde bir gün bana şöyle demiştiniz.
-Öğrenciler önce BAŞ ÖĞRETMENİMİZ,ATATÜRK’Ü çok sevmeliler.Ondan sonraki sevginiz ancak beni mutlu eder.
Ne kadar doğru dediğinizi şimdi daha iyi anlıyorum.
T.C Savcısı olarak gururla görevimi yapıyorum.verdiğiniz bilgiler,öğrettiğiniz yüce kavramlarla.!
Her gün onlarca insanlarla karşılaşıyorum.Ve bu insanlar bu gün bir yerlerde ekmek kazanıyorlarsa sizlerin sayesinde olduğunu düşünüyorum.Aileler kadar öğretmenlerin etkisi olmasaydı;
Hangimiz hangi güzel meslekte olabilirdik.?
Hangimiz,vatan millet için onurla çalışabilirdik..?
Hangimiz,her şeyden önce ‘’İnsan gibi İnsan olabilirdik.’’
İnsan oluşumuza şekil veren insanlığı layıkıyla öğreten sevgili  öğretmenim,siz ilk öğretmenime ve eğitimimden geçen tüm öğretmenlerime teşekkür ederken büyük utanç içinde olduğumu biliyor musunuz.?
Sizler bizleri en güzel yerlere çıkarırken,sosyo ekonomik,akademik,onursal  unvanlara ve yaşamlara ulaştırırken şimdi sizler emekli olmuş ve az bir aylıkla ama gururla bilgilerinizin zenginliği ile yaşınızı büyütüyorsunuz.
Yetiştirdiğiniz öğrencileriniz bile sizden katbekat kazanç sağlar iken sizler,yalandan,dolandan,haramdan uzakta alın teriniz ile kazandığınız aylık maaşlarınızla geçinmeye çalışıyorsunuz.Ülkemizdeki öğretmen maaşlarının yüksek olmasını bile dillendirmeden bilgi tecrübe zenginliğinizle kendinizi çok zengin hissediyor ve şerefle hayattaki evlatlarınız,öğrencilerinizle servetinize gülümsüyorsunuz.
Ne büyük erdem bu ,öğretmenim.
Ne büyük zenginlik bu öğretmenim.
Siz bizi bilgilerle eğitip,öğretip büyütüp çok büyük maaşları,kazançları alıyorken siz az bir aylıkla maaşla geçinebiliyorsanız bu bizlerin,devletin üst konumunda çalışan ekonominizi güzelleştirmeyen,sadece yılda bir kez Öğretmenler Gününüzü basın aracılığıyla kutlayıp geçen ,elinizden kalbinizden geçen tüm öğrencilerinizin ayıbıdır.
Benim canım Öğretmenim;
24 Kasım,Öğretmenler gününüzü kutlamayacağım.!
Çünkü siz, yaşamımın her gününde hatırlanmayı hak eden en büyük bilgesiniz.
Beni  ve sınıfınızdan geçen,okul yolundan koşan tüm öğrencilerinizi affedin öğretmenim.!
Tatlı öğrenciniz Zeynep Nil Yalçın
(Zeynep Nil Yalçın adlı bir öğrencinin öğretmenine yazdığı özür mektubunu kalemime üzüntü ile alırken tüm öğretmenlerin yüreğinden öpüyorum.