Saygıdeğer Önce Vatan Gazetesi okurlarım, bugün sizler ile Latincesi Malus domestica olan ve bizlerin de elma diye bildiğimiz, ancak pek önemsemediğimiz, sağlık iksiri meyve ile ilgili bazı bilgileri sizler ile paylaşmak istiyorum. Şöyle ki, Dünyamızda 6000'den fazla türü olan elmanın sarı, yeşil, kırmızı vs olarak damak tadınıza en uygun elma türünü her zaman seçmemiz, bulmamız ve yararlanmamız mümkündür. Bilindiği gibi bu meyvede su miktarı %85, seker %12, Pektin, organik asitler, soda, fosfor, tanen, vitamin A, B1, B2,B6 C, E, PP. ve içerdiği, kalsiyum, fluor, potasyum, magnezyum, sodyum, fosfor, silisyum, A vitamini, Beta-carotin, sirke asitleri, meyve asitleri, pektin, doğal aroma maddeleri ile bezenmiş olması yaşlılığımızda da sağlıklı olabilmek için hareketli bir yaşam ve sağlıklı bir beslenme biçimi oluşturmaya özen göstermemiz açısından çok önemlidir. Terkibindeki organik asitler, soda ve fosforun yardımı ile beyni, karaciğeri ve mideyi çok olumlu yönde etkilemektedir. Yararlı kullanım biçimleri, taze meyve (kabuğu ile)meyve suyu, komposto v.s olarak sıralanabilir. Çiğ elma kabuğu yenerek vücudumuzdaki ürik asit miktarı önemli ölçüde azaltılabilmektedir. Pişmiş elma ile yapılan kompresler yumuşatıcı ve rahatlatıcıdır. Taze elma suyu ile yıkanan kırışık ve pörsümüş ciltlere canlılık ve tazelik kazandırmaktadır. Yatmadan önce yenen bir elma, rahat uyumaya yardımcı olmakta, kabızlığa karşı ise pişmiş elmanın etkili olduğu bilinmektedir. Elma suyu ayrıca romatizmal böbrek ve karaciğer rahatsızlıkları, damar sertliği ve egzamaya karşı da kullanılabilmekte ve yarar sağlanmaktadır. Elma genelde, yatıştırıcı ve ateş düşürücüdür. Elma suyu, sindirim sistemini uyarır ve önemli ölçüde mide mukozasını güçlendirmektedir. Tarih boyunca herkes tarafından kabul edilen ve şu anda bilimsel olarak ispat edilen etkisi ise, içerdiği posadan dolayı bağırsakları iyi çalıştırdığıdır. İçerdiği elma asidinin zararlı bazı bağırsak bakterilerinin üretimini frenlediği düşünülmektedir. Eski Romalılar elmanın bağırsak çalıştırıcı özelliğini bildiklerinden dolayı kabızlık durumunda ilaç gibi kullanmışlardır. Düzenli tüketilmesi durumda ise içerdiği posadan dolayı bağırsakları çalıştırmaktadır. Posalı yiyecekleri çok tüketen Akdeniz ülkelerinde kalın bağırsak kanseri, bunları az tüketen Orta ve Kuzey Avrupa ülkelerinden çok daha az görüldüğü bilinmektedir. Meyve, sebze, salata, baklagiller ve doğal tahıl ürünlerini az tüketen zengin Kuzey Amerika'da kalın bağırsak kanseri oranı yüksektir. Kabızlık, kalın bağırsak kanserinin en önemli nedenlerinden biri olarak karşımıza çıkmaktadır. İçerdiği antioksidanların büyük oranda kanseri önlediğine dair araştırmalar mevcuttur. Sigaranın tüm kanser çeşitlerine neden olduğu bilimsel bir olgudur. Bunlardan bir tanesi de mesane kanseri olup, elmanın içindeki antioksidanlar sigara içenlerde mesane kanseri riskini büyük ölçüde azaltmaktadır. Bilim adamlarının yaptıkları çalışmalarda kas erimesini tedavi etmeye yardımcı olacak bir madde bulmak gayesiyle genlerin aktivitelerini incelemişler ve kas erimesine karşı gerekli olan bileşiğin ise elma kabuğunda bulunduğunu ortaya koymuşlar ve ursolik asit adı verilen bu maddenin kas erimesine karşı vücudun savunmasını artırdığını bildirmişlerdir. Ayrıca uzmanlar laboratuvar ortamında fareler üzerinde yaptıkları araştırmalarda bu bileşikle beslenen farelerdeki kas kütlesinin %15 arttığını yağ oranının ise yarı yarıya indiğini ortaya koymuşlardır. Ayrıca Bilim adamları ursolik asidin genlerin yeniden programlanmasında önemli bir rol oynadığını da ifade etmektedirler. Elma kabuğundaki 'triterpenoids' adlı maddenin kanser hücrelerinin çoğalmasını engellediği de bir başka araştırmada ortaya konulmuştur. Şöyle ki,  ABD'de elma kabuğundaki 'triterpenoids' adlı maddenin, laboratuvar ortamında kanser hücrelerinin çoğalmasını engellediği veya öldürdüğünün tespit edildiği açıklanmaktadır. Bir diğer önemli görüşe göre de günlük 2 adet elma yenmesi 2 ayda yaklaşık yüzde 10 oranında kolesterol düşmesine yardımcı olmaktadır. Günde 2 adet elma yemenin kötü kolesterol oranını düşürürken, iyi kolesterol oranını da yaklaşık 3 kat arttırdığı belirtilmektedir. Bilindiği gibi lif yönünden de zengin olan elma, vücutta kolesterol ve yağın birikmesine engel olmaktadır. Sigara içenlerde nefes alma kapasitesinde artış sağlayan elma, içerdiği posa miktarı, yağ yakıcı olması ve düşük enerji içermesinden dolayı zayıflama diyetlerinde tercih edilen ve önerilen bir meyvedir. Bilinen odur ki, bir elmada yaklaşık 100 ‘ ü aşkın yararlı maddenin yanı sıra vitaminler, mineraller ile tansiyon ve kolesterolü düşüren pektin maddesi de yer almaktadır. Elmanın içindeki kuersetin maddesinin önemli bir yararı da uçuğa yol açan virüsleri öldürmesidir. Kuersetin maddesi kabuğun hemen altında bulunduğu için elmayı kabuğuyla yemek çok önemlidir. Ayrıca elma, posa ve antioksidan maddeleri içeren çok değerli bir meyve olup, her posalı yiyecek gibi kolesterolü iki yoldan doğal bir şekilde düşürmektedir. Dışarıdan aldığımız yağlı hayvansal gıdaların içerdiği kolesterolün bir kısmını içine hapsederek bağırsakta emilimini engellemekte ve dışkı ile vücut dışına atılmasını sağlamakta, sindirim için karaciğerden on iki parmak bağırsağına akıtılan safra asitlerinin bir kısmını emerek dışkı ile vücut dışına atılımını gerçekleştirmektedir. Artan safra asitleri ihtiyacı, kanda bulunan kolesterolün safra asitlerine karaciğer tarafından çevrilmesi ile karşılanmakta olup, böylelikle kandaki kolesterol miktarı az oranda bile olsa bir düşüş sağlanmış olmaktadır. Bunun yanında kandaki ve dışardan alınan kolesterolü düşürme etkisi kalp-damar hastalıklarının önlenmesinde yardımcı rol oynamaktadır. Kandaki kolesterol, değişime uğramış oksijen molekülleri yani serbest radikaller tarafından okside olmadıkça damar çeperine yapışıp damar sertliği oluşturmamaktadır. Elmanın içindeki antioksidan maddeler, özellikle de Quercetin, kandaki kolesterolün okside olup damar çeperine yapışmasına engel olmakta, böylelikle yüksek tansiyon, kalp hastalıkları ve felci büyük oranda önlediği bildirilmektedir. Elmanın içermiş olduğu zengin potasyum sayesinde kan basıncını düzenlediği, adalelerin kasılmasını önlediği, sinirsel uyaranların iletimini kolaylaştırdığı, kalp ve böbrek gibi hayati organların çalışmasına yardımcı olduğu ve ayrıca kolesterol düşürücü etkisi de olduğu bilinmektedir. Potasyum ve antioksidan içeren öğeler açısından da zengin bir meyve olan elmanın kabuğunun vücuda son derece yararlı olduğu, bu nedenle elmanın kabuğuyla tüketilmesinin diş sağlığı için daha yararlı olacağı bildirilmektedir. İngiltere Cambridge Üniversitesi bilim adamları, meyve tüketimiyle kanser ve kalp hastalıklarına yakalanma arasındaki ilişkiyi incelemiş ve konuyla ilgili araştırmalar Avrupa'da 10 değişik ülkede yaşayan binlerce kişi üzerinde yapılmıştır. Araştırma yaşları 49 ile 79 arasında değişen 30 bin kişinin kanlarındaki C vitamini oranları incelenmiş, C vitamini seviyesindeki düşüklüğün, erkeklerde kalp krizi ve beyin kanamalarından ölümlere yol açtığı tespit edilmiştir. Sonuçta, erkeklerdeki bazı kanser türlerinin de C vitamini eksikliğiyle bağlantılı olduğu belirlenmiştir. Ayrıca, Bilim adamları, günlük meyve tüketimine 50 gram eklenmesiyle kalp hastalıkları ve kanserden ölümlerde yüzde 15 oranında düşüş sağlanabileceğini de vurgulamışlardır.

Sağlıklı ve mutlu nice güzel günler diliyor, saygılar sunuyorum.