‘Şikayet var’ adlı bir sitede şöööyle bir dolaşayım dedim. Kendi sıkıntılarımın vesveseden ibaret olmadığını görmek rahatlatıcı hem de bu kadar şikayetin varlığı da çok üzücü.
Ama ne demişler
‘Acılar paylaştıkça hafifler’
Neler var neler…
İşte şikayetlerden bazıları;
Bir pizzacı için şikayet;
(Kuryenin ürüne tükürdüğü kamera görüntüleriyle gündeme gelmişti maalesef)
‘Pandemi döneminde olmamıza rağmen son 3 seferki gelmemde de maskesiz çalışanlar ile karşılaştım, sorduğumda ise zaten içerdeyiz diye cevap aldım. Lakin Moto kuryelerde pişirme tezgahı ve çevresinde maskesiz rahata geziyor ve yakından bakacağım diye yaklaşıyorlar.’
Bu da bir şehir belediyesinin ulaşımının pahalı ve sefer azlığı şikayeti;
‘Bıktık… beklemekten. Seferleri arttırın artık. Her geçen …, dolu geçiyor. Bir durakta saatlerce bekliyoruz gelen yok. Gideceğimiz her yere geç kalıyoruz sayenizde. Şehir içi ulaşımın en pahalı olduğu illerden biri olmanız yetmezmiş gibi bir de yetersiz olmanız komik oluyor.’
Bu da paralanan POŞET şikayeti;
Mağlum zar gibisinden kallavi poşete kadar ülkede her kulplu taşıma çantası paralı…
‘Bugün İzmir Gaziantep seferi olan … Turizmle Ereğli … Dinlenme Tesislerinde mola verdik. Marketten 15 liralık bir oyuncak aldım. Parayı ödedim. Bunu bir poşete koyacak mısınız, dedim. Kasiyer bayan, poşet ücretli dedi. Tamam dedim poşet alayım o zaman dedim. 25 kuruş verdim. Fakat poşet olarak meyve sebze konan incecik bir poşet verdi. Fiyat pahalılığı ile ilgili 3 liraya çay satmalarından geçtim bir kötü poşet için 25 kuruş almaları tam bir rezalet. Bir Ereğli'li olarak sizlerden utandım. Bir daha sizin tesiste mola verirsek otobüsten bile inmeyeceğim.’
Bu da bir ayakkabı mağazasının kredi kartından çektiği fazla para şikayeti;
‘26 Eylül 2021 Pendik Kurtköy mağazanızdan ayakkabı aldım 65 TL kredi kartım dan fazla çekildiğini tespit ettim. Düzeltilmesi için mağaza ve de müşteri hizmetleri numarasını kimse açmıyor. Acilen dönüş bekliyorum... Konuyla alakalı mailde paylaştım. Lütfen dönüş…’
Bu da aynı markanın ürün değişimi ile ilgili sorunu;
‘Çorap almıştım, 5 dakika sonra çorabın rengini değiştirmek için gittiğimde aldığım çorabı değiştirmediler. Sattım kurtuldum anlayışı var, böyle marka olmaz. Diğer markalarla yarışamaz. Ürünlerini sorgusuz sualsiz iade alan markalar var. Bunlar değiştirme bile yapmıyor.’
Başka bir şikayet motokurye ile ilintili;
‘…yol motor kargo elemanları sıradan bir Moto kurye değil arkada marka taşıyor trafikte bir çok ne olduğu belirsiz adam var ama bu marka taşıyor sürekli makas atıp kural ihlali yapıyorlar bir an önce terbiye edilmelerinde fayda var.’
(Terbiye mi ? Aslan terbiyecisi olabilir mesela…)
Aynı firmaya şikayet;
‘… motor kuryesi, cadde üzeri evimi bulamıyor ve teslim etmediği ürünü teslim edildi olarak gösteriyor. Müşteri hizmetlerini aradığımda ise gözlerinin önünde olan adresim soruluyor, sipariş notuna da eklemiş bulunduğum dış kapı ve iç kapı numaralarım soruluyor. Yine de 1.5 saat gelmeyen siparişim gelmiyor ve yemeğin artık soğuduğunu, şirketin mağduriyetimi elbet çözeceğini düşündüğüm vakit bana sadece verdiğim ücretin iadesi yapılıp bunun da hesabıma 10 gün içerisinde yatacağı söyleniyor, mağduriyet üzerine mağduriyet yaşıyoruz. … şirketi için acıkmış insanların beklemek ile geçen saatlerinin kıymeti yok mu? Sizin için müşteri memnuniyeti bu mu demek? Kuryeden de şirketten de şikayetçiyim.’
Tabii ben de dahil çok şikayet var ki, sokağım tam bir motor cenneti oldu. Getir götür… Bir aşağı bir yukarı kaldırım, durak, sokak, yaya demeden startı aldıklarından itibaren canları pahasına vızır vızırlar… Sesten ne cam açabiliyoruz ne yolda rahat yürüyebiliyoruz. Şehirde kuş cıvıltıları yerini motor sesine bıraktı maalesef. Motor sesinin olmadığı yerde arap kardeşlerimizin kocaman sohbetleri…
Terbiye… güzel bir kelime…
De kim terbiye edecek bizi?
Duyarlı vatandaş mı duyarlı yöneticiler mi?
Hazır şikayet var sitesine girmişken kendi şikayetimi de buradan aktarayım.
Yaz başında oluyor bu…hani çok güzel uçan bir hayvan vardır. Zarif ve rengarenk dokusu olan bir uçan hayvan, işte o adlı ünlü bir mobilya mağazasının, kardeşimin ısrarıyla aldığım bir kanepesi… Geldi patpat naylonundan açıldı ve açıldığı saatten itibaren ortalığa yayılan pis bir kimyasal kokuyla evde ayrı, şirketle ayrı savaş verdim. Ya çıkmadılar ya hastaydık dediler ya ‘hayret ilk kez oluyor bu şikayet’ dediler. (Her yerim gülmeyi öğrendi) ‘tabii ürün değişikliği yaparız’ dediler. Hiç aramadılar. Hiç ilgilenmediler..Hakaret ettim olmadı. Gidip suratlarına tüh dedim olmadı. (Herşey satana kadar alışkanlığında gelişti. Bu yüzüne tükürsen yağmur yağdı mantığı çerçevesindeki satış politikası hangi ara bu kadar yayıldı anlamadım.)
Sonuç mu?
I-Ihhh hiçbir çözüm yok. Resmen o kokuyla yaşıyorum. 3 ayda koku şiddeti azaldı. Ama ne üzerine oturabildik ne odada kalabildik.
REZİLLİK !!!!
Ar onur prestij sıfır !!! Milyonlarca şikayet milyonlarca istismar… Yazık oldu şabanıma…
Bu başıboş düzenle nasıl olacak bilen var mı?
Ha bakın firmaların cevabı beş aşağı on yukarı hep aynı.
….ailesi olarak bizi tercih ettiğiniz için teşekkür ederiz.
Bildiriminizin en kısa sürede çözümlenmesi için başvurunuzla ilgili olarak Müşteri temsilcimiz sizinle irtibata geçecektir.Ürün ve hizmetlerimizle ilgili her türlü bilgi, öneri, görüş ve çözüm taleplerinizi falan filan adrese telefona…
Ne kadar tanıdık geliyor değil mi?
Eee copy -past dünyası böyle birşey
No hizmet no çözüm var car car laf ebeliği…
Huni ticareti iyi olur gibi ha… sanki?