ZİL ÇALDI...

Abone Ol

Tüm Yurtta Eğitim ve Öğretim yeni yıl takvimi uygulamasıyla birlikte 3 aylık uzunca bir sürenin sonunda okullarından uzakta kalan çocuklarımız ve öğretmenleri derslerine çeşitli törenlerle başladılar.

Eğitim ilk önce ailede başlar. Aile içerisinde sergilenen tavırlar, konuşmalar, davranışlar ve yapılanlar her çocuğa bir şeyler öğretir. Aile yapısı çocuğun kişilik oluşumu üzerinde önemli bir etkiye sahiptir. Daha sonra yaşımız ilerledikçe eğitim kurumlarında eğitim almaya devam ederiz. Aldığımız eğitimler sayesinde hayata, insanlara, doğaya, canlılara, dine, dile, bilime, matematiğe ve çeşitli faaliyetlere karşı bilgi sahibi oluruz.

İnsan doğduğu andan itibaren eğitim alır ve hayatının her evresinde bu eğitim devam eder. Dünyaya geldiğimizde nasıl davranmamız gerektiğini, ihtiyaç duyduğumuz faaliyetlerin nasıl gerçekleşeceğini, emeklemeyi, yürümeyi, konuşmayı ve nasıl besleneceğimizi ailemizden öğreniriz.

Her insan aldığı eğitim ile birlikte kendini geliştirmeye başlar ve alınan eğitimin kapsamına göre geleceğini şekillendirir. İyi bir gelecek için alınan eğitimin nitelikli olması çok önemlidir. İnsan iş hayatına atıldığında da yeni bir şeyler öğrenmeye devam eder. Eğitim hayatın her alanında vardır. İnsanlar doğduğu andan itibaren ölene kadar eğitim almaya devam ederler.

İnsanların toplum hayatına uyum sağlaması  kişilik kazanması  iyi bir insan ve iyi bir vatandaş olması ancak iyi bir eğitim sayesinde olur. Toplumsal bir ihtiyacın karşılanması olan eğitim  bir devlet hizmetidir. Devletlerin eğitim sistemi  o devletin geleceğini ilgilendirir. Bu nedenle genç kuşaklar  toplumun ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde yönlendirilmeli ve eğitilmelidirler.

Çocuklarımızın ve gençlerimizin eğitimiyle ilgili olarak Atatürk şunları söylemiştir: "Yetişecek çocuklarımıza ve gençlerimize  görecekleri öğrenimin sınırı ne olursa olsun  ilk önce ve her şeyden önce Türkiye'nin bağımsızlığına  kendi benliğine  millî geleneklerine düşman olan bütün unsurlarla mücadele etmek gereği öğretilmelidir. Dünyada milletlerarası duruma göre böyle bir mücadelenin gerektirdiği manevî unsurlara sahip olmayan kişilere ve bu nitelikte kişilerden oluşan toplumlara hayat ve bağımsızlık yoktur."

Büyük önder Atatürk'ün eğitimle ilgili üzerinde önemle durduğu bir başka husus, insanların inançlarında ve düşüncelerinde özgür hâle gelmeleri idi. İlerleme ve yenileşme, bilimde ve teknikteki gelişmelere açık olmakla mümkündür. Büyük Önder, öğretmenlere seslenirken "Hiçbir zaman hatırımızdan çıkmasın ki cumhuriyet sizden fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür nesiller ister." diyerek kararlarını özgürce verebilen ve yeniliklere açık nesiller yetiştirmenin önemini anlatmıştır. Eğitim, bir insanın kabiliyet ve davranışlarını geliştirmek, toplumun iyi değerlerini benimsetmek için yapılan işler ve uygulanan yollardır.

Çocuklarımıza Dualarımızda ve dileklerimizdeki ana umde şudur : Vatana millete ve cemiyete hayırlı insanlar olsun Eğitimde geri kalan toplumlar, gelişmez ve ilerleyemezler. Ailede başlayan eğitim, okullarda devam eder ve insan hayatının her dönemini kapsar. Eğitim, bir ülkede millî birlik ve beraberliğin sağlanmasında en önemli bir etkendir. Ülke kalkınması, ancak eğitimde birliğin sağlanması ile mümkündür. Her yenileşme hareketinin başarısı, eğitim alanındaki başarıya bağlıdır. Kalkınmanın, akıl ve bilimin önderliğinde gerçekleşeceğine inanan Atatürk, millî eğitime büyük önem vermiştir.

Çocuklarımıza Eleştirel Düşünme yeteneği kazandırmalıyız. Ve onların aslında  birer eleştirel düşünür olmasını isteriz. Bu beceriyi genç yaştaki çocuklarda geliştirebilirsek, Düşünen ve düşünce üreten nesiller yetiştirmiş de oluruz. Unutmayalım ki düşünen sorgulayan insanlar kendilerine hem vizyon oluştururlar hem de misyon oluşturur. Çocuklar yaratıcılıklarını kullanarak kendi başlarına bir dünya inşa edebiliyorlar. Bu muhteşem bir şey. Çocuklar tamamen kendi tercihleriyle yaratıcı ve yenilikçi olabiliyorlar Eğitim sistemimiz içerisinde çocuklarımızın tüm yetenekleri ortaya çıkartılmalı ve geliştirilmelidir.

Okullarda Müsbet ilimler Fen Bilgisi Matematik ve Sosyal bilgiler eksiksiz olarak verilmeli ve yanı sıra çocuklarımıza ana okullarından başlayarak en az bir de dünyada geçerliliği olan YABANCI DİL eğitimi verilmelidir.Tüm Okullarımıza öğretmen atamaları yapılmalı, Eksik öğretmen kadroları derhal doldurulmalıdır. Ve sözleşmeli öğretmenlik sistemi gibi ucube bir sistemden vazgeçilmelidir. Köy okullarına da öğretmenler yeniden atanmalı ve taşıma sistemi terk edilmelidir. Tüm Öğrencilerimize beslenme konusunda yemek yardımı yapılmalıdır. Okullarımızın çoğu yenilenmiştir, ancak teknik donanım ve labaratuar olarak da zenginleştirilmelidir, okul Müfredatlarından büyük ölçüde ATATÜRK  İLKE VE DEVRİMLERİ çıkartılmıştır. Müfredat Çağdaş eğitim sistemine uygun Milli ve manevi havayı tenefüs ettirir biçimde yeniden düzenlenmelidir. Atatürk'ün “Türk Çocuğu Atalarını Tanıdıkça Daha Büyük İşler Yapmak İçin Kendinde Kuvvet Bulacaktır” sözleri Milli eğitime sürekli yol gösterip ışık tutmalıdır. Milli eğitim asla tarikatlara, cemaat lar ve dinsel bazı oluşumlara teslim edilmemelidir Eğitimin özelleştirilmesi noktasında dikkatli olunmalı, bazı kişilere PEŞKEŞ ve haksız kazanç kapısı olmaktan çıkarılmalıdır

Öğretmenlerimize hitaplarında ‘Yeni nesil sizlerin eseri olacaktır.’ 'Milletleri kurtaranlar yalnız ve ancak öğretmenlerdir'. 'Hiçbir zaman hatırlarınızdan çıkmasın ki Cumhuriyet sizden “fikri hür vicdanı hür, irfanı hür “nesiller ister.' diyen Atatürk'ün öğretmene verdiği değere uygun olarak onların ücretlerinde iyileştirmeler yapılması kaçınılmaz zarurettir. 

Yeni okul zili ve çocuk şarkısı temel eğitim okullarında çalmaya başladı. Bu vesile ile Yeni eğitim öğretim yılı tüm Ülkemize, öğrencilerimize ve Dünyanın her tarafında insan topluluğunun en özverili ve saygıdeğer unsurları olan öğretmenlerimize, hayırlı, uğurlu olsun der, üstün başarılar ve esenlikler dileriz..