Bildiğiniz gibi ulaşıma zam geldi. Son 1 yıl içinde birçok alanda zam oranları bir hayli fazla oldu. Bizler eleştiri yaparken halkın yararını gözetmek zorundayız. Devlet, ihtiyacı doğrultusunda zam tabi ki yapacak fakat arada ince bir çizgi var.
Ülkenin büyük bir bölümü asgari ücretle çalışıyor. Asgari ücretle geçinen bir aile üstünden bu hesapların yapılması gerektiğini düşünüyorum. Asgari ücretle geçinen sıradan bir vatandaşın aylık düzenli harcamaları, bütçesini etkileyen en büyük faktör. Mesela, işe giderken harcaması gerektiği yol ücreti veya her ay ödediği faturaları. Bunun gibi harcamak zorunda olduğu giderler asıl sorunu oluşturuyor.
NOT: Asgari ücret veren iş yerlerinin birçoğu yol parası vermiyor. Vatandaş bunu cebinden ödemek zorunda kalıyor.
Halkı doğrudan etkileyen sorunlar için çözümlerin bulunması gerekir. En azından bu rutin harcamalar konusunda halk bir nebzede olsa rahatlatılmalı.
DEĞİŞEN KÜLTÜRLER
Birkaç yıldır gözlemlediğim bazı değişimleri sizlere anlatmak istiyorum. Bu değişimler yavaş yavaş ve sessizce yaşamın içine büyük ölçüde girmeye başladı. Gözüme çarpan en büyük değişim, kafe kültürü. Diyebilirsiniz ki kafeler eskiden de vardı. Evet, ama bu kadar çok yaygın değildi. Konseptleri de bu şekilde değildi.
Diğer bir değişen kültür, kahve kültürü.
Eskiden, akşam çayları çok önemliydi. Akşam olmadan komşular haberleşip anlaşır, akşamüstü çay içmelere gidilirdi. Çay içmek başlı başına aktivite gibiydi. Bu gibi durumları etrafımızda çok görememeye başladık. Bunun yerini kahve sohbetleri almaya başladı.
Buna sebep olan durumların başında dizi kültürü geliyor diyebilirim. Netflix gibi firmaların ülkemizde etkili olmaya başlamasıyla süreç hızlandı. “Amerikan Polisiye” dizisinde, elinde karton bardakta kahvesini yudumlarken görev başında olan polisleri görürsünüz ya da, polis aracında hamburgerlerini yerken görürsünüz. Polis arabasında burger yemesi, burger kültürünü hayatımızın her anına entegre etmeye çalışılmasıdır. Pratik ve her yerde yiyebilirsiniz mesajını vermektedir. Bu okumayı yapabilmek için devreye medya okuryazarlığı giriyor. Gençlerin izledikleri şeylerde alması gerekenleri ya da almaması gerekenleri ancak bu yolla öğretebiliriz.
Film, dizi veya müzik sektöründe geri kalmış ülkeler bu değişimlerden kaçamaz. Kaçamadığınız değişime iki yolla cevap verirsiniz.
Birincisi: Geri kalınan alanlarda atılımların yapılıp geliştirilmesi.
İkincisi: İzleyici kesimi, izledikleri şeylerle ilgili bilinçli hale getirmek için eğitmek.