Zonguldak Karaelmas Mahallesi'nde yaşayan Nesrin Koçaklı'dan 2017 yılının ocak ayında "İnternet kafeye gidiyorum" diyerek evden çıktıktan sonra bir daha haber alınamadı. Polis ve ailesi, tüm aramalara rağmen Nesrin Koçaklı'yı bulamadı. Cumhuriyet Başsavcılığı'nın yürüttüğü soruşturma kapsamında polis, çevredeki güvenlik kameraları, cep telefonları kayıtları ile tanıklarının ifadesini aldı. 27 Haziran 2019'da genç kızın erkek arkadaşı Erkan K., 'kuvvetli suç şüphesi' ile tutuklandı. Zonguldak 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde tutuklu yargılanan Erkan K., 21 Aralık günü karar duruşmasında mağduru öldürecek bir husumeti bulunmaması, denize attığına dair delil olmaması ve dosyadaki tüm delil ve ifadelerin birlikte değerlendirilmesi sonucu 'yardım veya bildirim yükümlülüğünün yerine getirilmemesi suçu' kapsamında 2 yıl hapis cezasına çarptırılarak tahliye edildi.

'ADALET İSTİYORUM'

Kızı Nesrin Koçaklı'nın bulunması için 4 Temmuz 2019'da kent merkezinde yakınları ile birlikte yürüyüş düzenleyen anne Yeter Koçaklı, kızına ne olduğunu bilmek istediğini söyledi. Bunun hakkında hiçbir kurumun kendilerine açıklayıcı bir şey söyleyemediğini ifade eden Yeter Koçaklı gözyaşlarına boğularak, "Sanık için önce kızımın katili dediler, sonra çıkardılar. Benim kızımın cenazesi nerede? Kızımın ne cenazesi var ne kendisi. Ben adalet istiyorum. Kızımın bulunmasını istiyorum. Adalet yerini bulsun. Benim gibi de kimseye Allah dert vermesin" dedi. 

'BİZ, NESRİN NEREDE? DİYORUZ'

Nesrin Koçaklı'nın ablası Sibel Demir ise mahkemeden ve sonucundan aile olarak bir şey anlamadıklarını ifade etti. Kardeşinin intihar mı ya da cinayete mi kurban gittiği konusunda kesin bir açılama yapılmadığını anlatan Sibel Demir, şunları söyledi: 

"Biz Nesrin nerede diyoruz. Kaybolduysa kayboldu. Hiçbir şey demiyor o kişi. İlla bir şey biliyordur. Tanıklara bir ittim diyor, bir düştü, bir de 'biz ayrıldık, kavga ederken düştü' diyor. 3 tane ifade veriyor tanıklar. Nesrin en son bu kişiyle görüşüyor. İntihar ettiyse bari onu desin. Hiçbir şey söyletmeden onu bırakmaları bizi üzdü."