Danıştay'a yapılan üzücü saldırının ardından bir dizi gelişme yaşandı, olayın boyutu ve bağlantıları konusunda toplum yeteri kadar aydınlanamadı. Yargıya intikal eden olay hakkında, biz Önce VATAN Gazetesi olarak yorumda bulunmak istemedik. Ama bu olayı fırsat bilen bir kısım basın, adeta gazetemizi hedef göstererek, sanki kanun dışı işlere yönelenlerin kümelendiği bir gazete imajı çizme çabası içine girmişlerdir. Samanyolu TV ve yine o gurubun gazetelerinden Bugün'ün, gazetemizi hedef alan yazıları, basın ahlakı ile bağdaşır durumda değildi. Gazetemizde yazı yazan 35 kadar arkadaşımızdan 3-4 kişi asker kökenlidir. Diğerleri profesör, doçent ve Dr. gibi akademik kariyere de sahip olan, hepsi konusunda uzman kişilerdir. Önce VATAN'da yazı yazanların en önemli özelliği, hepsinin yurtsever kişiliğe sahip olmalarıdır. Biz yazar arkadaşlarımızı yazılarıyla, fikirleriyle değerlendiriyoruz. Özel ilişkileri bizi bağlamaz. M. Zekeriya Öztürk arkadaşımızın başına gelen olay için hepimiz üzüldük ama ona olan inancımızı hiçbir zaman kaybetmedik. Tüm arkadaşlarım adına kendisine geçmiş olsun diyorum. İşte Bugün Gazetesi'nin ima dolu yazısı? "Danıştay saldırısı soruşturması kapsamında İstanbul'da gözaltına alınarak sorgulanmak üzere Ankara'ya götürülen emekli binbaşı M.Zekeriya Öztürk'ün "Önce Vatan" adlı gazetede köşe yazarı olduğu ve yakalandığı günkü yazısında "Danıştay'a Kurşun'un arkasında kim var?" başlıklı yazıyı kaleme aldığı ortaya çıktı. Makalesinde, suikasti provokasyon olarak yorumlayan ve asıl amacın Türkiye'de kargaşa çıkarmak olduğunu ifade eden emekli binbaşı Öztürk, "Bir istihbarat servisinin ülkede ciddi bir kargaşa yaratmak için bu eylemi yaptırdığı göz ardı edilmemelidir" yorumunu yaptı. 2001'de yayın hayatına atılan Önce Vatan'ın yazı kadrosunda KKTC'nin eski Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş, emekli Tümgeneral Cumhur Evcil ve emekli albay İlhan Çiloğlu'nun yanı sıra ilginç bir isim daha göze çarpıyor. Bu isim, 1995'te Azerbaycan'da Haydar Aliyev'e karşı başarısız darbe girişimine adı karışınca dönemin Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in özel uçağıyla Türkiye'ye kaçırılan Dr. Ferman Demirkol." Asker kökenli bir arkadaşımızın gözaltına alınmasını fırsat bilen bu gazete, asker kökenli arkadaşlarımızı bir bir sayarak, onları da zan altında bırakma girişiminde bulunmuştur. Yurtseverler her zaman saldırıya uğramış ve hedef olmuşlardır. Ülkemizin bağımsızlığını içine sindiremeyen dış güçler, bize yeniden SEVR şartlarını dayatmak istemektedirler. Paramparça olmuş bir Türkiye onları ancak mutlu edecek. Ama kesinlikle heveslenmesinler, Yurtsever Güçler onlara bu fırsatı vermeyecektir.