TUNCELİ - Tunceli'nin 3 bin rakımlı Ovacık ve Pülümür ilçelerindeki yaylalarda 5 ay önce çadırlarını kurup, hayvanlarını otlatan ve ürettikleri peynir ile yağı satarak, geçimlerini sağlayan yaylacılar, havanın soğumasıyla dönüş yolculuğuna başladı. Çoğu eşyalarını kamyonet ve hayvanlarla gönderen yaylacılar, yüzlerce küçükbaştan oluşan sürüyle uzun sürecek yolculuğa başladı. Yaylacılar, geceleri uygun gördükleri yerlerde uyuyor ve güneşin doğmasıyla sürüleriyle birlikte yaklaşık 15 kilometre yolculuğa başlıyor. 

'GÜNDE 15 KİLOMETRE YÜRÜYORUZ'

30 yıldır çobanlık yapan, Şanlıurfalı Seydo Karakaya, plastik borudan yaptırdığı kavalı eşliğinde koyun otlattığını belirterek, "Elmalık ve Bağır yaylalarına gidiyoruz ve 5 ay orada kalıyoruz. Kimisi arabalarla geri dönüyor, biz yayan geliyoruz. Gece bazen 3 saat hayvan otarıyoruz. Pülümür’den çıktık Çemişgezek’e doğru gidiyoruz. 10 gündür yoldayız. Gerçekten çok zor, günde 15 kilometre yürüyoruz. Gece yatıyoruz, şafak sökünce 6 saat yol gidiyoruz. Gecemiz gündüzümüzde böyle yollarda gidiyor" dedi.

Sürü sahibi Mehmet Gündoğdu ise atadan kalma mesleği sürdürdüklerini dile getirerek, "Çemişgezek’te yaşıyoruz. İlkbaharın gelişiyle yaylalara gidiyoruz, sonbahar geldi ve bizler de köylerimize dönüyoruz. 20 gün boyunca hayvanlarımızı sürerek köye gideceğiz. Günde 15 kilometre yol gidiyoruz. Geceleri uyuyup, gündüz yol gidiyoruz. Çok zor ve yorucu bir durum ama mecburi yapıyoruz. Köyde de hazırlıklar yapılıyor. Arpa ve saman temin ediyoruz. Yaklaşık 1 ay sonra hayvanımız içeri girecek. Kış ayında yemlemeye başlayacağız, nisan ayına kadar böyle gidecek. Şubat ayında hayvanlarımızın doğumu var. Yaptığımız meslek babadan ve deden kalan bir meslektir, biz de devam ettirmeye çalışıyoruz. Şartlar zor, yem ve arpa çok pahalı" diye konuştu.