Namus kavramı kadın için değil, akıl ve vicdan sahibi insan içindir.
Namus ile cinsiyet bağı kurulamaz, şahsiyet sahibi, ergenlik dönemini geçmiş, her yetişkin insanın ortak ve yüksek değeridir. Kim bu kavramı kadınlara yüklemeye, yıkmaya çalışıyor ise, ya çok cehalet içindedir ya da kurnazca düşünceleri ile topu taca atma gayretin de,ben böyle biliyordum “SIĞINMACILIĞI” ndadır. İnsan akıl denen muazzam kazanıma sahip olsa dahi, toplumun etik dışı bulduğu, kural ve kanunları ile yasak saydığı her durum ve eylem, cehalet içindekilere bir sığınma arayışını, her durum da haklı görünebilme dayanaklarını aratır.
 Yanıldığımız, yanılmışlıklarımız var, dünya hızla değişirken toplum olarak kavrayamadık halen ‘’NAMUS’’ denilince kadına değil, insana ait bir seviye kavramı olduğunu.
 Namusun kadın vücuduyla, cinsellikle uzaktan, yakından alakalı olmadığını bilmedik, öğrenemedik. Kavga ederken, hırlaşırken dahi erkek erkeğe küfürleri kadınlara gönderiyoruz. Ben senin ananı…, ben senin bacını… küfürler, namusu kadın vücudun da bilerek, kadına, kadın vücuduna yapılır. Namussuzluğun dik alasını küfrederek yapanlarız, bilmiyoruz, öğrenemedik.
 Dogmatik edinimlerimiz, ailemiz, yakın çevremiz, aldığımız eğitim ve gördüğümüz öğretim ne kadarsa, biz o kadarız toplum olarak. Kıstasımız çoğunlukla doğru tespit edilememiş, inşayı kötüye, çok kötüye bakarak yapıyoruz, geldiğimiz, ulaştığımız çizgiyi iyi sanıyoruz. Namusu yakınımız da, kan bağımız olan bir ya da birkaç kadının vücudun da görürken, yanılgılı halimiz ne kötü ki sapık, sapkın halleri toplumsal yaşantının ortasına kusuyor. Yakın geçmişimiz de yer alan utanç verici, utandığım, bu ülkenin bir vatandaşı olarak utandığım, erkek olarak utandığım birkaç olayın başlıklarını sunayım,hatırlamak adına…
 **Gelinlikle dünya turuna çıkan ve Türkiye’de kaybolan İtalyan Sanatçı “Pippa Bacca” nın cesedi Gebze’de bulundu. Olayla ilgili gözaltına alınan sabıkalı M.K., tutuklandı. İtalyan sanatçının, tecavüz edilip boğularak öldürdüğü bildirildi.
 **Medyada "taş atan çocuklar" olarak adlandırılan ve toplumsal olaylar gerekçesiyle gözaltına alınıp tutuklanan Kürt çocukları, cezaevlerinde yaşadıklarını anlattı. Ceza evin de adli tutukluların koğuşlarına konulan çocukların cinsel taciz ve tecavüze maruz kaldıkları iddia edildi.
 **Hüseyin Üzmez 14 yaşındaki kız çocuğu B.Ç.'ye cinsel taciz de bulunmak suçundan hüküm giyen ve İstanbul'daki Metris Ceza evi'nde cezasını çekerken, verilen raporla, cumhuriyet savcısı tarafından 'cezanın infazının ertelenmesi' kapsamın da tahliye edilen Hüseyin Üzmez 83 yaşında öldü.
 **13 yaşında kıza tecavüz etti, hamile bıraktı 'şeytana uydum' dedi serbest kaldı
 **Gaziantep’te iki gün önce evinden kaybolan ve her yerde aranan 2 yaşında ki Z.K, oturduğu mahallenin yakınlarında bulunan okul da terk edilmiş halde bulundu.
**Ördeğe tecavüz etti, bedeli 437 lira: Hayvan Tecavüzleri, Köpek Tecavüz, Eşek Tecavüz, ördek Tecavüz.
**Özgecan Aslan,toplu taşıma aracını kullanmak isterken, şoför, oğlu ve arkadaşı tarafından ıssız bir alana götürülüp bıçaklanıyor, tecavüz ediliyor, öldürülüyor ve arkasından yakılarak yok edilmeye çalışılıyor.
Örneklemeye çalıştıklarım, yazılı ve görsel basın da kısmen de olsa yer bulan yaşanmışlıklarımızdır. Kötü, en kötüsü ise ön plana çıkmayan, her gün yaşanan, etik dışı, kanun dışı, inanç ve örf dışı, her suç işleyenin kendince saklanmışlığındaki çirkinlikler, insanlık dışılıklardır.
Millet olarak, toplum olarak yüksek seviye de özenilerek bakılan, örnek alınan kural ve hasletlere sahip olsak da, övünülecek geleneklerimiz, meziyetlerimiz açık ara fazla olsa da, ölüm, vahşet, tecavüz gibi kelimelerin altın da yer alan olaylar, oluşumlar, girişimler ‘’1’’ adet dahi olsa, çoktur, fazladır, kabul edilemez. Bu utanılacak halden kurtulmamızın tek yolu top yekun mücadeledir. Erk’e, yerel yönetime, resmi ya da özel kurumlara pay çıkarmak hali doğru olduğu kadar yanlıştır da. Tek ve nihai çözüm her yaş, her bölge, her seviye, her meslek, her görüş vb top yekun mücadelesidir.