Merhabalar!!! 

Herkesin umuyorum Z haftası, yada çevredeki Z kuşaklarıyla ilişkileri iyidir diye düşünerek, bugün bu yeni ve hızlı bir akım olarak konuşulan Z kuşağı hakkında duygu ve düşüncelerimi paylaşmaya çalışacağım.

Öncelikle bu Z kuşağıda neyin nesi acaba ?

Z kuşağı, Milenyum kuşağı olarak bilinsede teknoloji içinde büyüyüpte ne olduğunu araştıran bir kesim varken bir diğer kesim ise teknoloji adına tüketerek kullanmaktadır. Teknolojiyi elinde barındıran ve sadece tüketim için kullanan kesimde ülkemizde bir hayli fazla. Bundan 25 sene evvel geriye gittiğinizde sokaklarda koşabilen, koşmayı bilen küçük taşları üstü üste koyup yada montlarını kale direği yapıp sokakta top oynayan çocuklar görürken, misket oynayan , üç taş beş taş oynayan yada çitlenbik ağaçlarından çitlenbik toplayıp tüftüfle kızların bacaklarına nişan alan haşere bir gençliğin yerine, şimdilerde ise 9 – 10 yaşlarında çocukların bilgisayarcılara gelip abi GTA varmı yada Call of Duty varmı şeklinde oyun sorduklarını aldıklarını görmekteyim. O yaştaki çocuğun her türlü gayrimeşru işleri oyunu oynayarak öğrenmesi oyunlarla  siddete eğilmesi büyük Z kuşağı yada insanlığın başarısı ise , bence bu konuda birkez daha düşünmek gerekli.

Benim zamanımda Packmanlerin, tetrislerin ki halen tetris çok sevdiğim bir oyundur, elbetteki o zamanlarda da vardı öyle vurdulu kırdılı oyunlar ama şimdiki kadar değil, şimdi ki kadar büyülü yüksek oyun motorlarının çevirip işleyebileceği görüntüler yoktu. Saatlerce kafa ayarı yapıp oyunu çıkarmaya bakardık. Güzel olan bir mücadele vardı. Şimdilerde ise bu sanal ortamlarda olmakta. Yukarıda da belirttiğim gibi sokakta oyun alanları bitince 4. Nesil online kuşaklar başladı.

Hadi akşam online PES, FiFA çevirelim, yada Call Of Duty atalımda beynine sıkayım şeklinde büyütülen bir nesil.

Okula başlıyorlar orda da devam, değişen bir şey yok. İçi boş dolu bilgiden yoksun eğitimler. Sanırsın fabrikada seri üretim yapıyorsun, sonuç ortada çokta anlatmaya gerek yok.

Sabahları dolmuşa bazen lise öğrencileri biniyor, sabahın 6.30 gibi, dolmuşa girerken ne bir günaydın ne bir şey, üstü üstüne o genizden konuşma hali fok balığı gibi çıkan sesle konuşma özentisi, kurulan bütün cümlelerde bir anlam bütünlüğü olmayan bu insanlar yeni nesil Z kuşağı ve ülkemizi şahlandıracaklarsa ki umuyorum öyle olur ama, kişisel bakışım ihtimalin bana çok düşük olduğunu gösteriyor. Umarım yanılırım.

Hep bir tüketim ve farkındalıktan yoksun bir kuşağın geliyor olması, dünyada olup bitenle alakaları olmayan sabahtan aksama kadar İnstagramda fotoğraf etiketleyen ve akabinde de binlerce lira aileleri tarafından paralar harcanarak onlara bir gelecek hazırlamaya çalışmaları, ama çabalarının karşılıklarını alamamaları yada ümitsiz bir şekilde yaşamak kaygılı bir durum olduğunu düşünüyorum. 

Bir kafede otururken sohbet edip kafa dağıtacaklarına sadece birbirlerine bakıp sosyal medya aplikasyonlarının üstünden belkide sohbet etmeleri mevcut kuşağın en iyi yaptığı şeylerden biri. Aileleri kafalalarını dinlesin diye yada çocukları onlara yük olmasın diye, küçük çocuğun eline verilen tabletlerin, çocuğun bir köşede kendi dünyasını kurması belkide hayallerini isteklerini en yakını olan anne babası ile bile paylaşamaması, yada paylaşsa bile ailesi onu birey gibi göremeyip onu bir kenera atması ne acı bir durumdur.

O çocuk büyüğü zamanda özgürlükten, yaratıcılıktan yoksun, bir şeyi söylemeye çekinen bir birey olarak toplumun önüne çıkıyor. 

Daha sonra bu Z kuşağı iş dünyasına atıldığı zaman istekleri öyle büyükki, girdiği şirketin neredeyse CEO su gibi davranmaya yada hemen bu yüksek makamlara kendini layik görüyor. Maazallah biraz böyle kıyısından ucundan bir liderlik sıfatını verdilermi eyvah eyvah, ortalığı kasıp kavuruyor, dağları ben yaratmışım gibi gezmeler, konuşmalar emirler. 

Bildiğiniz üzere iş tanımlamalarıda bu kuşaklar sayesinde değişmeye başladı eskiden Sekreterlik gibi çok kolay olmayan bir meslek, şimdilerde Yönetici asistanlığına değişti ve daha bunun gibi bir çok ünvan sadece kişinin gururunu okşasın diye zaman içinde değişti durdu.

Tabiki bu neslin içinde bazı şeylerin farkına vararak neyin ne olduğunu kavrayarak yaşayanlarda var, ama temennim onların artması, azalması değil. Teknoloji elbette güzel bir şey doğru ve bilerek kullanıldığı zaman. 

Sadece telefonun bir üst modeli geldi diye alıp kullanmak teknolojiyi yakından takip etmek değildir, o sadece bu dev şirketleri dahada devleştirmektedir. Düşünen ve sorgulayan nesiller yaratmanın her anne babanın görevi olduğunu ve sonrasında da o bayrağı alıp devretmeninde o yetişen bireye ait olduğunu düşünüyorum. Aksi takdirde hep birilerine bağımlı kalarak yaşamaya ve yönetilmeye devam ederiz.

Hepinize sağlıklı, huzurlu bir hafta dilerim. 

Çalışmalarımı web sitemden  takip edebilirsiniz. Sitemden Yotube taki kanalımada bağlanabilir oradaki videolarımıda takip edip abone olabilirsiniz.

Doğada ve mavide kalmayı unutmayın.

Instagram: peter_salvatore

Web Site: www.psalvatore.com

Bir sonraki yazıma kadar şimdilik hoşçakalın.

Peter Salvatore.