Zengin evin sert babası rolüne yeni bir nefes getiren Yemin dizisinin beğenilen başrol oyuncularından Berkant Müftüler kişiliğiyle de kendine gerçek bir Beyefendi dedirtmeyi başarıyor.   

Kısaca kendinizden biraz bahseder misiniz?    

Ben, Üsküp/Pirlepe doğumlu bir baba ile 3 kuşak İstanbul’lu bir annenin 2 oğlundan biriyim. Farklı kültürlerin harmanlandığı, ananevilerine bağlı bir ailede yetiştim. “Prensipleri olan, sınıflamadan insanları seven, oldukça titiz, gözlemci, araştırmacı, kötü gün dostu, aşırı duygusal ve romantik, yeni yerleri ve hayatları incelemeyi seven, elinden her iş gelir denecek beceriye sahip, zoru başarma azmi ve inadında olan biriyimdir.” Annem ev hanımı, babam ise rahmetli olana kadar çalışmayı, ihtiyacı olan herkese yardım elini uzatan, sporu seven sportmen biriydi. Ama hayatıma yön vermeyi “hayata dört elle sarılmak, hayatta mücadele etmek nedir öğren” diyerek 11 yaşımda öğrenim hayatımın ilk yıllarında bir yandan da çalışma hayatına sokan babamın, yukarıda saydığım bu yönlerini (tabi o zamanlar toy aklımla çok kızarak ama şimdi ise defalarca şükrettiğim ve iyi ki beni buna teşvik etmiş dediğim) kendime düstur edindim. 

Dolayısı ile gerek ailevi hayatımda, gerek profesyonel iş hayatımda, spor ve sosyal yaşantımda ve gerekse son 10 yıllık oyunculuk mesleğini icra etmeye çalıştığım bu sektörde de, baba yadigarı ilkem ile ilerlemenin bana kazandırdıklarını anlatmak sayfalara sığmaz. Ama halen yeni şeyler öğrenmeye devam ediyor öğrenmenin doyumsuzluğunu seviyorum.

Yakın arkadaş çevreniz hep oyuncular, yönetmenler mi?   

Her çevreden arkadaşım var, holding yöneticilerinden de, oyunculardan da, yönetmenlerden de, esnaftan da, öğretmenden de… Özetle; ben konuma değil samimiyet ve güvene bakarım, gözlerde bu değerlerin ışıldadığını, yılların kazandırdığı tecrübelerim ile görüyor, doğru insan olduğunu hissediyorsam, kendimi korkmadan açar ve arkadaşlıklar kurarım. 

En sevdiğiniz filmler ?  

Yeşil Yol, Filth, I’m Legend, Muhsin Bey ve tüm Yeşilçam filmleri

Beğendiğiniz Yabancı oyuncular kimler?   

Anthony Hopkins, James McAvoys, Johnny Depp , Will Smith, Jodie Foster, Jack Nicholson

Bizden kimler var? 

Şener Şen, Münir Özkul, Halit Ergenç, Engin Akyürek, Onur Saylak, Özge Özpirinçci, Beren Saat

  

Hedeflerinizde büyük projelerin aranılan star yüzü olmak var mı?

Benim amacım; aranılan yüz olmak, star olmak değil, diziyi/filmi seyredenin, o anın ya da duygunun içine girmesini sağlayabilecek bir oyuncu olabilmektir. Bunu başarıp başaramadığınızı,  günümüz teknolojisi ile zaten anında geri dönüşler ile alabiliyoruz. Geri dönüşlere çok önem veririm ama en acımasız eleştirmenim eşim olmuştur. Hiiiç acımaz valla :)

Sosyal Medya'da hayranlarınızın/sevenlerinizin mesajlarına zaman ayırabiliyor musunuz ve sizin için ne ifade ediyorlar? Sevenlerinizin olması nasıl bir duygu?    

Son yıllarda hızla gelişen sosyal medya araçlarından en çok İnstagram ve bazen de Facebook kullanıyorum. Son projemiz ‘’Yemin’’ dizisinde hayat vermeye çabaladığım ‘’Hikmet Tarhun’’ karakterinin, gerek yurt içi ve gerekse yurt dışındaki yabancı izleyiciler tarafından bu kadar çok sevilmesi, duygusal anlamda bana inanılmaz mutluluk ve büyük bir haz yaşatıyor. Bir kere daha buradan en içten ve kalbi duygularımla sevenlerime çok teşekkür ediyorum.

Gelen tüm mesajları en azından okuduğumu belli edebilmek için beğeni ile işaretliyorum. Yine normal yaşantımda, yanıma gelerek konuşmak, fotoğraf çektirmek hatta memleketindeki eş ve dostlarını görüntülü arayıp, konuşmamı rica edenler gibi tüm sevenlerimin hiç birini kırmadan isteklerini yerine getirip, onların yüzlerindeki o mutlu hallerini görmek benim için paha biçilemez.

''Hikmet Tarhun''la Berkant Müftüler arasında benzeyen yönleriniz neler?   

Hikmet Tarhun ile en baştaki ortak noktamız erkek evlat babasıyız. Diğer ortak gördüğüm noktalar, çok sabırlıyız, aşırı duygusalız ve duygusallığımızı ya tek başımıza kaldığımız anlarda ya da toplumdaysak içimizde belli etmeden yaşıyoruz, öfkeli anımızda kendimizi dizginlemeye çalışıyoruz, elimizden geldiğince yardım severiz, aile bağlarına ve ananevilerimize çok bağlıyız, ailemizin selameti için çabalamak hayatımızın vazgeçilmezleridir, bunlar ilk aklıma gelenler...

Oyunculuğun sizi besleyen tarafları neler?   

Bazen hayatta hiç tatmadığınız duyguları, fiziksel aktivite ya da pasifize gerektiren farklı karakterleri canlandırmak gerekebilir. Bu ise devamlı kendini geliştirmeyi, çok iyi gözlemci olmayı ve sadece sesimizle, beynimizle yaptığımız bir meslek olmadığı için bedenimizi de dinç tutmak gerektiriyor. O yüzden yaşıtlarıma göre daha fit olduğumu düşünüyorum. Sizce? :)

Kendi karakterinizin (Berkant Müftüler’in) belirgin özellikleri neler?   

Hiç mütevazı olamayacağım bir konu var, hayatta son derece dakik ve prensipli olmam... Zira hayattaki en pahalı ve maalesef geri alamayacağınız şey; Zaman. O yüzden çok programlı yaşamaya, hayatımda boşa vakit harcamamaya özen gösteririm. Mesela, setlere istenen zamanda ve tam ezber olarak gitmeye çalışır, kimsenin zamanını ve emeğini çalmamaya özen gösteririm.

Verilen herhangi bir görevi-işi en iyi şekilde yerine getirmek için her türlü araştırmayı, çalışmayı yapar, hazırlanır ve sunarım.

Kendinizle barışık mısınız? Değiştirmeye çalıştığınız bir yönünüz var mı?   

Bazen kendi kendime, aslında kendimle değil de, o anda yanlışı yapan ya da yapması gereken bir şeyi yapmayan diğer Berkant ile :) Aslında çok güzel oluyor bu yani kendi kendime akıl veriyorum. Ve işe yarıyor gerçekten, bunu çoğu insan yapıyordur sanırım. 

Düzeltmek istediğim ve yakınlarımı da rahatsız eden simetri ve titizlik yönüm neredeyse hastalık seviyesinde ama baskılamaya çalışıyorum. Onun dışında değiştirmek değil ama ufak tefek törpülenmesi gereken yönlerim var. 

Mesleğinizi biraz anlatabilir misiniz? Zorlukları, keyifli yanları ve diğer yönleriyle nasıl bir meslek oyunculuk?   

Ben üniversite yıllarımda, büyük bir hevesle tiyatro ve şan eğitimi aldım ama o zaman ki hayat şartları, başka sektörlere, profesyonel anlamda girmeme neden oldu. Dolayısıyla, emeklilik yaşlarıma doğru içimde kalan bu hevesimle oyunculuk mesleğine, yaklaşık 10 sene önce alaylı olarak başladım.

1 - 1,5 ay yardımcı oyuncu olarak setlerde gerek teknik terim ve yöntemleri, gerekse oyuncuların kamera önü ve öncesi hazırlıklarını, yönetmenlerin ortak anlamda yaklaşık olarak dikkat ettikleri noktaları tespitlemeye çalışıp, set ortamlarını gözlemledim. Geçen 10 yıllık süreçte yer aldığım yaklaşık 48-50 civarı projede, çok değerli üstad kabul ettiğim, oyuncu ve yönetmenler ile çalıştım. 

Oyunculuk mesleğinde,  kendinizden çok farklı karakterlere, tiplemelere, gerekirse bölgesel şivelere büründüğünüz ve hatta gerçek hayatınızda bazen istesenizde olamadığınız meslek gruplarından biri ya da tarihi bir projede kazasker, vezir veya günümüzün nüfuslu çok zengin bir aile üyesi ya da nadiren kendinizden de bir şeyler bulabileceğiniz rollere bürünebiliyorsunuz.

Kısacası; sahne zamanı üzerinizden BERKANT MÜFTÜLER kimliği-karakteri-sesi-görünüşünüzü bırakıp, yeni kimliğinize-karakteristik özelliklerine-sesine ve tipine geçiş yapmak zorundasınız. 

Her ne iş olursa olsun, kendinizi o işin bir parçası olduğunuza inandırır, içinize sindirir ve gerçekten severek yaparsanız, bazen keyifsiz sayacağınız durumlarda bile içinizde o anı pozitife çevirmek elinizde ya da en azından bunu başarıyorum diyebilirim. 

Çok ama çook keyif alarak oyunculuk mesleğini icra etmeye çalışıyorum.

Yeni oyunculara ve oyuncu adaylarına tavsiyeniz nedir? 

Açıkçası alaylı bir oyuncu olarak sadece tecrübelerime dayanarak söyleyebileceklerim, en başta azimli, sebatkar, inançlı, ümitli, gözlemci, araştırmacı ve dakik olmaları ama en önemlisi ne yaşta olurlarsa olsunlar, tüm ekibe SAYGILI olmaları, bu sektörde en azından akılda kalmalarını sağlayacaktır. Bir de biraz eski kafalılık herhalde olacak ama mutlaka 20-25 sene sonrasını planlayarak yaşantılarına yön vermelerini, zor günlerinde bir gün yaşanabileceğini unutmamalarını tavsiye ediyorum.

Böyle bir ropörtaj imkanı verdiğiniz için çok teşekkür ediyorum.

RÖPORTAJ: AV. MEHMET ŞAH ÇELİK