Doğu Karadeniz'deki Rize, Trabzon, Artvin ve Giresun illerinde, 830 bin dekar alanda 1 milyon üretici aile tarafından yapılan yaş çay üretiminde hasat bu hafta başlıyor. Çay tarımında koronavirüs tedbirleri kapsamında, sınır kapılarının kapatılması nedeniyle 40 bin yabancı uyruklu işçinin ülkeye giremeyecek olması, büyükşehirlerden gelmek isteyen yaklaşık 100 bin üreticinin de kente girişlerinin yasaklanması ile çay hasadı için işçi arayışı başlamıştı. İçişleri, Sağlık ve Tarım ve Orman bakanlıkları koordinesinde 4 ilin valilikleri ve ilgili kuruluşların temsilcilerinin gerçekleştirdiği toplantılarda çay hasadı için üreticilere izin çıktı. Karar, önceki hafta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından açıklandı.

SINIRA TAKVİYE EKİPLER

Çay üreticileri, İçişleri Bakanlığı’na başvurarak izin belgelerini almaya başladı. Sayıları 20 bini aşan çay üreticisinin 20 Mayıs günü giriş yapmaya başlayacağı Rize’de önlemler artırıldı. Rize- Trabzon il sınırında geniş güvenlik önlemleri alınacak, takviye polis, jandarma ve sağlık ekipleri görevlendirilecek. İl Pandemi Kurulu’nca kent girişinde sağlık kontrolünden geçirilecek üreticiler, bir hafta evlerinde karantinada kalacak. Evlerinde kalanların temel ihtiyaçları Vefa Sosyal Destek ekiplerince karşılanacak. Marketlerde köy ve mahallelere servisler düzenleyecek. Kentte gelenlerin de en az bir hafta yetecek gıdalarını beraberlerinde getirmeleri istendi. Rize İl Sağlık Müdürlüğü ekipleri de 3 günde 20 bin dolayında gelmesi beklenen üreticilere, günlük 1700 dolayında koronavirüs testi yapacak.

VALİ: 7 GÜN TAM İZALASYONDA KALACAKLAR

Rize Valisi Kemal Çeber, çay üreticilerinin 20 Mayıs tarihinden sonra kente gelmeye başlayacaklarını belirterek, "Gelen vatandaşlarımız bir hafta boyunca tam bir izolasyonda duracaklar. 7 günün sonunda her bir hanede uygun görülen bir kişiye, sağlık ekiplerimiz pandemi testi yapacak. Bu süreçte 3 gün içerisinde 5 bin civarında test yapılması planlanıyor. Testi negatif çıkan vatandaşımız, dışarı çıkabilecek, evin market ihtiyaçlarını ve sosyal ihtiyaçlarını karşılayabilecek. Diğer hane halkı da bu 7 günün sonunda çay bahçelerinde çalışmaya başlayabilecek. Bu sürenin ardından vatandaşlarımız, kurallara uyarak normal hayatlarına devam edecek” dedi.

ÇAY ÜRETİCİLERİ: ENDİŞEMİZ VAR

Çay üreticisi Fatma Kurt, "Çaylıklarımızı temizledik, çay bezlerimizi hazırladık, makaslarımız hazır, artık sezonun açılmasını bekliyoruz. Çay toplama işi ramazandan sonraya kalsaydı çok güzel olurdu, ama 3-4 güne kalmaz biz çayımızı hasat etmeye başlarız. Toplayacağız, satacağız, hastalık var, mesafeli olacağız, zor ne yapacağız bilmiyoruz Allah yardım etsin. Şimdi izin çıktı, il dışından da üreticiler bölgeye gelecekler. Bu süreçte çok daha dikkatli olmalıyız, maskemizi takacağız, sosyal mesafe kurallarına uyacağız, çayımızı da toplayacağız” dedi.

Fatma Alev ise "Çay toplamaya hazırız ama biraz korkumuz, endişemiz var. Dışarıdan da gelenler var, illaki maske takacaklar bir önlemleri olacak” diye konuştu.  

Ayten Alev de "Bir aydır çayla ilgili hazırlıklarımız sürüyor, gübremizi verdik, budamamızı yaptık, otları temizledik ve artık hasat zamanı geldi. Benim de az miktarda bir çayım var, kendim toplayamıyorum işçi almak gerekiyor onu da nereden bulacağım bilmiyorum. İl dışından gelecek üreticilerle ilgili de tabii ki endişelerimiz var aslında gelip çaylarını toplamaları muhakkak ki şart ama bu hastalıktan da çok korkuyoruz” ifadelerini kullandı.

SAĞLIK MÜDÜRLÜĞÜ: MAKSİMUM TEDBİRLER ALMAK ZORUNDAYIZ

Rize İl Sağlık Müdürlüğü de yazılı açıklama ile il dışından gelecek çay üreticilerine uyarılarda bulundu. 'Çayımızı toplayalım ama canlarımız yanmasın' başlığı ile yapılan açıklamada tam sayısı bilinmemekle beraber tahmini 20 bin çay üreticisinin 3-5 gün gibi kısa bir süre içerisinde kente geleceği duyuruldu. Açıklamada, "Bu sayıda insanımızın kısa bir sürede aramıza girecek olması virüsün yayılması anlamında bizi çok ciddi anlamda endişelendirmektedir. Bu sebeple bunca zamandır büyük fedakârlıklar gösteren, evinden çıkmayan, dükkânlarını açamayan insanlarımızın, sokaklarda oynayamayan çocuklarımızın sağlığını korumak için maksimum seviyede tedbirler almak zorundayız. Bu husus sadece ilimizde yaşayanlar için değil, gelecek olanların sağlığını korumak için de önemlidir. Aksi takdirde ilimize dışarıdan bu kadar insan geldikten sonra virüsün il genelinde hızla yayılmayacağını düşünmemek akılla, tıpla, bilimle bağdaşmayan bir iyimserlik olacaktır. Çünkü bu denli fazla insanın içerisinde virüsün bulunmaması da bu zamanda mümkün değildir” denildi.

‘İLİMİZDE VİRÜS PATLAMASI YAŞANMASIN’

Sağlık ekiplerince her aile içinden seçilecek bir kişiye en üst seviye Covid-19 testi yapılacağının belirtildiği açıklamada şu ifadelere yer verildi:

"Amacımız, gelen insanlar içerisinde hasta olanları hiç toplumla temas etmeden bulup ayırabilmektir. Böylece hem onların erkenden tedavisine başlamış olacağız hem de toplumu korumuş olacağız. Unutulmamalıdır ki, virüsü taşıyan birçok insanda ve özellikle gençlerde hiçbir bulguya rastlanmamaktadır, ama bu kişiler yaygın bir bulaştırıcı özelliğine sahiptirler. Ortalama 5 bin gibi çok yüksek bir sayıda test, 3 gün gibi kısa bir sürede bu insanlarımıza uygulanacaktır. Test sayesinde erkenden çaylıklarına da girmelerini sağlamış olacağız. Hiçbir Rizelinin bir hafta fedakârlık etmeyecek kadar duyarsız ve sorumsuz olduğunu düşünmüyoruz. Bayram sonuna kadar çok büyük bir hassasiyet, duyarlılık ve kararlılık gösterelim ki bütün verilen emekler, çekilen acılar, gösterilen sabırlar boşa gitmesin. İlimizde büyük bir virüs patlaması yaşanmasın. Gelebilecek virüsü yerinde tespit ederek, insanlarımıza bulaşmadan tedavi edelim, çayımızı toplayalım ama canlarımız yanmasın."